2024-12-22 08:34:22

Noel ritüelleri

Hakkı Taşdemir

hakki_t104@yahoo.com.tr 22 Aralık 2024, 08:34

Efendim malumunuz artık gelenekselleşmeye başlayan “Müslüman Noel Kutlamaz” günleri içindeyiz bu sıralar. Aziiiz ve Neciiip vatan evlatları (!) temsili Noel Baba dövme, kimi zaman da sünnet etme yarışına girdiler bir süreden beri. Noel ve Yılbaşı arasındaki farkı bilmeyen ya da bildikleri halde bilmiyormuş gibi davranıp bu durumu Seküler kesime terör uygulamak için bir fırsat olarak değerlendirmeyi benimsemiş olanlar için kendilerini gösterme günleri başladı. Nerede ise bir ritüel halini almış gösteriler 31 Aralık gecesi Taksim alanında kadın tacizleri ile son bulacak.

Tabi bu yazıda sözünü etmek istediğim bu çirkin gösteriler değil. Benim çocukluk ve gençlik yıllarımda tanık olduğum Noel ritüelleri.

Bu satırları kaleme alan şahsın çocukluk ve gençlik yıllarında Noel İle Yılbaşı arasındaki fark gayet iyi bilinirdi İstanbul ahalisi tarafından. 1980 li yılların ortalarına kadar böyle idi durum.

12 Eylül darbesi sonrasında damperli kamyonla kum yığar gibi insan yığdılar İstanbul’a.

Ülkenin izlemeye başladığı Neoliberal ekonomi politikalarının ürünü idi bu uygulama. Ucuz emek gücünün el altında kullanıma hazır bulunması gerekiyordu. Tarımsal üretimin gözden düştüğü, değersizleştirildiği, ülkenin her yanına ithal tarım ürünlerinin dolduğu bu dönemde parlak bir gelecek kurma hayali ile akın akın İstanbul’a göçtü insanlar

Bu göçe katılanların büyük çoğunluğu umduğu parlak gelecek bir yana düzenli bir iş bile bulamadılar. Yaşama tutunabilmek için türlü yöntemler denediler. Bu insanların bir kısmı mafya örgütlerinin elemanı olurken büyük çoğunluğu ise İstanbul’daki prekaryayı oluşturdular.

Prekaryayı oluşturanlar kendilerini bu duruma getiren sisteme muhalefet edeceklerdi kuşkusuz. Sol, içinde bulunduğu olağanüstü koşullar nedeni ile sahip çıkamadı bu insanlara. Dönemin iktidarı tarafından desteklenen ve güçlendirilen Siyasal İslam potasında eridi bu muhalefet. İslami hareketler güçlendiler. “Müslüman Noel Kutlamaz” kuşağı böyle yetişti ve serpildi.

Hemen herkesin bilebileceği gibi Hristiyanlar için İsa’nın doğum günüdür Noel. Yeni yıl kutlamaları ile hiçbir ilişkisi yoktur. Bazı Hristiyan kiliseleri 24 Aralık akşamı başlarlar Noel’i kutlamaya ve 25 Aralık günü de devam ederler. Bazı kiliseler ise 5 Ocak akşamı başladıkları kutlamalarını 6 Ocak günü de sürdürürler.

Kimileri bu farklılığı takvim ayrılığına bağlarken kimileri de 6 Ocak’ta İsa’nın vaftiz edildiğini bu nedenle söz konusu tarihin İsa’nın doğum günü kabul edildiğini ifade ederler. Noel’i 24-25 Aralık günü kutlayan Rumlar için 6 Ocak tarihi de Epifani yortusu günüdür.

İlginç bir ritüeli vardır bu yortunun sahile yakın Rum kiliselerinin en üst düzeydeki din adamı ayin sonrasında elindeki haçı denize atar ve gençler suya dalarsak haçı çıkarma yarışına girerler. Haçı çıkarmayı başaran kutsanır din adamı tarafından. Ekümenik patrikhanede (Fener) yapılan törende haç Haliç’e atılır. Haçı çıkarmak için suya atlayan gençler arasında Yunanistan’dan gelenler de bulunur her daim. Ocak soğuğunda buz gibi suya atlamak kolay iş değil. Yapana bravo. Ama izlemesi eğlenceli oluyor.

Son yıllarda davetsiz misafirleri de oluyor bu törenin. 2. Mehmed ve yeniçerileri kılığına giren Osmanlı torunları (!) töreni basıp protesto gösterisi yapmaya çalışıyorlar. Zavallılar nereden bilsinler 2. Mehmed zamanında bu törenin devlet desteği ile yapıldığını.

Neyse ki polis önlem alıyor ve kazasız belasız gerçekleşiyor bu tören.

Peki bu tarihlerden hangisi doğru diye soracak olursanız “ikisi de doğru değil muhtemelen” diye yanıtlarım. Dini kaynaklarda da tarihi kaynaklarda da İsa’nın doğum tarihini belirten bir bilgi yok. İsa’nın doğumu esnasında ebelik yapan şahıs kayıt tutmamış besbelli. Haksız da sayılmaz. Nereden bilsin dünyaya gelmesine yardımcı olduğu bebeğin ileride peygamber olacağını? J İşin aslı Pagan geleneklerinde mevcut olan “kış festivali” nin Hristiyanlığa uyarlanmış halidir Noel sadece.

Yapılanlar ise belli. Akşam kiliseye gidilir, mum yakılır, dua edilir sonrasında uzun uğraşlar sonucu hazırlanmış yemeklerle bezenmiş sofrada güzel bir yemek yenilir. Ardından aile büyükleri ziyaret edilir mezarlıklar da unutulmaz bu ziyaretler esnasında. Dargınlar barışır tıpkı Müslümanların dini bayramlarında olduğu gibi. Bu esnada Müslümanlar da Hristiyan komşularını ziyaret edip bayramlarını kutlarlar. Hepsi bu işte. Noel’e doğru hediye pazarlarının kurulması, alışveriş çılgınlığının ortaya çıkması gibi olayların Hristiyanlık ile ilgisi yok. O işlere kapitalizm bakıyor. J

Ermenilerin Noel kutlamaları esnasında bir ritüel daha vardı benim çocukluk yıllarımda.

Çocuklar cam kavanozların içine koydukları mumları yakar bu şekilde oluşturdukları kandiller ellerinde kapı kapı dolaşıp bahşiş toplarlardı. Bir de tekerleme söylenirdi bu esnada.

Melkon kaspar yev bağdasar avedis avedis

Hisus dznav yev haydnetsav avedis avedis

Uzayıp giderdi bu tekerleme. Mealen şu anlamda idi:

İsa doğdu ve bildirildi. Müjde müjde ..

Tabi Ermeni çocukların başını çektiği bu bahşiş toplama operasyonunda Rum ve Müslüman çocuklar da yer alırlardı. Kimseyi de rahatsız etmezdi bu durum. Ermeni, Rum veya Türk değil çocuktular onlar İstanbul çocuğu. Zaten bahşiş toplamak için kapısı çalınan evlerde oturanların Ermeni olup olmadıkları de önemli değildi ki.

Kandil akşamlarında çocukların bir araya gelip yine kendileri tarafından oluşturulmuş kandiller eşliğinde

Yağ parası, mum parası

Akşam oldu kandil parası

Tekerlemesini söyleyip bahşiş toplamalarının bir başka versiyonu bu da.

Kandillerde bahşiş toplamaya çıkan çocukların da etnik kimlikleri tartışma konusu olmazdı.

Hepsi çocuktu onların hepsi de İstanbullu

Ramazan ve Kurban bayramlarında Gayrimüslim çocukların mendillerinin dört ucunu düğümleyip bahşiş ve lokum toplamaya çıkmaları da Gayrimüslim ailelerin Müslüman komşularına bayram ziyaretine gitmeleri de yadırganmayan etkinliklerdi benim çocukluk ve gençlik yıllarımda.

Son derece huzur verici idi ritüellerin böylesi iç içe geçmesi.

Günümüzde ise bunların yerini Noel Baba’yı sünnet etme, dövme, aşağılama gibi etkinlikler aldı.

Şunu da belirtmeden geçemeyeceğim:

Yılbaşı gecesi, yıl içinde yaramazlık yapmamış çocuklara hediye getiren Noel Baba ile İsa2nın doğuşunun simgesi olan Noel arasında da bir ilişki yok aslında.

Çocuklara hediye getiren şişman ve sakallı ihtiyar İskandinav mitolojisindeki Odin ile Piskopos Nikola’nın harmanlanmasından oluşan hayali bir figür sadece. Bu figürün de Noel ile ilişkisi yok. Zaten farklı milletler farklı adlarla anarlar bu figürü (Ermeniler Gağant, Fransızlar Santa Claus derler örneğin)

Sonuçta Noel, Noel Baba ve Yılbaşı kavramları birbirlerine karıştırılıp ortaya lezzetsiz bir çorba çıkarılıyor ve çok kültürlü İstanbul geleneklerine darbe vuruluyor.

YAZIK

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.