2024-10-27 11:59:40

Horoz Reis ya da Adalar'ın Poseidon'u

Hakkı Taşdemir

hakki_t104@yahoo.com.tr 27 Ekim 2024, 11:59

"Horoz Reis, karanlıkta görünmeyen dalgaları hissediyor, tekneyi onların suyuna göre yönetiyordu. Kartal'ın karanlığın içinde göz kırpan ışıkları yaklaştıkça dalgalar büyüdü. Dümeni tutmak bile zordu ama Horoz Reis, güçlü kasları ve bilgisiyle baş etti. Hasta karaya çıkarılırken Horoz Reis refakatçisinin kulağına eğildi, "Arabaya verecek paran var mı" diye sordu. Olmadığını bakışlarından anladı, bir miktar parayı onun cebine sokuşturdu...”

İstanbul’da Adalar ilçesinde yayınlanan bir yerel gazeteden aldım yukarıdaki pasajı. Pasajda betimlenen olay kaç kez yaşanmıştır? Bilen yok. Böyle şeylerin kaydı tutulmaz ki..

Bu olayın kaç kez yaşandığını bilen yok ama İstanbul adalarında yaşayıp da bu yazının kahramanı olan Horoz Reis’i bilmeyen de yok.

Horoz Reis’i bilmeyen yok adada, çünkü bu ilçenin efsanesidir yaklaşık iki metre boyundaki yüz yirmi kiloluk bu dev adam. Dev adam dedim ya sadece cüssesi ile değil yüreği ile dev idi . Adalar’ın Poseidon’u denirdi onun için. Bu lakabı gerçekten hak etmişti kanımca. Denizi iyi bilir, dalgalara hükmederdi adeta. Sadece hastaları Kartal sahiline ulaştırmakla kalmaz, denizde fırtınaya tutulan balıkçıları da kurtarıp salimen karaya ulaştırırdı.

Adı Yervant idi bu dev adamın. Fakir bir balıkçı ailesinin evladı olarak 1926 yılında açmıştı dünyaya gözlerini. Baba mesleğini sürdürdü yıllarca. Sonbahar ve kış aylarında balıkçılık yapar, ilkbahar ve yaz aylarında ise Ada’ya gelen yazlıkçıların teknelerinin bakımını üstlenirdi.

Adı Yervant idi ama adalıların Horoz Reis’i idi o. Bu lakabını çocukluk yıllarında almıştı. Nasıl mı? Buyurun :

Babası çok küçük yaşlardan itibaren kendisi ile birlikte denize çıkarmaya başlamıştı oğlunu. Bir oyuncağı vardı Yervant’ın tahtadan yapılmış bir horoz. Tek oyuncağı idi bu. Babası ile denize açıldıkları bir gün düşüverdi oyuncak denize. Kaybolup gitti. Yervant günlerce ağladı oyuncağının ardından. Oyuncak horozun ardından günlerce süren bu ağlama onun çocuk yaşlarda horoz lakabı almasına neden oldu. Büyüyüp balıkçı reisi olunca da Horoz Reis’e çıktı adı.

Yıllarca balıkçılık yaptı adada ama onun ünü mesleğinden değil dev yüreğinden; inancına etnik aidiyetine ya da ekonomik düzeyine aldırmaksızın en sert havalarda bile hasta olan herkesi Kartal sahiline ulaştırmasından, fırtınada tehlike atlatan balıkçıları kurtarmasından gelmekte idi.

14 Aralık 1978 de geçirdiği bir kalp krizi nedeni ile veda etti yaşama henüz 52 yaşında iken.

Galatasaray’daki Üç Horan kilisesinde gerçekleşen cenaze töreni sonrasında. Karaköy’de bir tekneye yüklendi naaşı. Buradan Kınalıada’ya nakli sırasında ise kendiliğinden bir deniz konvoyu oluştu onu taşıyan teknenin ardında. Yüzlerce tekneden oluşan devasa bir konvoy. O güne kadar görülmemiş büyüklükteki bu konvoyun eşliğinde ulaştı Kınalıada’ya ve burada defnedildi.

Adaların kimliğini yansıtan önemli bir sima idi Ada halkı onu unutmadı.

2004 yılında Adalar Belediyesi ilçenin en önemli gereksinmelerinden birini giderip hızlı bir cankurtaran motoru edindi. Motorun adı Horoz Reis oldu elbette.

Horoz Reis bugün Adalar belediyesinin motorunda ve Büyükada’da bir sokak isminde yaşamakta. Adalar’da halk her yıl 14 Aralık’ta Kınalıada’daki Surp Krikor Lusaroviç Kilisesi’nde ve mezarı başında anmakta. Onun dünyayı terk ettiği günden bu yana geçen kırk altı yıl insanların ona olan sevgisinin artmasına ve Horoz Reis isminin efsaneleşmesine yol açtı.

Çiçekler içinde uyusun.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.