HDP, kendi cumhurbaşkanı adayı ile seçimlere katılacağını açıkladı.
Bu açıklama, muhtemeldir ki demokrasiye gönül vermiş milyonlarca seçmeni tedirgin etmiştir.
Ama unutmamaları gereken bir nokta var.
HDP, bu açıklamasında sonuna kadar haklıdır.
Anayasa Mahkemesinin kapatma kararı, Demokles’inin kılıcı gibi başlarının üstünde sallanırken, kadroları her türlü baskı ve zulümle karşı karşıyayken 6’lı Masayı oluşturan muhalefetin sus-pus olması asla kabul edilemez.
6’lı Masanın 10. Toplantısını yaptığı gün, Anayasa Mahkemesince HDP’nin Hazine yardımına bloke koyma kararı alması “kapatılmasının işaret fişeğidir.”
Keza aynı zamanda bu karar demokrasiye aykırı ve bu partiye oy veren 6,5 milyon seçmeni hiçe saymaktır.
Böylesine bir kararın alınmasını “yayınladığı bildiride kınamayan” 6’lı Masanın demokrasi anlayışı sakattır, kuşkuludur…
Kaldı ki, HDP’nin desteği olmadan cumhurbaşkanlığı seçiminin alınamayacağını sıradan seçmen bile biliyorken, 6’lı Masanın üç maymunu oynaması Erdoğan’a dolaylı olarak destek vermekten başka bir anlama gelmez.
Elbette iyi biliyorum ki, Anayasa Mahkemesinin Hazine yardımına bloke koymasının 6’lı Masa bildirisinde kınanmamasın yegane nedeni Meral Akşener’in HDP’ye karşı tutumu ve duruşudur.
Akşener, Masanın diğer 5 partisini bu konuda esir almış durumda.
Ve bu kafayla 6’lı Masa iktidar olsa bile (ki bu gidişle iktidar olunamayacağını sanıyorum) ne demokrasiyi kurabilir, ne de Kürt Meselesinin çözümünde adım atılabilir.
Erdoğan’ın yeniden seçilmesi ve iktidar kaybından 6’lı Masanın sağ cenahı hiçbir sıkıntıya girmez ama CHP ile Emek ve Demokrasi İttifakının siyasi kadroları, oluşan açık faşist diktatörlüğünün zulüm ve baskıları karşısında büyük sıkıntılar çeker.
Bu nedenle Kılıçdaroğlu’nun, Akşener’e verdiği tavizlere artık bir dur demesi zamanı gelmiştir.
AKP’ye batıralım diye sivrittiğimiz kazık, ne yazık ki döndü bize batmaya başladı.
Başta Kılıçdaroğlu olmak üzere (Akşener hariç) 6’lı Masanın diğer liderleri ivedilikle HDP konusunda iktidarın ve Anayasa Mahkemesinin duruşunu eleştirmeli ve “demokrasi adına” olaya el koymalıdırlar.
Eğer bu konuda 3 maymun oynanmaya devam edilirse HDP kapatılır ve bu partinin desteği için karşınızda bir muhatap bulamazsınız.
Dağılan HDP seçmenini de kimse yeniden ve kısa sürede toplayamaz.
85 milyon insanın geleceğini, demokrasi ve özgürlüklerini, huzur ve refaha ulaşmasını Akşener’in tabanına şirin görünmek için geliştirdiği kaprislerine kurban ederseniz bunun vebalini muhalefetin tüm siyasi kadroları çeker ve kapıdan dışarı çıkamaz hale gelirler…
Tarihe ise demokrasiyi yeniden kuranlar değil, demokrasiyi, bir kadının kaprislerine kurban edenler olarak geçerler…