Seçimin tarihini açıkladı RTE,
14 Mayıs’ı uygun bulmuş kendince.
Ben yaptım oldu anlayışıyla yönetilen ülkemizde,
Anayasa ve yasalar ise hak getire.
35 gün önceye almakla erken seçim olacakmış,
RTE de bu seçimde aday olacakmış.
*
Anayasa’ya göre RTE’nin adaylığı,
Meclisin erken seçim kararı almasına bağlı.
Erken seçim teklifi getirilirse Meclise,
5’te 3 çoğunluk gerekiyor Mecliste.
Siyasi muhalefet evet mi diyecek, demokrasi adına,
İşine gelince demokrasi diyen RTE’nin adaylığına.
Yoksa,
Meclisin yetkisi yine yok mu sayılacak?
RTE, YSK marifetiyle aday mı olacak?
Adaylığına hukuki meşruiyet mi kazandırılacak?
Adı da demokrasi mi olacak?
Hangi seçim kanununun uygulanacağı bile bir bilmece,
Başlıyor soru işaretleriyle dolu,
Seçim oyununda ikinci perde.
*
Seçimin 14 Mayıs’ta yapılma isteğine bakınca,
RTE-AKP’nin seçim politikası çıkıyor karşımıza.
Menderes’in ve Demokrat Partinin,
Siyasi varisi olarak çıkacak meydanlara.
Millet ittifakın adayını da,
Milli şef İsmet İnönü diye başlayacak karalamaya.
22 yıldır yönettiği ülkede,
Yarattığı yokluğu, yoksulluğu, yolsuzluğu unutturmak için,
“Yeter söz milletin” diyecekmiş Millete.
RTE, 73 yıl öncesinin seçimine bel bağlamış,
Yeniden seçilebilmesini,
“Yeter söz milletin” demeyi düşünmesi,
22 yıllık başarısızlığın ve çaresizliğin bir göstergesi.
Millet ittifakının reklamını yapacak olması ise,
Yeni bir buluş olacak siyasi iletişimde.
*
İktidarları süresince DP’nin devleti yönetme şeklini,
Neredeyse birebir uygulayan RTE-AKP,
Sıra seçilmeye gelince,
Sarıldı DP’nin iktidara geldiği 1950 seçimlerine.
Farkındalar mı bilmem,
CHP’nin çok partili demokrasiye geçme kararı ile seçime girmişti DP,
Şimdi de muhalefetin meclisteki kararı ile aday olmaya çalışacak RTE.
*
Muhalefetin RTE’yi sandıkta Millet göndersin düşüncesi,
Normal koşullarda demokrasinin gereği.
Ancak, hırsı aklının önünde olan RTE’nin,
Anayasa’yı ve yasaları yok saymasını kabul etmektir,
İktidarda kalmak uğruna yapabileceklerini öngörmemektir,
Demokrat olmanın çok ötesinde, gerçekleri görmemektir.
*
Seçim yasasının değiştirilmesi,
Seçim kurullarının AKP’lileştirilmesi,
Mültecilerin seçmen listelerine yerleştirilmesi,
Seçim güvenliği üzerindeki endişeleri çoğaltırken…
RTE’nin kendine göre seçim tarihini açıklarken bile,
Muhalefete karşı kullandığı,
“Vesayet heveslileri, darbe şakşakçıları,
Kifayetsiz muhterisler, müstemleke heveslileri” söylemi,
Özgür Özel’in basın açıklaması öncesi kendi güvenliği ile ilgili sözleri,
Kılıçdaroğlu’nun Uğur Dündar’la söyleşisine reklam vererek yapılan güç gösterisi,
Türkiye’nin suç örgütlerinin yatağı haline gelmesi...
Gerçekleri görmek için yeterli değil mi?
Nasıl bir seçim süreci yaşayacağımızı,
Ve Türkiye’yi nasıl bir geleceğin beklediğini,
Görmek için yeterli değil mi?
*
Yurtta Barış, Dünyada Barış temelinde kurulan Cumhuriyetimizin,
İlkelerini, politikalarını ve eserlerini yok eden RTE-AKP’nin,
Bu seçimlerde,
Demokrasinin ve hukukun kurallarına bağlı kalmayacağı,
Görünen bir gerçektir.
Bu koşullarda muhalefetin “hodri meydan” çekmesi ise,
RTE-AKP’nin kanun, kural tanımaz haline ortak olmak demektir.
Muhalefetin bu yanlışa düşmeden,
Anayasanın ve yasaların uygulanmasında,
Demokrasinin ve hukukun kurallarına bağlı kalınmasında,
Kararlı ve ısrarcı olması gerekmektedir.
*
Mağduriyet konusuna gelince,
Devletin tüm gücünü ve kaynaklarını,
Hesapsız, kitapsız ve denetimsiz kullanırken,
Mağrur olan RTE,
Ne zaman sıkışsa mağduru oynayan da RTE.
Anayasa’ya kendi yazdığı madde nedeniyle,
Aday olamazsa yine mağdur olacakmış RTE.
22 yıldır asıl mağdur olan,
Yokluğu, yoksulluğu, baskıyı, şiddeti ve korkuyu yaşayan,
Halktır, özellikle de kadınlardır,
Gerçekleri yazdığı ve anlattığı için yargılanan, tutuklanan gazetecilerdir, aydınlardır,
Hak ve özgürlükleri kısıtlanan toplumsal muhalefettir,
Yasama ve denetleme yetkileri ellerinden alınan milletvekilleridir, TBMM’dir,
Bağımsızlığı yok edilen savcılardır, yargıçlardır,
Üstünlüğü yok sayılan hukuktur, Hukuk devletidir,
İlkeleri ve eserleri yok edilen,
Demokratik Laik Türkiye Cumhuriyeti’dir...
Bu mağduriyetlerin artık sona erdirilmesi gerekmektedir.
*
Sözün sonu “Yüzyıl” üzerine.
RTE’nin tanımlamasına göre,
“Türkiye’nin Yüzyılı” başlayacakmış seçilirse.
Yüzyılın ilk 22 yılında yaptıklarıyla,
Memleketin ve Milletin hali ortadadır,
Yaptıkları da yapacaklarının teminatıdır.
Görmek istemedikleri gerçeği gösterelim kendilerine,
Ulusal bağımsızlık hareketlerine önderlik yaparak,
20. Yüzyılı şekillendiren devlet, Türkiye Cumhuriyeti’dir.
21. Yüzyılda da çağdaş Türkiye’nin yolu Demokratik Laik Cumhuriyet’tir.
Siyasi muhalefetin yürümesi gereken yol budur,
Bu yolda yürüyen tüm siyasi partilerle ve kuruluşlarla beraber olmak da bir zorunluluktur.
Fatih Özen 2 Yıl Önce
Muhalefet 2002 de Baykal'ın yaptığı hatayı tekrarlamaz, hukukun gereği neyse ona sahip çıkar, inşAllah.
İbrahim Acun 2 Yıl Önce
Ülkede demokrasi askıya alınmış. Tekadam çıkıp tek başına seçim tarihi açıklıyor. Neye göre? Herhangi bşr yasaya dayanıyor mu? Hayır. Bu bile otokrat bir yönetimi ispat ediyor. Sultanizm var bu ülkede.
Sinan Kayalıgil 2 Yıl Önce
Anayasa da, yasalar da bizler, bu ülke yurttaşı hepimiz için uygulanacak kurallar. Uygulaması zorunlu olmalı ki, biz yurttaşlar hak sahibi olabilelim. O yüzden halk ne yapıp edip, özellikle CHPnin bu "Aman mağdur oyununa gelmeyelim. Bırakalım anayasa bir defa uygulanmasin." tavrına toplumsal irade baskısı kurmalıyız. Bir an önce bu baskıyı omuzlarında duyumsamali CHP yönetimi. Karnınız açsa, haklar korunamadigi için. İşsiz istek, devlet her adımını kurallara uygun atmamayı adet edindiği için.
Ferhat PEKEDİS 2 Yıl Önce
BU KARANLIK AKIL VE BİLİM YOLU İLE KALKACAK, İHANETLERİN HESABI SORULACAK BU ÜLKE SAHİPSİZ DEĞİL. AZ KALDI, YA SABIR. SAYGILARIMLA.
İ. FIRAT AYKUT 2 Yıl Önce
Dokunulmazlıkların kaldırılmasında ve Diyanet Akademisi Yasasında büyük bir aymazlıkla AKP iktidarının değirmenine su taşıyan muhalefetin bu sefer oyuna gelmeyeceğini umuyorum. Sevgili KIZGINKAYA'nın uyarısı bu yönden çok önemli ve çok değerlidir. İsmet Paşa'nın dediği gibi "eşkiyanın gece ne yapacağı belli olmaz."
Mehmet YALÇINDERE 2 Yıl Önce
Rahmi Yüce 2 Yıl Önce
Siyasal muhalefetin omurgasını oluşturan CHP ,kendisi olmak ve kendisi olmaktan gurur duymak durumundadır .Böyle olmazsa sonuç hüsrandır.
Emin guler 2 Yıl Önce
Her ne şartta olursa olsun.hukuk sonuna kadar savunulmalidır.yoksa kral öldü yaşasın yeni kral düşüncesi hakim olur.laik.kukuk ve demokrasi olmazsa insanlık onuru yok olur.kaleminize sağlık.
Mehmet koçanalı 2 Yıl Önce
21 yılda açtığıa üretim yapan bir adet fabrika gösterebilir mi? İhracatta hangi marka ürünümüz hangi ülkede hangi marketin raflarında göstersin.
Yavuz Önem 2 Yıl Önce
Tam ve yerinde tespitler...Yine de demokratik ve iyi bir seçim dönemi inancındayız.Bu inanç güvencemiz olacak.
Jale Batum 2 Yıl Önce
Bir de Hdp nin kapatılması arkasında yatan hinlik var eğer Hdp seçimden önce kapatılırsa Doğu ve Güneydoğu illerinde muhalefet partileri geçen seçimde oy alamadıkları için sandıklara sandık görevlisi veremeyecek Hdp de kapatıldığı için sandık görevlisi veremeyecek böylece sandıklar Akp ye kalacak müşahitlerin de resmî bir görevi olmayacağı için Akp istediği gibi at oynatacak buna da dikkat çekilmesi gerek …