6 Şubat, saat 04.17’den bu yana,
Yüzyılın felaketi denen bu büyük yıkımın sonrasında,
Yıkılan evlerinin altında kalan 13 milyon yurttaşımız,
Yaşamını yitiren binlerce insanımız karşısında,
Sabahtan akşama kadar konuşulanlara bakınca,
Kimin ne düşündüğü ne yaptığı ve nelere değer verdiği,
Gözler önüne serildi tüm çıplaklığıyla
*
Enkaz altından can kurtarmakta
Şaşkın, bilmez, beceriksiz kalan RTE-AKP,
Sonrasında çıktı ortaya ve başladı konuşmaya.
“Bir yılda ayağa kaldıracağız,
270 bin hane için evler yapacağız,
Ölenlerin yakınlarına 100 bin lira vereceğiz,
Ailelere destek için 10 bin lira ödeyeceğiz,
Evi yıkılan ev sahibine 5 bin, kiracıya 2 bin lira kira yardımı yapacağız,
Yaraları biz sararız, ne yapılacağını biz biliriz…” dedi de…
20 yılın sonunda yaptıklarına bakınca,
Görülen gerçekler çıktı karşımıza
*
Bir yardım kuruluşu olan Kızılay olmuş bir holding,
Sermayesi Halktan toplanan yardımlar,
Halka yardım yapmaktan yerine işin ticaretini yapıyor.
İktidar yara saracağı toplantıya inşaat şirketi ile giriyor,
Milyarlık ihaleler havalarda uçuşuyor.
Ahbap kaç para toplamış merak konusu ha bire sorgulanıyor,
Elindeki paraya el koyulmaya çalışılıyor.
Deprem bölgesinde çocuklara para dağıtılıyor,
Parayla depremin yaraları sarılacak sanılıyor.
Para para para para…
İnsanın yeri yok RTE-AKP’nin değerleri arasında.
Haline çare arayanlar, ne olacaklarını soranlar,
Yaşanan acıları haykıranlar karşısında,
Açtı ağzını yumdu gözünü RTE ve DB,
Ağız dolusu hakaretler, tehditler,
Taraftarlara bile konulmaya çalışılan yasaklar…
*
Yaşanan gerçeklerin merkezinde ise insan var.
Bir yandan cenazelerini arayan,
Öte yandan başlarını sokacak bir çadır bulmaya çalışan insanlar…
Eşini, çocuklarını yitirmiş şokta, yaşadıklarına inanamayan insanlar…
Bilmediği kentte, tanımadığı insanların evine sığınan insanlar...
Ne yiyeceğini ne giyeceğini, nasıl yaşayacağını bilemeyen insanlar…
Doğdukları, çocukluklarını yaşadıkları kenti arayan insanlar…
Yarınını yitiren, yaşamı yok olan insanlar...
Gerçeğin penceresinden bakabilenlerin gördüğü,
Yıkılan binalar değil insanlarımızın yaşamıdır, yıkılan insanlıktır.
*
Böylesi karanlık, mutsuz ve umutsuz ortamda,
Halkın yarınlara umut bağladığı muhalefetin masasında,
Yeni bir seçim oyunu kondu siyasetin sahnesine.
Bir yıldır memleketin ve milletin geleceği için,
Tek adam düzenini yıkmak adına,
6’lı masada oturan Akşener’in,
Bugüne kadar attığı imzaları ve söylediklerini inkar edercesine,
Sarf ettiği oldukça sert ve aykırı sözler,
Yeni bir deprem yarattı siyasette ve ülkede.
*
Verdiği destekle partisinin seçime girmesini sağlayan,
Kurduğu ittifak içerisinde kendisine yer veren,
Vasiyeti ile destek olduğu,
Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığına karşı çıkılması bir tarafa,
Seçim kazanamaz imasıyla kamuoyunda olumsuz bir algı yaratması,
Kazanılacak aday diye CHP içinde tartışma yaratabilecek şekilde belediye başkanlarına çağrı yapması,
Siyasi nezaketsizliğin yanı sıra,
Akıllarının arkasında saklı farklı planların ve beklentilerin varlığını,
Milletin ve memleketin geleceği ve iyiliğinden öte,
Partilerinin geleceğinin ve iyiliğinin önemli olduğunu gösteriyor.
*
6 Şubat depreminin enkazı daha kaldırılamadan,
Yaşanılan bu siyasi depremin nedeni, ideolojisiz siyasettir,
Siyasetin kişiler, liderler temelinde yapılmasıdır.
İdeolojisiz siyasette,
Ne etik değerler vardır ne de siyasi tutarlılık ve nezaket.
İdeolojisiz siyasette,
Ne samimiyet vardır ne de açık sözlülük ve doğruluk.
İdeolojisiz siyasette,
Ne memleketin ve milletin çıkarları vardır ne de insan ve Halk.
İdeolojisiz siyasette önemli olan,
Kişisel çıkarlardır,
Partilerinin iktidarın gücüne sahip olmasıdır.
Sonuçta da sen ben kavgası vardır.
Bugün yaşadığımız gibi...
Dün birbirine hakaret eden siyasiler,
Çıkarları örtüşünce yarın kol kola olacaktır.
Bu siyasi enkazın altında kalan ise yine Halk olacaktır.
*
Partilerin adında bulunan kavramlar sadece bir kandırmaca.
Adında Adalet ve Kalkınma yazan adaletsizliği ve yoksulluğu yarattı ülkemizde.
Memlekete ve millete iyilik getirme iddiasında olanlar,
Bakalım, iyilik mi yapacak kötülük mü,
Memlekete, millete ve geleceğimize.
Baki Kolak 2 Yıl Önce
Ahhh Türkiyem ahhh milletim 1950 den beri bir uyutuldun din afyonu ile hala kendine gelemedin.Bütün ümidim uyanma sürecinin biran önce bilimle bitirilmesi.Yoksa daha çok can alarak uyandıracak bu doğa.
Turan Güneş 2 Yıl Önce
Gerçek : Tespitininiz olan, " İdeolojisiz siyaset" tir. Bu ülke bunu aşamadığı sürece her tülü kötülüğe mahkumuz.
Ali Arslan 2 Yıl Önce
Yazdıklarınıza aynen katılıyorum. Halkımız deprem şoku ile kendine gelememişken, ardında siyası depremle tekraren soka girmiştir. Depremde iyi niyetle halkımıza yardım yapanlar günah keçisi ilan edilirken, hiç bir şeyyapmayanlar muhterem ilan edilmektedir. Siyasete gelince bu milletin vebali onları satanların boynunadır.
Rahmi Yüce 2 Yıl Önce
5 dakikada Ersan Şen'den cumhurbaşkanı adayı yaratmaya çalışan Meral Akşener demek ki Kemal Kılıçdaroğlu'nun adaylığına başka gerekçelerle karşı çıkıyormuş .Akşener'in dna'su incelendiğinde şövenizmin her türlüsünü görmek mümkündür. Son yaptıklarını bu bağlamda değerlendirmek doğru olur düşüncesindeyim. Saygılarımla
Aliye Baykal 2 Yıl Önce
İdeolojisiz siyaset : Yani para , çıkar ahlak yoksunluğu.. Bizleri bu çirkinliklerle bitirdikerr..yani tükenmişlik sendromu ile boğuluyoruzzz.. giden canlar güzelim kentlerr yok artıkkk…!!!
Emin guler 2 Yıl Önce
İdeolojik siyaset nokta tesbit kaleminize sağlık
Ahmet Biber 2 Yıl Önce
Değerli kardeşim düşünsenize aynen katılıyorum. Selamlar
ALİ Ekber Güvenç 2 Yıl Önce
Dilerim, umarım ki kötülük kapıya dayanmadan sağduyu galip gelir ve bu sorun aşılır.
Kahmuran Aladağ. 2 Yıl Önce
Çok çirkin bir siyaset, Meral hanım, çok yanlış yaptı. Altında başka projeler var. Kulağına iktidar bir şeyler fısıldıyooor...
Erkan Erkazancı 2 Yıl Önce
Kardeşim Tevfik, yine partilerin adları ile hayata geçirdikleri arasındaki tezata vurgu yaparak, çokda güzel yerden yakalamışsın. Sol görüş eleştiri üzerinden çözüm arar, gelişimi sağlamaya, özeleştiri yapılmasını, hataların farkına varılması ister. Atatürk ise herzamanki sıradışılığı ile ben bir tasarının başarılı olması için önündeki engelleri sağlarım der. Ama burada bahsettiğin bu iki parti yönetimi için eleştirerek bir çözüm bulmak mümkün değil. İyi taraflarını bulmak samanlıkta iğne aramak gibi. Düzeltelim desen deve misali. Nereleri düzgün ki... Onun için iyi bir noktadan yakalamışsın, ellerine sağlık...
Ramazan Yücel 2 Yıl Önce
İnsanda biraz kadirşinaslık olur. Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı vardır. Ödünç aldığı millet vekillerinin hatırına masayı terketmemeliydi yazıklar olsun.
Yavuz Önem 2 Yıl Önce
Şirketleşmiş Kızılay,ilkesizleşmiş siyaset ve siyasiler...Hepsi hayalkırıklıklarımız oldu.Evet,yazık ki ne yazık!!!
Yavuz Önem 2 Yıl Önce
Şirketleşmiş Kızılay ,İlkesizleşmiş siyaset ve siyasiler hayal kırıklıklarımız oldu.Yazık ki ne yazık!!!
Yavuz Önem 2 Yıl Önce
Şirketleşmiş Kızılay,İlkesizleşmiş siyaset ve siyasetçilerHayal kırıklıklarımız oldu.Yazık ki ne yazık!!!
Yavuz Önem 2 Yıl Önce
Yorumsuz!!!
Mustafa Bayraktar 2 Yıl Önce
Amaç ülkeye değil, aile ve yandaşlara hizmet için iktidar olunursa yaşadıklarımız kaçınılmaz. Ne kazandık 20 yıllık iktidarda: İflas etmiş bir ekonomi Varlıkları satılmış bir ülke, Sanayisi, tarımı, hayvancılığı bitirilmiş bir halk, Borçlandırılmış vatandaş, aşırı faizli dış borça mahküm bir ülke. Ve sonunda : Bir yüzükle gelip dünya zengini olanlar. Gemicikleri ve şirketleriyle büyüyenler, "çalıyor ama çalışıyor" diyebilen cahilleştirilmiş aymazlardır, Yerlerde sürünen adale ve emniyet. Ve kapkaranlık bir ülke. Bu milletimin kaderi değil, din tacirlerinin ülkeye ihaneti ne yazı ki