Kış koşulları zorludur,
Soğuğu üşütür dar gelirlileri, emeği ile geçinenleri, işsizleri.
İki göz odalı evlerde,
Ne bulunursa yakılan sobaların sıcaklığında,
Elde olanla pişen bir kap aşın yarı tokluğuyla beklenir,
Baharın sıcaklığı ve bereketi.
40 yıldır ekonomide yaşadıklarımız gibi…
*
Neoliberalizmin ilk yılları bahar havası yarattı ülkemizde.
Özal’la kurulan serbest piyasa ekonomisinde,
Yüksek faize, vergisiz kazanca yağmaya başladı,
Uluslararası sermayenin dolarları.
70’lerin yokluğundan sonra sermayenin bolluğu yaşandı.
Karşılığında ekonomiden, üretimden devletin elini çektirdiler,
Özelleştirme diye sattırıldı fabrikalar, kapatıldı tesisler,
Borca gelen dövizlerle de yapıldı yollar, köprüler…
Sonrası yediğimizden giydiğimize ne varsa,
Yabancı markalarla doldu üstümüz başımız, sofralarımız…
Terk edilirken tarlalar, kapanırken sanayide işlikler,
Başka ülkelerin üreticilerine gönderildi hazinedeki birikimler.
Günü gelince, borcu geri ödemenin zamanı,
Açıldı borcu borçla ödemenin yolları,
Sona erdi neoliberalizmin yalancı bahar ayları,
Emeği ile geçinenler için başladı yaşamın kış koşulları.
*
RTE-AKP’nin ilk yıllarında da yaşandı,
Neoliberalizmin yalancı baharı.
Karşılığında yine özelleştirme diye satıldı fabrikalar, tesisler,
Büyük bir gururla hepsini sattıklarını söylediler.
Çiftçiye ananı da al git dediler,
Boşalan tarlalara, meralara binalar diktiler.
Yine borca gelen dövizle yapıldı yollar, köprüler, binalar, evler…
Sonrası kısır döngü, yaşadıklarımız yine aynı gerçekler.
Bu sefer hazine tamtakırdan da beter bırakılınca,
Elde satacak fabrika tesis gibi bir varlık kalmayınca,
Sıra geldi topraklarımızı satmaya…
Saraylarda bolluk içinde yaşayanların hikayesidir bu yaşanılanlar,
Ceremesini çeken de,
Yine yıllardır kışı yaşayan emekçiler, emekliler, emeği ile geçinenler.
*
Doğanın ve bu sömürü düzeninin kışını yaşarken,
Gidiyoruz bahar aylarında,
Demokrasinin gereği seçimlere.
Biliyoruz, doğa sunacak baharın bereketini ve bolluğunu bizlere,
Yaşamın kendisine, evlerin içine baharın gelebilmesi ise,
Yıllardır bu düzenin ceremesini, yokluğunu, acısını çeken,
Emekçilerin, emeklilerin, kadınların, gençlerin ellerinde,
Kişilere değil geleceğimize oy verilecek bu seçimlerde.
Bir yanda iktidarını ve bu kış düzenini sürdürmenin hırsıyla,
Herkese tehdit ve hakaret savuran RTE’nin söylemleri,
Bir yanda muhalefetin adayı Kılıçdaroğlu’nun “bahar gelecek” sözleri.
Çok söze gerek yok,
Depremin enkazını yaratan bu düzenle mi,
Enkazın altından can kurtarmaya çalışan bir düzende mi yaşayacağız?
Kışı yaşamaya devam mı edeceğiz,
Yoksa baharı mı getireceğiz?
Bu seçimlerde karar vereceğiz.
*
Aşık Daimi’nin sözüyle,
“Ne de olsa kışın sonu bahardır”
Ancak unutmayalım,
Kışın sonu baharı yaşamak Halkın kararındadır,
Sonrasında Halka baharı yaşatmak da,
Seçilecek olan siyasi iktidarın sorumluluğundadır.
Ne mutlu ki bizlere,
Ülkemizi ve yaşamımızı otokrasinin karanlığından kurtarmanın,
Demokratik laik bir ülkede, barış içinde baharı yaşamanın,
Şansına ve hakkına sahip bir ülkenin yurttaşlarıyız.
Bu hakkı ve şansı bizlere sağlayan Cumhuriyetimize,
100’üncü yılında sahip çıkmak ve geleceğimize taşımak,
Hepimizin görevidir, sorumluluğudur.
Aliye Baykal 2 Yıl Önce
Dilerim kiii.., gerçekten baharlar geldin bu karanlık acı hünler bitsin ülkemiz insanın yüzü gülsünnn.,,
Turan Güneş 2 Yıl Önce
Rahatına düşkün bizler maalesef bu zorunluluğun üzerimize düşen sorumluluğunu yerine getiremedik. Umarım bu seçim sürecinde bunun bilincine varır ve topyekün seferberlik duygusu ile geleceğimize sahip çıkarız.
Ayşegül Oruçkaptan 2 Yıl Önce
Sevgili Tevfik Kızgınkaya yine kalemini çok güzel kullanmış ve durumumuzu aktarmış. Kışın sonu bahardır ve o baharı heyecanla bekliyoruz ama kadrolar oluşturulurken lütfen dost ahbap değil layıkı ile yapabilecekler seçilsin…
ALİ Ekber Güvenç 2 Yıl Önce
Baharı ellerimizle tutup getirmeliyiz, yoksa kendiliğinden gelen baharın tüm bu kötülükleri sona erdirmesi zor olacak. Ellerinize ve KALEMİNİZE saglik
Hamza Saykan 2 Yıl Önce
Evet... Cumhuriyet'e sahip çıkmak hepimizin görevidir....
Atila AşkınTünaydın,elinize... 2 Yıl Önce
Teşekkürler
Emin guler 2 Yıl Önce
Gelişmemiş ulkeler askeri birliklerin işgaliyle.somuruluyor ve işgal edilmiyor. ekonomiyle teslim alınıyor.bir avunc azınlık dışında halk ucuz işgücü ve somuruyle yaşamlarini sürdürmeye çalışıyor 14 Mayıs halkımizin başlangıcı olmalı.kurtulus örgütlenme ve cumhuriyetin kuru cu iradesini dönmek olacak.sayin üstadım kaleminize sağlık.
R. Seminur 2 Yıl Önce
Dileklerimizle gerçek olsun
Dilerim bu ülkeye sonsuz baharlar... 2 Yıl Önce
Şükran Orhan 2 Yıl Önce
Herkes elini taşın altına koymalı.Birileri sihirli değnekle be ucube düzeni değiştiremez.Önceligimiz parlamenter sisteme geçmiş olmalı.Devamı gelecektir.Insan gibi yaşamak yurdum insanının hakkıdır.Kaleminize sağlık.