2022-10-15 10:33:46

Ne Olacak Şimdi?

Tevfik Kızgınkaya

15 Ekim 2022, 10:33

Gözün aydın Türkiye,

21 yüzyılın dünyasında,

Cumhuriyetin 100 yılında,

114 yıl sonra yine yeniden kavuştuk sansür yasasına.

40’lanmış bir yasanın kabul edilmesiyle,

Milletin haber alma ve haberleşme hakkına yasaklar getirildi.

Milletin Meclisinde,

Milletin vekillerince.

Adı ne?

Dezenformasyon yasası,

Amacı ne?

Yanlış veya doğruluğu bulunmayan ve kasıtlı olarak yayılan bilgiyi engellemek.

Aslı ne?

Demokrasinin dezenformasyonu.

*

Hani olur ya,

Vatandaş düştüyse sıkıntıya,

Olur da çaresini dile getirmeye kalkarsa…

Bir gazeteci, mesleği adına,

Olur da,

Vatandaşın derdini haber yapmaya kalkarsa…

Kendisini bulacak savcının, hakimin karşısında.

Böylece Halkın derdi, sıkıntısı bitmiş olacak,

İktidar bir başarı hikayesi yazmış olacak,

Seçimlerde de Halkın oyunu toplayacak.

*

3 Y’yi yok etmek adına yola çıkanlar,

40 maddelik yasaklar silsilesiyle yok edecekler,

Yok edemedikleri yolsuzluğu, yoksulluğu ve yasakları dile getirmeyi.

Açtın mı ağzını, bastın mı klavyenin tuşlarına, oynatın mı kalemini,

3 yıllık zorunlu inzivaya çekilme olacak bedeli.

Gözü aydın olsun 5’i bir yerdekilere,

Hapishane yapılması gerekiyor her bir yere.

Ya da,

Eldeki telefonla, masadaki bilgisayarla

Evler çevrilecekmiş hapishaneye…

*

Türkiye Cumhuriyeti,

Basın özgürlüğü sıralamasında 180 ülke arasında 149’uncu sırada olsa da,

Dünya Özgürlük Raporunda,

210 ülke içinde 32 puanla “özgür olmayan ülkeler” kategorisinde yer alsa da,

ABD’ye ve Avrupa’ya örnek olmuşuz sansür yasasıyla.

Konu dünyaya örnek olmaksa,

Sansür yasasıyla övünmeye kalkanlara,

Göstermek gerekiyor,

Türkiye Cumhuriyeti’nin nasıl örnek olduğunu dünyaya.

*

Song Aiguo, Çin Halk Cumhuriyeti Büyükelçisi. “1910-1920’lerde Çin olarak karanlıkların içindeydik. O zamanda yabancı güçler bize doğu Asya’nın hasta adamı diyorlardı. Türkiye ile benzerliğimiz vardı. O sırada bizim için kurtuluş yolunu arayan, mücadele veren ülkeler önemliydi. Bunların arasında tek Kemalizm başarıya ulaştı. Bunun için Kemalizm Çin için umut, bir kurtuluş yolu, bir modernleşme yolu ve karanlıktan çıkma yolu oldu. Bize örnek oldu. Çin’in kurtuluş yolu 1919-1920’lerde başladı. Kemalizm, Asya’nın doğusundaki ülkeye umut oldu, ışık oldu. Kemalizm bize şafağın ışığı oldu.

*

Sucheta Kripalani, Hindistan’ın ilk kadın bakanı. “Atatürk, yalnız Türk Milleti’nin değil, özgürlüğü uğruna savaşan bütün milletlerin önderiydi. O’nun direktifleri altında siz bağımsızlığınıza kavuştunuz. Biz de o yoldan yürüyerek özgürlüğümüze kavuştuk.”

*

Yıllar öncesinde (15.11.1999) ülkemize gelen ABD Başkanı Bill Clinton bile,

Meclis’teki konuşmasında anlatmıştı, bizi bize.

“Türkiye’nin bu yüzyılda yarattıkları, insanların kendilerine daha güzel bir gelecek hazırlama yolunda yapabileceklerinin canlı bir örneğidir.

Önümüzde imtihan edilmemiş yeni bir yüzyıl bulunmaktadır; bu büyük bir fırsattır.

Bu odada başlayan ve halen yükselmekte olan demokratik devrimi derinleştirerek Türkiye, vatandaşlarına iyi hizmet etmekten daha da fazlasını yapabilir.

Sizin örneğinizle ve sizin çabanızla Türkiye, dünyanın ilham kaynağı olabilir.”

*

Doğrudur söyledikleri,

20yy’ın başında dünyadaki bağımsız devlet sayısı 43 idi.

Asya, Afrika ve Latin Amerika’daki esaret altındaki ülkeler,

Örnek aldılar,

Emperyalizme karşı kazandığımız Ulusal Bağımsızlık Savaşımızı,

Kurduğumuz tam bağımsız Türkiye Cumhuriyeti Devletini.

Verdiler mücadelelerini,

1930’lardan sonra kavuştular bağımsızlıklarına,

20yy’ın sonunda 198 bağımsız devlet oldu dünyada.

*

Örnek olmak istiyorsanız dünyaya,

Öğrenmelisiniz bu gerçekleri ve Cumhuriyet tarihimizi.

Demokrasi ile geldiğiniz iktidarda,

Bu sansür yasasını çıkartmakla,

Yok ettiniz,

Demokrasinin temel kuralını,

Basın özgürlüğünü ve Halkın haber alma hakkını.

Bilmelisiniz ki,

100 yıl önce güzel bir gelecek adına,

Dünyaya örnek olan Türkiye Cumhuriyeti’ni,

Kötü örnek olarak gösterdiniz bütün dünyaya,

Sırf iktidarda kalabilmek uğruna.

*

Dönelim başlıktaki soruya,

Ve soralım önce kendimize, sonra herkese,

Ne olacak şimdi, diye.

Demokrasi bir Halk idaresiyse,

Halkın Halk tarafından yönetilmesiyse,

Halk sahip çıkmak zorundadır,

Hak ve özgürlüklerine ve demokrasiye.

Oturduğu yerden eleştirmekle,

Susmakla ya da sadece şikayet etmekle,

Suçu Halka yüklemekle,

Ne demokrat olunur ne de kavuşulur demokrasiye.

Demokratik hak ve özgürlükler adına,

Demokratik Laik Cumhuriyet yolunda,

Can veren Cumhuriyet Devrimi şehitlerine saygıyla…

Not: Gözün aydın Türkiye, diye başlamıştım yazıya.
Son anda Bartın Amasra'dan gelen haberle yüreğimiz yandı.
Yine bir maden faciası ve yine toprak altında madende emekçiler can verdiler.
Bu bir fıtrat değil, iş cinayetidir.
İnsan canı bu kadar değersiz   değildir.
Yaşamını yitiren maden emekçilerimize rahmet, yaralanlara sağlık diliyorum.

Yorumlar (4)

Ercan Divleli 2 Yıl Önce

Çok güzel bir yazı olmuş, eline emeğine sağlık. Selamlar olsun

AHMET Özsoy 2 Yıl Önce

Eline sağlık kardeşim

Remzi Dilan 2 Yıl Önce

Eline, emeğine, yüreğine sağlık.

Yavuz Önem 2 Yıl Önce

Umarım dillendire Dillendire Daha güzel günlere ulaşacağız.Eline sağlık

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.