Cumhuriyet Halk Partisi’nde kurultay tartışmaları her geçen gün büyüyor.
Burada esas mesele şu ki; seçmenden kopuk bir tartışma hiçbir zaman olumlu sonuçlanmaz.
Özgür Özel seçmende böyle bir beklenti yok diyor. Bence var.
Seçmen normalleşme konusundan çok rahatsız. Neden mi ?
Yerel seçimlerde AKP-MHP ittifakına karşı muhalefet bir ittifak kuramadı. Ancak seçmen “Oyum boşa gitmesin” diyerek AKP-MHP’ye karşı kazanabilecek adaylara oy verdi. Muhalefet adaylarından yerelde algıyı kim iyi yönetmişse oyunu ona verdi. Birçok belediyede CHP’ye, Nevşehir’de İYİ Parti’ye Urfa’da Yeniden Refah’a Antalya Kumluca’da Demokrat Parti’ye, kısacası AKP karşıtı seçmen oyunu AKP’yi devirebilecek adaylara verdi.
Tüm bunlarla birlikte CHP, bir önceki seçime göre birçok yerde daha düşük oy almasına rağmen küskün AKP seçmeni sandığa gitmeyince belediyeleri kazanmasını bildi.
Yani CHP kendi seçmenini birkaç istisna yer dışında sandığa büyük oranda götürebildi. Özgür Özel döneminin en büyük başarısı bu sayılabilir. Yani kendi seçmeninin yeni yönetime şans verdiği söylenebilir. Yerel seçimlerde tercih ettikleri tüm yanlış adaylara rağmen…
Peki bu şansı Özgür Özel ve ekibi iyi değerlendirebildi mi?
İşte esas konu burada başlıyor.
İlk önce çiftçi mitingleri, Kürt sorunundaki cesur çıkışları, ekonomik temelde üretilen söylemler benim gibi birçok muhalif insanı heyecanlandırdı.
Genel siyasetteki olumlu rüzgar belli bir süre yerel seçimlerdeki bazı yanlış tercihlerin ayıbını örttü diyebilirim.
Ancak sonrasında ne oldu anlayamadık. Normalleşme dendi. Mecliste Erdoğan gelince ayağa kalkıldı. Vatandaş azarlandı. TİP küçümsendi…
Yerelde yüzdelik dilim olarak birinci parti olmasına neden olan tüm emanet oylarda bu olaylardan bir sarsılma oldu. DEM parti ile kayyım atamalarında yapılan demokrasi için birlikte hareket etme emanet verilen milliyetçi oyları da rahatsız etti.
Yani CHP kimseye yaranamadı.
Bu rahatsızlıkların ve kopuşların esas nedeni izahtır. Yani iletişimdir. Vatandaşa üstten bakmayıp yaptığınız her hamleyi izah edebilirseniz seçmen sizleri daha samimi ve güvenilir bulur düşüncesindeyim.
Sayın Özel,umarım bu konudan sorumlu kişiler ile görüşüyor ve bu konuları planlıyorsunuzdur. Ama umarım bu kişiler alanında deneyimli siyasilerdir. Bu bir başka tartışma konusu olduğunu biliyorum ve şimdi gündem yaratan kurultay talep eden dönemin CHP kurmayları hakkında fikir beyan etmek isterim.
Oğuz Kaan Salıcı’nın yazısını okudum. Kemal Kılıçdaroğlu’nun hamlelerini yakından takip ediyorum. Parti sözcüsü Deniz Yücel’in Oğuz Kaan Salıcı’ya “Partiye bu tavrınız zarar veriyor” diyerek kullandığı üslup ve dil partiye ne kadar fayda sağladığını okuyucularımızın yorumuna bırakarak bir vatandaş olarak kurultay isteyenlere öneride bulunmak isterim.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun düzgün bir insan olduğunu bugün sağcısından solcusuna herkes kabul etmiş durumdadır. Partiyi şu an genel başkan olan Özgür Özel ve ekibi ile yıllarca yönetti. Oğuz Kaan Salıcı da bu yönetimin en kilit insanlarından biriydi. En son milletvekilliği listeleri hazırlanırken örgütlerden sorumlu genel başkan yardımcısı görevinde bulunuyordu. Listeler çıktığında İl Başkanlıklarının temayül yoklamalarından çıkan sonuçlara ne kadar sahip çıkabildi? Bu listelerden dolayı ittifaka verilen milletvekilleri rağmen belediye başkanları ile milletvekilleri listeleri hazırlanması, örgütün yok sayılmasından sonra herhangi bir açıklama yapıldı mı? Ben görmedim.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun seçimi kazanamamasının nedenlerinden en önemlisi parti emekçilerini küstürmesidir. Çalışmayan bir kurumsal organizasyon varken ittifak bileşenleri bizi sattılar demek bence
kolaycılığa kaçmaktır.
Eğer Özgür Özel ve yönetiminin hatalar yaptığını, partinin oyunu düşürdüğünü düşünenler öncelikli olarak kendi dönemlerinin özeleştirilerini iyi vermesi gerekiyor. Biz bu konuda şu hataları yaptık, şimdi bu şekilde yapacağız diyebilmeli ve öncelikli olarak parti delegelerinin içinde ve sonrasında kendi seçmeni başta olmak üzere tüm seçmende güven oluşturmalıdır. Aksi takdirde 81 il başkanına bir metin imzalatılır ve gündem sessizliğe bürünür. Burada siyasi kurnazlık milletvekilleri ile örgütü karşı karşıya getirmektir.
Taktiksel olarak bunlar normaldidr.
Şu anki yönetimden rahatsız olanlar bir güven ortamı geliştirmeden bence kurultay delegeleri olağanüstü kurultaya gitmez. Gidilse bile genel başkan yeniden değişmez. Ancak güven verilirse kurultay delegeleri seçmenden gelen baskıya yani taban daralmasına yol açacak bir karara varmaz ve Özgür Özel’i genel başkanlıktan indirir. Buradaki esas kilit noktanın Ekrem İmamoğlu ve ekibin vereceği karar olduğunu unutmamak gerekir.
Siyasi hamleleri önümüzdeki günlerde göreceğiz…
Mehmet ÇİLLER 2 Hafta Önce
Ne Kemal bey, ne Özgür Özel ne de onursal Adıgüzel den lider olmaz. İmamoğlu gibi cesur ve akıllı lider lazım. Yerel seçimler CHP nin başarısı değil, AKP nin biktirmasi ile kazanıldı.
Kazım 2 Hafta Önce
Bır CHP'li olarak özgur orada olduğu sürece asla oy kullanmak yetersız samımıyetsız lüzumsuz bırı gibi goruyorum
Veysel kılavuz 2 Hafta Önce
Kurultay olmazsa chp nin MHP den bir farkı olmaz kurultay şart.