Karanlıkta Okula, Karanlıkta İşe: Kim Kazanıyor, Kim Kaybediyor?
2016’dan bu yana milyonlarca insan, sabahın kör karanlığında uyanıp işe ve okula gitmeye mahkûm edildi. Kış aylarında sabit yaz saati uygulaması, çocuklardan emekçilere kadar geniş bir kesimi uykusuz, yorgun ve mutsuz bıraktı. Peki, bu sistem neden getirildi? Gerçekten enerji tasarrufu sağlıyor mu, yoksa faturalarımıza yük bindirmek için mi devam ediyor?
⸻
Yanlışın Adı: Sabit Saat Uygulaması
Türkiye, 2016 yılına kadar mevsimsel saat değişimi uyguluyordu. Yazın gün ışığından daha fazla yararlanmak için saatler ileri alınıyor, kışın ise geri çekiliyordu. Ancak AKP hükümeti, tasarruf bahanesiyle bu düzenlemeyi iptal etti ve Türkiye’yi kalıcı yaz saati uygulamasına geçirdi.
Gerekçe neydi? Elektrik tüketimini azaltmak! Ancak bu iddia, gerçeklerle çelişiyor.
Boğaziçi Üniversitesi’nin yaptığı araştırma, sabit saat uygulamasının elektrik tüketimini azaltmadığını, aksine artırdığını gösterdi. İnsanlar sabahın erken saatlerinde karanlıkta kalkıp ışıkları yakıyor, kombileri açıyor, doğal olarak enerji tüketimi yükseliyor. Yani bu kararın tasarrufla hiçbir ilgisi yok.
Peki, kim kazanıyor?
⸻
Elektrik Şirketleri Kazanıyor, Halk Kaybediyor
Enerji tasarrufu sağlanmadığına göre, hükümet neden bu sistemde ısrar ediyor? Cevap basit: Elektrik şirketleri daha fazla kâr ediyor.
Kış aylarında sabahın zifiri karanlığında uyanan milyonlarca insan, daha fazla ışık ve ısınma kullanmak zorunda kalıyor. Bu da doğrudan elektrik faturalarının kabarması anlamına geliyor. Yani sabit saat uygulaması, enerji sektörünün kasasına para akıtmak için bilinçli bir tercih gibi görünüyor.
Oysa dünya, bu tür kararları bilimsel verilere dayanarak alıyor. Avrupa’da birçok ülke, mevsimsel saat değişikliğine devam ediyor çünkü insan sağlığı ve verimlilik açısından en doğru yöntem bu. Türkiye ise inatla bilime değil, şirketlerin çıkarına hizmet eden bir sistemde diretiyor.
⸻
Çocuklar, Emekçiler ve Ruhsal Yıkım
Bu uygulamanın yarattığı tek sorun artan faturalar değil. Çocuklar ve çalışanlar için ciddi sağlık ve psikolojik etkileri var.
Uyku düzeni bozuluyor: Çocuklar ve çalışanlar karanlıkta uyanıyor, vücut biyolojik olarak henüz güne hazır değil.
Dikkat eksikliği artıyor: Okullarda ve işyerlerinde verimlilik düşüyor, konsantrasyon zayıflıyor.
Ruhsal sağlık bozuluyor: Uzmanlar, sürekli karanlıkta uyanmanın depresyon ve stres seviyesini artırdığını söylüyor.