05.01.2025, 12:35

Necip Celal Andel

Her yılın son haftasında bilgisayarda arşivlediğim kayıtları gözden geçirir bir kez daha yararlanmayı düşünmediklerimi siler böylelikle yeni kayıtlar için yer açarım. Bu yıl da öyle yaptım. Artık benim için bir yıl sonu rutini haline gelmiş olan bu işi yaparken gecikmeli de olsa fark ettim 29 Kasım gününün Necip Celal Andelin yaşama veda edişinin yıldönümü olduğunu. (29 Kasım 1957) Gecikmeli de olsa onu anmak geldi içimden. Neden mi? Tango denilince yaşadığımız coğrafyada akla gelen ilk isim olmasından öncelikle. Türkçe ‘de plağa okunmuş ilk sözlü tango olan Mazi Kalbimde Bir Yaradır adlı parça onun eseridir. Yaratılmış olduğu tarihin (1928 yılında bestelendi, 1932 yılında plağa okundu) üzerinden nerede ise bir asır geçmesine karşın bugün hala keyifle dinlenilmekte. Hiç değilse bizim kuşağın mensupları tarafından. Ancak onun en önemli eseri Özleyiş adlı çalışmasıdır.

Globalleşme sözcüğü daha dünya literatürüne girmemişken, globalleşmeyi başaran bir çalışmadır bu eser. Türkçe dışında tam dört farklı dile okunmuştur bu tango.

Necip Celalden ve onun bu sıra dışı çalışmasından söz etmeden önce tangonun memleketteki serüvenine bir göz atalım:

19.yüzyılın ortalarında Arjantin’de ortaya çıkmış tango. Bu ülkeden Avrupa’ya öğrenim için giden öğrenciler onu da beraberlerinde getirmişler eski dünyaya. Acıları anlatan, dertleri dile getiren bir müzik türü. Bir anlamda Arjantin’in arabeski denilebilir. Gurbete çıkanlara yoldaş olması şaşırtıcı değil. Ancak hangi nedenlerle Avrupa’da hızla yayıldığını anlamak için hayli kafa patlatmak gerekir kanımca Türkiye’ye gelişi ise Fransa üzerinden. Bu da olağan. O yıllarda yeniliklerin çoğu Fransa’dan gelirdi bu coğrafyaya. Ne var ki bundan sonrası sosyolojik bir araştırma konusu. Şöyle ki; çıktığı yörede yoksulların sesini duyurma amaçlı, sözlerinde acı, suç ve küfür var. Dansı ise alabildiğine sert ve erotik. Türkiye’de ise şaşırtıcı bir değişim gösteriyor, elitlerin katıldığı gecelerde yumuşak hareketlerle yapılan bir dansa dönüşüyor tango. İlginç bir değişim ne dersiniz? Erken Cumhuriyet döneminde devletin desteği ile popüler hale gelmiş, Cumhuriyet balolarında elitlerin icra ettiği bir dans oluvermiş. Aynı yıllarda Şirket-i Hayriye vapurlarında tango dinleyerek yolculuk yaparmış İstanbul ahalisi. Arjantin’de acıların müziği iken bizde elitlerin ve aşkın müziği olmuş her nasılsa. Bakınız Selim İleri ne diyor bu konuda:

“Tango devrim olsaydı, ‘hiçbir devrimimiz Türkçe tangolar kadar benimsenmemiştir’ derdik.”

Arjantin’de ifade ettiği anlamla buradaki arasındaki fark 1980 li yıllarda Türkiye’ye konserler vermek için gelen “Tango Nuevo” nun (Yeni Tango) yaratıcısı Arjantinli ünlü besteci Astor Piazzolla’yı derin bir şaşkınlığa düşürmüş. Kendisine “La Cumparsita” nın buralarda adeta bir düğün marşı niteliğinde olduğu söylenince “Bu çok kötü bir şaka olmalı” yanıtını vermiş. Neden mi?

La Cumparsita’nın sözleri bir ayrılığın öyküsünü dile getirir de ondan.

Tangonun Ülkede zirve yaptığı, devlet desteği ile popülerliğinin arttığı dönemin insanıdır Necip Celal Andel. İstanbul’un elit ailelerinden birinin çocuğu. Babası Osmanlı devletinde bir dönem bakanlık yapmış. Gerçek işi ise hukuk fakültesinde öğretim üyeliği. Kardeşlerinden biri Cumhuriyet’in ilk sanayicilerinden Bursa’da konserve fabrikası kurmuş. Kız kardeşi fizik profesörü. Bir diğer kardeşi ise Komünist. Öyle sıradan biri değil. TİÇSF kurucularından Partinin yayın organı Aydınlık dergisinin sorumlu müdürü. Şefik Hüsnü’nün yakın arkadaşı

1922 de Komintern’in 4. Kongresine Türkiye delegesi olarak katılıp konuşma yapmış.

1925 yılında toplanan TKP 2. Kongresinde delege. Kongrede alınan karar sonucu MK üyesi.

Aynı yıl İstiklal Mahkemesinde yargılanıp hüküm giymiş. 19 ay tutsak kalmış. Cumhuriyet Bayramı vesilesi ile çıkarılan bir aftan yararlanınca bitmiş tutsaklığı Sanırım sonrasında parti ile ilişkisi de kesilmiş ya da artık geri planda kalmış. Daha sonraki yıllarda devlet hizmetinde görüyoruz kendisini.

İşte böyle bir ailenin ferdi Necip Celal Andel. 1907 yılında İstanbul’da doğmuş. Küçük yaşlarda geçirdiği bir hastalık sonucu görme yetisini önemli ölçüde yitirmiş. İhtimal bu nedenle müzik onun başlıca uğraşı haline gelmiştir. Bir süre Almanya’da müzik eğitimi görmüş. Döndükten sonra başlamış besteler yapmaya. Yazının başında sözünü ettiğim “Özleyiş” adlı çalışmasının ilginç bir öyküsü var:

Dönemin ünlü Alman yıldızı Evelin Hold, Necip Celalin Mazi Kalbimde Bir Yaradır adlı eserini Kadıköy'deki Hale sinemasında verdiği bir konserde seslendirmiştir.

Çok etkilenir bundan Necip Celal buluşmak ister Alman yıldızla. Evelin Kabul eder bu buluşma talebini. Bir gün sonra buluşurlar Caddebostan’da

İstanbul'daki son günüdür Alman yıldızın.

Onun gidişinden sonra Özleyiş adlı tangoyu besteler ve Evelin Hold'a ithaf eder.

Gözleri iyi görmese de gönül gözü açıktır Necip Celalin

Şarkının sözlerini Bedrettin Noyan ile Birlikte yazmış.

Sevdim biri genç kadını/Ansam onun adını/Her şey beni ona bağlar/…

Gitti o dönmeyecek/Aşkım hiç sönmeyecek/ Uzun yıllar geçse bile/…

Kemanımla Ona bir ses verebilseydim eğer/….

Yarın Olsun yarın olsun diye renkler soluyor/..

Sözlerinden bir kısmını yazdığım eseri hatırlamış olduğunuzu düşünüyorum.

Evelin Hold Kendisine ithaf edilen şarkıyı Türkçe ve Almanca olarak okur. Almanyada popüler olur şarkı. Ardından Fransızca, İngilizce ve İspanyolca versiyonları üretilir. 1930 lu yıllarda dönemin koşulları düşünüldüğünde olağanüstü bir başarı bu. Benzer bir başarı aradan otuz yıl geçtikten sonra Samanyolu ile gelebilmişti ancak.

Necip Celal bir kez daha buluşamadı Evelin Hold ile.

Uzun yıllar geçse bile/Yaşarım hayaliyle

O hayalin peşinde besteler yaptı, pek çok eser kazandırdı ülke müziğine

Henüz 50 yaşında iken kanser denilen illet kopardı onu yaşamdan. Oysa daha yapacak çok işi vardı.

Çiçekler örtüsü olsun.

Yorumlar (2)
Zeynep Doğan 12 ay önce
Her zaman olduğu gibi zevkle okudum.Ellerinize, emeğinize sağlık.
Hakkı Taşdemir 12 ay önce
Zeynep Doğan çok teşekkür ediyorum
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 16 39
2. Trabzonspor 16 35
3. Fenerbahçe 15 33
4. Göztepe 16 29
5. Beşiktaş 16 26
6. Samsunspor 16 25
7. Gaziantep FK 16 23
8. Başakşehir FK 16 20
9. Kocaelispor 16 20
10. Alanyaspor 16 18
11. Çaykur Rizespor 16 18
12. Konyaspor 15 16
13. Gençlerbirliği 16 15
14. Kasımpaşa 16 15
15. Antalyaspor 16 15
16. Kayserispor 16 14
17. Eyüpspor 16 13
18. Fatih Karagümrük 16 9
Takımlar O P
1. Amed SK 17 35
2. Pendikspor 17 33
3. Esenler Erokspor 17 32
4. Bodrum FK 17 31
5. Çorum FK 17 29
6. Iğdır FK 17 29
7. Erzurumspor FK 17 27
8. Boluspor 17 26
9. Bandırmaspor 17 26
10. Serik Belediyespor 17 25
11. Keçiörengücü 17 22
12. Sivasspor 17 21
13. Van Spor FK 17 21
14. İstanbulspor 17 21
15. Manisa FK 17 19
16. Sakaryaspor 16 19
17. Ümraniyespor 17 18
18. Sarıyer 17 17
19. Hatayspor 16 5
20. Adana Demirspor 17 2
Takımlar O P
1. Arsenal 16 36
2. Manchester City 16 34
3. Aston Villa 16 33
4. Chelsea 16 28
5. Crystal Palace 16 26
6. Liverpool 16 26
7. Sunderland 16 26
8. Manchester United 15 25
9. Everton 16 24
10. Brighton & Hove Albion 16 23
11. Tottenham 16 22
12. Newcastle United 16 22
13. Fulham 16 20
14. Brentford 16 20
15. Bournemouth 15 20
16. Nottingham Forest 16 18
17. Leeds United 16 16
18. West Ham United 16 13
19. Burnley 16 10
20. Wolverhampton 16 2
Takımlar O P
1. Barcelona 17 43
2. Real Madrid 17 39
3. Villarreal 15 35
4. Atletico Madrid 17 34
5. Espanyol 16 30
6. Real Betis 15 24
7. Athletic Bilbao 17 23
8. Celta Vigo 16 22
9. Sevilla 16 20
10. Getafe 16 20
11. Elche 16 19
12. Deportivo Alaves 16 18
13. Rayo Vallecano 15 17
14. Mallorca 16 17
15. Real Sociedad 16 16
16. Osasuna 16 15
17. Valencia 16 15
18. Girona 16 15
19. Real Oviedo 16 10
20. Levante 15 9