12.01.2025, 12:19

Saint Pierre Han

Galata. Batıda Azapkapı, Doğuda Kılıç Ali Paşa Camii, Güneyde Haliç ve Boğaz ile sınırlanmış kadim yerleşim alanı. Kuzey sınırı için Galata Kulesi referans alınır pek çok kaynakta. Gerçi 19. Yüzyıla kadar ayakta kalmayı başarabilmiş Galata surları kulenin hemen kuzeyinden geçermiş ama bana kalırsa Galata’nın gerçek kuzey sınırı için biraz daha yukarılara çıkıp Tünel’e ulaşmak gerekli.

Sınırlarını belirlemeye çalıştığım bu birkaç kilometrekarelik alan dinlerin kucaklaştığı yerdir bir anlamda. Camiler, Sinagoglar, Katolik, Gregoryen ve Ortodoks kiliseleri yan yana, kucak kucağa yer alırlar burada. Benzerini belki Kudüs’te bile görebilmenin mümkün olmadığı bir kucaklaşmadır bu.

Bölgede attığınız her adımda tarihin bir başka anı ile yüz yüze gelir, önünden geçtiğiniz her binaya dikkatle bakarsanız eğer pek çok yaşanmışlığı hissedersiniz benliğinizde.

Saint Pierre (1) Han da bu sözünü ettiğim binalardan biridir. Voyvoda caddesinden (Bu caddenin güncel adı bankalar Caddesidir) Şişhane’ye doğru çıkarken sağda Kamondo merdivenlerini görürsünüz. Özgün yapısı ile hemen dikkatinizi çeker. Çıkın o merdivenleri, Kart Çınar sokağına ulaşırsınız. Avusturya Lisesi’nin de bulunduğu sokaktır burası. Sözünü ettim bina da bu sokağın sonunda.

İnşa tarihi 1771 yani tam 254 yıllık bir bina. Öncesinde ahşap bir yapı varmış burada. Fransız Ticaret Ataşeliği tarafından kullanılan. Bir kısmından ofis, bir kısmından da lojman olarak yararlanılan bu ahşap bina 1770 yılında yanınca bu bina yapılmış. Yanan binanın da tarihte yeri var. Fransız Şair André Chénier orada doğmuş. Bu durumu belgeleyen bir metal plaka binanın dış cephesinde durmakta.

Burada André Chénierden biraz söz edelim. Fransız devriminin romantik şairi olarak tanımlanır. Kendisi

Sunay Akın şöyle bir cümle kurmuş onunla ilgili:

“André Chénier nin başı Pariste, göbeği İstanbulda kesildi.”

"İhtilal Satürn(2) gibidir, kendi evlatlarını yer." Fransız devriminin ünlü figürlerinden Danton’a atfedilen bu sözler “Her devrim kendi çocuklarını yer” cümlesinin mehazını teşkil eder. Chénier de Fransız devriminin yediği çocuklarından biridir. Kralın idam edilmesini kabul etmediği için ölüme mahkûm edilmiştir. Aslında onun karşı çıktığı kralın idamından çok daha derinliği olan bir olgu idi. “Hiçbir suç ölüm cezasını gerektirecek kadar büyük değildir” cümlesi ona aittir. Bu cümleden de anlaşılabileceği gibi Chénier İnsanların yaşama hakkını savunuyor, idam cezasına karşı çıkıyordu. Kanımca son derece haklı ve insani bir duruştu sergilediği. Kendisinden savunma yapması istenildiğinde “sadece suçu olanlar savunma yaparlar” diyerek bu talebi reddetti.

İdam cezasının infazını beklerken bile şiir yazıyordu hücresinde.

düşünmeden kendimi, çürüyüp gideceğim,
bu karanlık çukurda
benim de kaderim bu! orada bekleyeceğim
alışalım unutmaya
ölüm uykusuyla kapanacak ah gözlerim
gideceğim bir anda
son şiirlerim bunlar benim

dört duvar arasında.

Chénier’nin son mısralarına yer verdim yukarıda. Şairin bunları ağaç yapraklarına yazıp kendisini hücresinde ziyaret edenler vasıtası ile hapishane dışına çıkarttığı söylenir. Bir söylence daha var onunla ilgili. Giyotin başına inmeden önce savunduğu fikirlerden vaz geçmesi istenir. Vazgeçtiğini söylerse infaz edilmeyecektir. Reddeder bu teklifi. Eli ile başına dokunup “Daha bu kafanın içinde çok şey vardı” diye bağırır. Son cümlesi olur bu. Giyotin iner başına Henüz otuz iki yaşındadır bu sırada.

İşte böyle bir insanın doğduğu yerdir Saint Pierre han inşa edilmeden önce onun yerinde bulunan ahşap bina. Bana kalırsa İstanbul övünmeli bu yiğit insanla

Saint Pierre Han'a dönecek olursak eğer, binada çok önemli kurumların faaliyet göstermiş olduğunu söyleyebiliriz. Önce Fransız Ticaret Ataşeliği sonrasında Osmanlı Bankası Genel Müdürlük binasıdır burası tam otuz yedi yıl boyunca. Ardından İtalyan Ticaret Ataşeliği ve İstanbul Barosu da burada faaliyet göstermiş. Sanayi-i Nefise mektebinin (Güzel Sanatlar Akademisi) mimarlık bölümü kurucusu ve ilk hocası Vallaury de ofisini taşımış buraya.

İşte böyle bir bina sözünü ettiğim. Mimari özelliklerini bilmem. Bilmem de bu kadar yaşanmışlığı barındıran bir binaya değer verilmesi gerektiğini bilirim elbet.

Yirmi birinci yüzyılın ilk 10 yıllık diliminde torna atölyelerinin, metal işleme işliklerinin mekânı olmuş, bakımsızlıktan her yanı dökülmeye başlamış adeta yok olmaya terk edilmişti. Kimse bu binanın öneminin farkına varmıyor, tesadüfen önünden geçenler ise kafalarını kaldırıp bakmıyorlardı bile.

Avusturya Lisesi mezunu bir arkadaşım var. Ben yaşlarda. Sekiz yıl boyunca hemen her gün girdiği bu sokakta böyle bir yapının bulunduğunu henüz birkaç yıl önce benden öğrenmişti. Maalesef.

Yakın geçmişte Bahçeşehir Üniversitesi sahip çıktı buraya. Elden geçirip “Güzel Sanatlar Fakültesi” yapmak niyeti ile. İBB de destek vermiş bu çalışmaya. Geçenlerde gittim. Üç yıl önce başlamış olan restorasyon çalışmasının çok ağır ilerlediğini farkettim. Bu ağır ilerlemenin nedenleri hakkında bir yorum yapmak istemiyorum. İBB ve Bahçeşehir Üniversitesi tarafından başlatılan bu güzel girişimin başarılı bir biçimde sonuçlandığını görebilme arzusunda olduğumu belirtmekle yetineyim şimdilik.

  1. Saint Pierre İsa’nın 12 havarisinden biri Uzun Yıllar Hatay çevresinde yaşamış ve Hristiyanlığı yaymıştır. Saint Petrus adı ile de bilinir. Katolik inancına göre İsa’nın vekili ve ilk Papa olarak kabul edilir. Ortodoks Süryani inancına göre ise Doğu Kilisesi’nin kurucusudur. Antakya yakınlarında gizli toplantılar yapmak için yararlanmış olduğu mağara ilk Hristiyan kiliselerinden biri olarak kabul edilmektedir.
  2. Satürn, Yunan mitolojisindeki titanlardan biri olan Cronos’un Roma İmparatorluğundaki adıdır. Efsaneye göre Satürn, çocuklarının kendisini devirip tahtını ele geçireceği korkusuyla doğan her çocuğunu yemektedir. Bu korkusuna rağmen karısı Rhea'nın kendisinden gizli olarak doğurduğu Zeus babasını alt ederek yerini almıştır.
Yorumlar (2)
İ Öztel 12 ay önce
Güzel bilgiler. Teşekkürler.
Hakkı Taşdemir 12 ay önce
İ Öztel yorumunuz için teşekkürler
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 16 39
2. Trabzonspor 16 35
3. Fenerbahçe 15 33
4. Göztepe 16 29
5. Beşiktaş 16 26
6. Samsunspor 16 25
7. Gaziantep FK 16 23
8. Başakşehir FK 16 20
9. Kocaelispor 16 20
10. Alanyaspor 16 18
11. Çaykur Rizespor 16 18
12. Konyaspor 15 16
13. Gençlerbirliği 16 15
14. Kasımpaşa 16 15
15. Antalyaspor 16 15
16. Kayserispor 16 14
17. Eyüpspor 16 13
18. Fatih Karagümrük 16 9
Takımlar O P
1. Amed SK 17 35
2. Pendikspor 17 33
3. Esenler Erokspor 17 32
4. Bodrum FK 17 31
5. Çorum FK 17 29
6. Iğdır FK 17 29
7. Erzurumspor FK 17 27
8. Boluspor 17 26
9. Bandırmaspor 17 26
10. Serik Belediyespor 17 25
11. Keçiörengücü 17 22
12. Sivasspor 17 21
13. Van Spor FK 17 21
14. İstanbulspor 17 21
15. Manisa FK 17 19
16. Sakaryaspor 16 19
17. Ümraniyespor 17 18
18. Sarıyer 17 17
19. Hatayspor 16 5
20. Adana Demirspor 17 2
Takımlar O P
1. Arsenal 16 36
2. Manchester City 16 34
3. Aston Villa 16 33
4. Chelsea 16 28
5. Crystal Palace 16 26
6. Liverpool 16 26
7. Sunderland 16 26
8. Manchester United 15 25
9. Everton 16 24
10. Brighton & Hove Albion 16 23
11. Tottenham 16 22
12. Newcastle United 16 22
13. Fulham 16 20
14. Brentford 16 20
15. Bournemouth 15 20
16. Nottingham Forest 16 18
17. Leeds United 16 16
18. West Ham United 16 13
19. Burnley 16 10
20. Wolverhampton 16 2
Takımlar O P
1. Barcelona 17 43
2. Real Madrid 17 39
3. Villarreal 15 35
4. Atletico Madrid 17 34
5. Espanyol 16 30
6. Real Betis 15 24
7. Athletic Bilbao 17 23
8. Celta Vigo 16 22
9. Sevilla 16 20
10. Getafe 16 20
11. Elche 16 19
12. Deportivo Alaves 16 18
13. Rayo Vallecano 15 17
14. Mallorca 16 17
15. Real Sociedad 16 16
16. Osasuna 16 15
17. Valencia 16 15
18. Girona 16 15
19. Real Oviedo 16 10
20. Levante 15 9