05.06.2024, 09:50

İstanbul'a değen ilk kadın eli Kraliçe Theodora

Tarih araştırmaları bir alay aşağılayıcı cümle ile söz eder ondan: 

“At terbiyecisinin kızı” “Cambaz” “Fahişe” vb. Bir dönemin ahlak anlayışına uygun olarak bu sıfatlar aşağılayıcı bir biçimde yapıştırılmış üzerine. İşin ilginç yanı ise görece çağdaş sayılabilecek kimi kadın dergilerinde de onu savunma amaçlı ”Yok aslında öyle değil. Genelevde çalışmamış, asillere ve zenginlere hizmet veren sanat evlerinde görev yapmış, gösteri yapmış” tadındaki yazılara da gülüyorum açıkçası. Bu tür dergilerde çıkan yazılar onu yüceltmiyor, küçültüyor bana göre. 

Evet bir at terbiyecisinin kızıdır Theodora. İnsanlar yaşamlarını sürdürmek için değişik meslekler icra ederler. Sınıflı toplumlarda da kimi az kimi çok kazanır ve kazandıkları bu para ile sürdürürler yaşamlarını. Bu bir aşağılanma nedeni olamaz. 

Evet sirkte de genelevde de çalışmıştır Theodora. Sirkteki işi ile ilgili bir şey söylemenin anlamı yok zaten. Genelevde çalışmasına gelince:

Seks işçiliğinin, bu mesleği icra eden açısından bir utanç vesilesi olması gerektiğini düşünmüyorum. Bu sektörün utanç duyması gereken kesimi, insanları bedenlerini satarak yaşamak zorunda bırakan düzenin yaratıcılarıdır bana göre. 

Kraliçe’nin gençlik yıllarından bu şekilde bahseden tarihçiler, onun koca bir devletin “first lady” si olmasını sağlayan dirayetinden ve muhteşem zekasından pek bahsetmezler nedense. Oysa onun asıl dikkate alınması gereken yönleri burada. 

İstanbul’da yukarıda belirttiğim biçimde geçen ilk gençlik yıllarından sonra dönemin Libya valisi Hekebolos’un metresi olarak çıktığı Libya yolculuğu ile başlar kraliçenin kariyer yolculuğu. Dört yıl burada kalır, Bu süre zarfında kalıcı eserler bırakır Libya’da. Kendisi oraya gelmeden önce yıkılmış olan Olbia kentinin yeniden kurulmasını sağlar. Bu nedenle daha sonraki yıllarda kente Theodorios adı verilmiştir. Günümüzde bu kentte ayakta kalan iki Bizans kilisesi vardır. Bunlardan biri müze olarak kullanılmaktadır. Diğeri isi yıkıntı halinde olmakla birlikte 1950 li yıllarda yapılan kazılarda kiliseye ait 50 kadar mozaik bulunmuştur. Bu mozaiklerde Theodora’nın kenti yeniden kurma etkinlikleri canlandırılmaktadır. 

Ortadoğu’da yaşıyoruz. Hiçbir başarının cezasız kalmadığı bir coğrafyadır burası. Hele bir de kadınsanız, erkek egemen kültürün yaptırımları kaçınılmaz olur sizin için. Theodora da bu sondan nasibini almış ve kendisi ile birlikte olmaktan bıkan Hekebolos tarafından terk edilmiştir. Bunun üzerine ayrılır Libya’dan Önce İskenderiye’ye oradan da Hatay’a gelir. Bu arada aykırı kişiliği dinsel tercihini etkilemiş ve geleneksel üç birlik anlayışına (teslis) karşı çıkan görüşü (monofizit görüş) kabul etmiştir. (Bu tercihinde Libya yıllarının büyük etkisi oluğunu düşünüyorum. Çünkü monofizit görüş Libya’lı bir rahip tarafından geliştirilmiştir.)

Hatay’dan sonra tekrar İstanbul yılları başlar. (522) Sultanahmet yakınlarında bir eve yerleşmiş, eski yaşamına sünger çekmiş ve yün eğirerek hayatını kazanmaya başlamıştır. Bu sırada tanışır o yıllarda henüz bir senatör olan Justinianus ile. Genç senatörü güzelliği ve zekâsı ile etkiler Theodora. Kendisi de bir sıcaklık duymuştur Justinianus’a, evlenmek isterler. Lakin önlerinde ciddi engeller vardır. Öncelikle dönemin yasaları asillerin eski fahişlerle evlenmelerini yasaklamaktadır.

Yasal değişikliğin ise iki büyük engeli var İmparator 1. Justin ve eşi Euphemia. 

Justinianus o kadar aşıktır ki Theodora’ya başka bir izdivaç yapmaz. İmparator ölüp kendisi tahta çıkınca da devam eder bu inadı. Nihayet Euphemia da dünyadan göç edince senatörleri ikna edip gerekli yasal düzenlemelerin gerçekleşmesini sağlar ve sonrasında kavuşur Theodora’ya.

Evlilik sonrasında, ülkenin önemli bir yöneticisi ve Justinianus’un“müzakere ortağı” dır Theodora. Justinianus ile birlikte imparatorluğun gücünü doruğa çıkarıp, en parlak dönemini yaşatırlar. Bu güç ve parlaklık sadece askeri alanda değil imar hareketlerinde de hukuk alanında gerçekleştirilen düzenlemelerde de kendini gösterir. 

İstanbul’un imarından başlayalım isterseniz. Öncelikle Sergius ve Bakkhus kilisesi (Küçük Ayasofya Camii) nin inşası gerçekleştirilir. Ardından geçmiş yıllarda yıkılmış olan Ayasofya yeniden inşa edilir. Bu görkemli eser öyle sıradan bir mabet değildir. 

İnşasından bu yana 1500 yıldan fazla süre geçmiş olmasına karşın hala izleyenlerde hayranlık uyandıran büyük bir eserdir bu. Açılış gününde imparator heyecan nedeni ile tüm devlet geleneğini unutmuş ve patriğin elini tutmadan içeri girerek tam kubbenin 

altında “seni geçtim Süleyman” diye bağırmıştır . (Bahsedilen Hz. Süleyman’dır.) 

İnşasından bu yana geçen yıllarda pek çok büyük tapınak inşa edilmiş ancak bunlardan sadece 3 tanesi onunkinden daha büyük bir kubbeye sahip olabilmişlerdir. Bu mabet, Theodora ile Justinianus’un İstanbul’a miras bıraktıkları bir mücevherdir adeta. 

Ayasofya ve Sergius Bakkhus dışında yirmi kilise daha yapılmış bu dönemde İstanbul’a bunlardan Aya İrini ve Aya Apostoli zikredilmeye değer nitelikte. Aya İrini’yi bilmeyen yok zaten. Aya Apostoli (Havariun,havariler) kilisesi ise artık yok. Fetihten sonra yaklaşık 10 yıllık süre boyunca Ekümenik Patrikhane’nin de mekânı olan bu yapı, 2.Mehmed’in kendi adını taşıyan külliyeyi burada yaptırmak istemesi üzerine yok oldu. Fatih Camii’nin temelleri arasında izleri kalmıştır belki. Bir de bugün kuran kursu olarak kullanılan külliyeye ait tabhane binasının avlusundaki yeşil sütunların Aya Apostoli kilisesinden alındığını düşünen araştırmacıların varlığından söz edelim. 

Bu kadar da değil imar etkinlikleri, Zeuksippos Hamamı’da bu dönemde onarıldı. Ama şehir planına yapılmış olan en önemli katkı “Mese” (Bugünkü divanyolu) caddesinin düzenlenmesidir. Ayasofya önünden başlayan cadde Aksaray’a kadar düz bir hat izler. Burada çatallaşır. İkiye ayrılan yolun bir kolu Edirnekapı’ya diğer kolu ise Altınkapı’yadevam eder. Kentin ilerideki yıllarda gelişmesi hep bu eksen üzerinde olmuştur. Bugün bile bozulmadan devam eden bu plan kent kültüründeki devamlılığın bir simgesidir adeta. (Mese caddesi önceki yıllarda yapılmış ancak düzenleme ve genişletilmesi Theodora öneminde gerçekleştirilmiştir.) 

Kentin imarı için yapılan çalışmalar sayılmakla bitmez. Ancak hukuk alanındaki çalışmaların nerede ise tümü günümüzde bile etkilerini sürdüren bir niteliğe sahip. Avrupa Hukuk sisteminin temellerini oluşturan Roma hukuku bu dönemde şekillendi ve kraliçenin bu şekillenmeye büyük katkıları oldu. Uygulamada ise önce genelev işletmeciliğini yasakladı ardından kente bu amaçla getirilmiş esir kızların tümünün azat edilmelerini sağlayarak onların farklı bir hayata merhaba demelerine yardımcı oldu. Kentteki tüm genelevleri kapatmasının yanı sıra taciz ve tecavüz suçlarına yönelik cezaları ağırlaştırdı. Boşanma ve miras hukukunda kadınlar lehine düzenlemeler yaptırdı. 

Kent kültürüne de kalıcı bir biçimde imza atmayı başardı kraliçe. Öncelikle Hristiyanlarla, Hristiyan olmayı henüz kabul etmemiş olanların bir arada farklılıklarını ve inançlarını koruyarak yaşamalarını sağlayabilecek düzenlemeler gerçekleştirdi. İnançları nedeni ile kilise tarafından aforoz edilip sürgüne gönderilenleri geri getirdi.

Çoğu tarihçiye göre bu dönem o güne kadar “Romalı” olarak tanımlanan bir kültürden ortaçağ Bizans kültürüne geçiş dönemidir. Bu dönemde kent, Latinceyi terk etmeye ve klasik Yunanca’yı kullanmaya ve Yunan kültürünü temel alan bir kültür merkezi halini almaya başladı. Böylelikle İstanbul Doğu Avrupa'nın kültür başkenti oldu. 

Tabi bütün bunların yanında Justinianus’un tahtını sarsan Nikaisyanının bastırılmasında da son derece önemli bir rolü vardır kraliçenin. İsyanın nedenleri ve gelişimi bu yazının sınırlarını aşar. Ancak aşağıda yer verdiğim cümlenin kralın isyancılarla mücadele edip onları yenmesine neden olduğunu belirtmedengeçemeyeceğim:

 “Güvenli bir yere gitseniz bile bir gün kendinize sormayacak mısınız neden kalmadım? Diye. Bana gelince, ben kraliyet morunun en asil kefen olduğunu düşünüyorum”

Bu sözler üzerine İmparator fikrini değiştirmiş ve isyancıların üzerine gitmeye karar vermiştir Theodora’nın kararlı tutumunu takdir etmemek olanaksız. Bu tutum sayesinde beki uzun yıllar süren bir istikrar toplumu olmuştur Bizans.

Bastırılan isyanın yarattığı yıkıntıları kentin yeniden imarı için bir fırsatta dönüştürdü Theodora.  

Henüz 48 yaşında iken dünyaya veda etti Aya Apostoli kilisesi içindeki nekropolise (mezarlık) gömüldü... Fatih külliyesi yapılırken bu mezarların ne olduğu hakkında bir fikrim yok. Ama Ravenna’daki San Vitale Bazilika'sında bulunan mozaiklerde yaşadığını biliyorum. Kraliçe'nin Justinianus ölümünden sonra da sadık kaldı kraliçesine. Bir daha evlenmedi. O da Aya Apostoli nekropolisinde yerini adlı ölümü sonrasında. 

İstanbul’a değen ilk kadın elidir Theodora'nın eli. Günümüzde hala hissedilen bir el.

Yorumlar (1)
Firuzan 4 hafta önce
Eline kalemine sağlık..
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 38 102
2. Fenerbahçe 38 99
3. Trabzonspor 38 67
4. Başakşehir 38 61
5. Kasımpasa 38 56
6. Beşiktaş 38 56
7. Sivasspor 38 54
8. Alanyaspor 38 52
9. Rizespor 38 50
10. Antalyaspor 38 49
11. Gaziantep FK 38 44
12. A.Demirspor 38 44
13. Samsunspor 38 43
14. Kayserispor 38 42
15. Hatayspor 38 41
16. Konyaspor 38 41
17. Ankaragücü 38 40
18. Karagümrük 38 40
19. Pendikspor 38 37
20. İstanbulspor 38 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 34 75
2. Göztepe 34 70
3. Sakaryaspor 34 60
4. Bodrumspor 34 57
5. Ahlatçı Çorum FK 34 56
6. Kocaelispor 34 55
7. Boluspor 34 53
8. Gençlerbirliği 34 51
9. Bandırmaspor 34 50
10. Erzurumspor 34 44
11. Ümraniye 34 43
12. Manisa FK 34 40
13. Keçiörengücü 34 40
14. Adanaspor 34 39
15. Şanlıurfaspor 34 38
16. Tuzlaspor 34 38
17. Altay 34 10
18. Giresunspor 34 7
Takımlar O P
1. M.City 38 91
2. Arsenal 38 89
3. Liverpool 38 82
4. Aston Villa 38 68
5. Tottenham 38 66
6. Chelsea 38 63
7. Newcastle 38 60
8. M. United 38 60
9. West Ham United 38 52
10. Crystal Palace 38 49
11. Brighton 38 48
12. Bournemouth 38 48
13. Fulham 38 47
14. Wolves 38 46
15. Everton 38 40
16. Brentford 38 39
17. Nottingham Forest 38 32
18. Luton Town 38 26
19. Burnley 38 24
20. Sheffield United 38 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 38 95
2. Barcelona 38 85
3. Girona 38 81
4. Atletico Madrid 38 76
5. Athletic Bilbao 38 68
6. Real Sociedad 38 60
7. Real Betis 38 57
8. Villarreal 38 53
9. Valencia 38 49
10. Deportivo Alaves 38 46
11. Osasuna 38 45
12. Getafe 38 43
13. Celta Vigo 38 41
14. Sevilla 38 41
15. Mallorca 38 40
16. Las Palmas 38 40
17. Rayo Vallecano 38 38
18. Cadiz 38 33
19. Almeria 38 21
20. Granada 38 21