Türk halkı bu duyguyu unuttu sanki.
Utanmazlık, boş vermişlik, yüzsüzlük yaşam biçimi oldu.
Topluma örnek olması gerekenlerin hali ise perişan.
Siyasiler insanların gözünün içine baka baka yalan söylüyor, bu yalanlara karşı taraftarından en ufak bir ses tepki çıkmıyor.
Toplum bir karpuz gibi ikiye, üçe bölünmüş durumda herkes kendini ait hissettiği partinin, cemaatin yalanlarına sessiz.
Sakallı bir soytarı, nakit paraya geçin, eve erzak yığın, bu ülkede temizlik şart diyebilecek kadar pervasız sözler ediyor.
Devlet en ufak bir harekette bulunmuyor, eminim bu sözlerin alıcısı yüzbinlerde var bu ülkede.
Toplumu öyle ayrıştırdılar ki, o gün gelse de kessek şunları diye bekleşen geri zekalılarla dolu ülke.
Televizyonlarda izliyor, gazetelerde okuyoruz üç beş yerden 100 bin rakamlı maaş alan insanları, beş bin lira maaş alan insanlar savunuyor
20 sene ülkeyi yöneten iktidar halkının konut sorununu çözememiş, tam seçim arifesinde 100 yılın projesi diye 500 bin konut üreteceğiz diye ucube ne olduğu belli olmayan bir projeyle halka vaatte bulunuyor.
Daha öncekileri yapmış teslim etmiş gibi çaresiz halk gözü kapalı bu projeye atladı.
AKP Genel Başkanı, kurmaylarına 20 yılda neler yaptık, neler kazandırdık halka anlatın diye talimat veriyor.
Oysa 20 yılda biz neler yaptığınızı çok iyi biliyoruz, toplum bölündü, düşmanlaştırıldı, Cumhuriyet değerlerimiz olan kitler satıldı, döviz fırladı, kendi kendine yeten nadir ülkelerden birisiyiz diye övünürken şimdi etten, samana her şeyde dışa bağımlı bir ülke haline getirildik.
Toplumun her kesimi geçinemiyoruz, açız diye bağırmaya başladı, doktorlar yurt dışına kaçmaya başladı, gençler umudunu yitirmiş bir şekilde işsiz, geleceksiz bir ülkede yaşamaktansa kapağı yurt dışına atma derdindeler.
Adalet duygusu yerlerde sürünmekte, AKP’li bürokrat veya yetkililer hakkında dava açacak hakim, savcı bulunamıyor.
Sedat Peker adlı suç örgütü lideri akıl almaz suçlamalarda bulunuyor, belgeli ama bir tane savcı çıkamıyor ki bu adam ne diyor diye.
Evet, 20 yılda ülkenin ne hale geldiğini biliyoruz, anlatmanıza gerek yok, sizi ödüllendirmek için o muhteşem günü bekliyoruz.
Sandığı milletin önüne koyacağınız o gün bizim için bayram günü olacak.
Çalıyorlar ama iş yapıyorlar, insanların günah işleme hakkı vardır gibi vecize sözlere hiç sesini çıkarmayan bu cümlelerden utanmayan halkımız neden utanır acaba?
Ülkesi soyulurken, kendisi asgari ücret alırken mensubu olduğu partinin seçkinleri beş, maaş alırken bunu hak olarak gören, fakirliği Allah’ın bir lütfu sanan insanlar bu düşüncelerinden dolayı utanmaz hale geldiler.
Küçücük çocuklara tecavüz edenlere en ufak bir tepki göstermeyenler kendi çocuklarının yüzüne bakarken utanç duygusu hissetmiyorlarsa o toplum her şeyini kaybetmiş demektir.
Ekonomi düzelir, yıkılanın yerine yenisi yapılır ama bir toplum ahlaki erozyona uğradıysa, utanma duygusunu kaybettiyse bunun tamiri çok zor olur.