19.08.2024, 10:32

İstanbul'un dereleri

İstanbul’un kuruluşu ve tarihi ile ilgili yazılara ileride tekrar döneriz. Ancak kentin yetiştirdiği insanlar, kentin coğrafyası, flora ve faunası ile ilgili olarak da yazılacak çok şey var. Bunlarla ilgili olarak da bir şeyler karalamak gerektiğini düşündüm. Bu nedenle bugünkü yazıyı İstanbul’un derelerine ayırdım. Nedeni ise İstanbul’da zaman zaman yaşanan sel felaketleri. Şehrin aldığı her yoğun yağış sonrasında bir sel felaketi yaşanır İstanbul’da. Yazık ki bu felaketlerin sonunun gelmesi pek de kolay değil. Hafızamı biraz yoklayınca son on yıl içerisinde en az altı sel felaketi anımsıyorum koca şehirde. Her ne kadar kenti yönetenler bu durumu “dünyadaki iklim değişikliği” ile açıklamaya çalışmakta iseler de burum biraz farklı bence. “Doğa öcünü alıyor İstanbul’dan”

Nasıl mı? Buyurun :

Efendim bir su şehri idi İstanbul.

Şehrin içinden ya da yakın yörelerden ortaya çıkan yeraltı suları araziye uygun olarak kıvrımlar çizer ve denizle buluşurlardı geçtikleri yerlere hayat vererek. Yaklaşık dört yüz dere vardı burada. Jacques Pervitithch'in 1920'li yıllarda yaptığı İstanbul haritalarında bunların çoğunu görmek olası.

Kağıthane deresi, Alibey deresi, Göksu deresi, Kurbağalıdere, Dolapdere, Kasımpaşa deresi, Ihlamurdere, Ortaköy deresi, Bulanık dere ve daha niceleri.

Geride bıraktığımız yüz yıl içinde yok oldu bu derelerin çoğu. Ya kurudular ya da üzerlerinden yol geçti. Aslında yok olan sadece dereler değildi. Geçtikleri yerlerde hayat verdikleri topraklar ile buralardaki hayvan varlıkları ve bitki örtüsü de yok oldu. Daha doğrusu beton mafyasının hazırladığı mezarlara gömülüp gittiler. Böylelikle yağmurun toprakla buluşması engellendi. Kurutulan dere yataklarına imar izni verildi. Şehri yönetenlerin künkler içine hapsederek üzerine yol yaptıkları derelerin intikamıdır bu yaşanan taşkınlar. Dereleri kurutup üzerine yol veya bina yapanlar dere yatağının üzerine yaptıkları yollara derelerin adlarını vererek onları yaşattıklarını sandılar.(Dolapdere, Ihlamurdere, Dereboyu vb.) yanıldıklarını anladıklarında ise İstanbul bu hali aldı.

Dört yüz dereden söz etmiştim yazının başında her birini yazmaya ne zamanım yeter buna ne de sayfam. Ancak bir seçki yaptım bu seçkiyi paylaşmak istiyorum

Örneğin Lykos ( Λύκος) deresi. Yeni kuşaklar adını bile duymamışlardır bu derenin. İstanbul geçmişi 60 yıl ve daha fazlasına dayananların büyük kısmı ise Bayrampaşa deresi diye bilirler. Gerçek adı Lykos’tur bu derenin. “Madem ki bu şehir bizim bütün coğrafi adlar ve semt isimleri de Türkçe olmalı” diye düşünmüş olmalı birisi. Bayrampaşa deresi yapmışlar

Kimdir bu Bayrampaşa? 4. Murat'ın eniştesi olduktan sonra devlet kademelerinde hızla yükselmiş ve turnacıbaşı (yeniçerilikte orta derecelerde bir rütbe) olarak başlayan kariyerini Sadrazamlıkla sonlandırmış bir zat. En bilinen eylemi yazdığı bir şiirde kendisini hicveden şair Nef’i yi boğdurarak denize attırması. Buralarda bir çiftliği varmış bu adamın. Semte ve buradan çıkarak Langa’dan denize dökülen dereye işte bu katilin adını vermişler.

Bayrampaşa enginarı diye bilinen enginar türüne de Yedikule marulu ve Langa hıyarına da hayat verirdi bu dere, geçtiği tüm yollarda ziraat yapılır ve pek çok insana da geçim kaynağı olurdu.

Surların dışında doğar, Topkapı –Edirnekapı arasından sur içine girerdi.

İstanbul surlarının tarihi çok eskidir. En yenisi Theodosius surları 1600 yıllıktır. İşte 1600 yıl önce bu surlar yapılırken derenin akışına izin verebilmek için bir geçit tasarlanmış. Bir de kule yapılmış bu geçidin yanı başına. Meşhur Sulukule.

Tam bin altı yüz yıl önce suyun değerini kavramış insanların şehre girip güvenli bir biçimde akabilmesi için tasarımlar yapılmış ama günümüzden yetmiş yıl önce Adnan Menderes adlı kent katilinin uygulamaları sonucu kurutulmuş bu dere. Üzerinden Vatan Caddesi dedikleri yolu geçirdiler. Sonraki yıllarda metro geçti bu güzergahtan. Bir zamanlar suların aktığı bu güzergahta şimdi motorlu araçlar ve elektrikli trenler akıyor . Derenin hayat verdiği bostanlar ise apartman oldular çoktan .

Bir de Ayamama deresi var sözünü etmek istediğim. Bugün Başakşehir adını almış yerleşim bölgesinden çıkar Bağcılar ve Bahçelievler’den geçerek Bakırköy’de denize dökülürdü. Yaklaşık 40. Km uzunluğunda idi bu dere. Hala akıyor ama..

Önce adından söz edelim. İki farklı görüş var bu konuda. İlkine göre derenin adı Kapadokyalı bir aziz olan Άγιος Μάμας (Aziz Mamas) tan gelir. Diğer görüşe göre ise dereye adını veren Meryem Ana’dır. Άγία Μαμά (Kutsal Anne) ben ikinci görüşü daha akla yakın bulanlardanım. Ancak hangi görüş doğru olursa olsun, İstanbul coğrafyasının ilk tek tanrılı dini olan Ortodoks dini tarihinde çok önemli bir yeri olduğu son derece açık.

Peki ne yapmış bu kutsal isme nasıl saygı göstermiş TC yönetimleri? İşte yanıtı:

Ataköy’den geçerdi dere 70 li yıllara kadar. Derenin geçiş yolu üzerinde bir ayazma vardı. Ortodoks arkadaşlarımızın gelip ibadet ettikleri yerlerden biri idi burası. Bölge imara açıldı ve ayazma hiçbir iz kalmayacak şekilde yok edildi. Aslında yok edilen bir kültür, bir tarihti elbette. 6-7 Eylül 1955 den bu yana süregelen kültürel soykırım politikalarının bir parçası

Ayamama deresinin etrafında da köyler vardı ve burada da ziraat yapılırdı. Köyler önce mahalle ardından ilçe olacak şekilde büyüdü. Bostanlar apartman oldular. Dere yatağı küçüldü ve kirlendi. Dere yatağı olan arazileri imara açtılar. Derenin bir kısmını yer altına aldılar, yatağını değiştirdiler sözde ıslah çalışmaları yaptılar ama engel olamadılar taşkınlara. Sözde ıslah çalışmaları fayda ermiyor ve doğa İstanbul’dan öcünü alıyor er veya geç.

Yorumlar (1)
Fatma Ökmen 1 yıl önce
Yerel yönetime geçişten sonra başta İstanbul'un kimyasını bozdular. Hizmet adı altında her türlü talan dolanla güzelim İstanbul'u yaşanır olmaktan çıkardılar.
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 16 39
2. Trabzonspor 16 35
3. Fenerbahçe 15 33
4. Göztepe 16 29
5. Beşiktaş 16 26
6. Samsunspor 16 25
7. Gaziantep FK 16 23
8. Başakşehir FK 16 20
9. Kocaelispor 16 20
10. Alanyaspor 16 18
11. Çaykur Rizespor 16 18
12. Konyaspor 15 16
13. Gençlerbirliği 16 15
14. Kasımpaşa 16 15
15. Antalyaspor 16 15
16. Kayserispor 16 14
17. Eyüpspor 16 13
18. Fatih Karagümrük 16 9
Takımlar O P
1. Amed SK 17 35
2. Pendikspor 17 33
3. Esenler Erokspor 17 32
4. Bodrum FK 17 31
5. Çorum FK 17 29
6. Iğdır FK 17 29
7. Erzurumspor FK 17 27
8. Boluspor 17 26
9. Bandırmaspor 17 26
10. Serik Belediyespor 17 25
11. Keçiörengücü 17 22
12. Sivasspor 17 21
13. Van Spor FK 17 21
14. İstanbulspor 17 21
15. Manisa FK 17 19
16. Sakaryaspor 16 19
17. Ümraniyespor 17 18
18. Sarıyer 17 17
19. Hatayspor 16 5
20. Adana Demirspor 17 2
Takımlar O P
1. Arsenal 16 36
2. Manchester City 16 34
3. Aston Villa 16 33
4. Chelsea 16 28
5. Crystal Palace 16 26
6. Liverpool 16 26
7. Sunderland 16 26
8. Manchester United 15 25
9. Everton 16 24
10. Brighton & Hove Albion 16 23
11. Tottenham 16 22
12. Newcastle United 16 22
13. Fulham 16 20
14. Brentford 16 20
15. Bournemouth 15 20
16. Nottingham Forest 16 18
17. Leeds United 16 16
18. West Ham United 16 13
19. Burnley 16 10
20. Wolverhampton 16 2
Takımlar O P
1. Barcelona 17 43
2. Real Madrid 17 39
3. Villarreal 15 35
4. Atletico Madrid 17 34
5. Espanyol 16 30
6. Real Betis 15 24
7. Athletic Bilbao 17 23
8. Celta Vigo 16 22
9. Sevilla 16 20
10. Getafe 16 20
11. Elche 16 19
12. Deportivo Alaves 16 18
13. Rayo Vallecano 15 17
14. Mallorca 16 17
15. Real Sociedad 16 16
16. Osasuna 16 15
17. Valencia 16 15
18. Girona 16 15
19. Real Oviedo 16 10
20. Levante 15 9