İstanbul'un dereleri
İstanbul’un kuruluşu ve tarihi ile ilgili yazılara ileride tekrar döneriz. Ancak kentin yetiştirdiği insanlar, kentin coğrafyası, flora ve faunası ile ilgili olarak da yazılacak çok şey var. Bunlarla ilgili olarak da bir şeyler karalamak gerektiğini düşündüm. Bu nedenle bugünkü yazıyı İstanbul’un derelerine ayırdım. Nedeni ise İstanbul’da zaman zaman yaşanan sel felaketleri. Şehrin aldığı her yoğun yağış sonrasında bir sel felaketi yaşanır İstanbul’da. Yazık ki bu felaketlerin sonunun gelmesi pek de kolay değil. Hafızamı biraz yoklayınca son on yıl içerisinde en az altı sel felaketi anımsıyorum koca şehirde. Her ne kadar kenti yönetenler bu durumu “dünyadaki iklim değişikliği” ile açıklamaya çalışmakta iseler de burum biraz farklı bence. “Doğa öcünü alıyor İstanbul’dan”
Nasıl mı? Buyurun :
Efendim bir su şehri idi İstanbul.
Şehrin içinden ya da yakın yörelerden ortaya çıkan yeraltı suları araziye uygun olarak kıvrımlar çizer ve denizle buluşurlardı geçtikleri yerlere hayat vererek. Yaklaşık dört yüz dere vardı burada. Jacques Pervitithch'in 1920'li yıllarda yaptığı İstanbul haritalarında bunların çoğunu görmek olası.
Kağıthane deresi, Alibey deresi, Göksu deresi, Kurbağalıdere, Dolapdere, Kasımpaşa deresi, Ihlamurdere, Ortaköy deresi, Bulanık dere ve daha niceleri.
Geride bıraktığımız yüz yıl içinde yok oldu bu derelerin çoğu. Ya kurudular ya da üzerlerinden yol geçti. Aslında yok olan sadece dereler değildi. Geçtikleri yerlerde hayat verdikleri topraklar ile buralardaki hayvan varlıkları ve bitki örtüsü de yok oldu. Daha doğrusu beton mafyasının hazırladığı mezarlara gömülüp gittiler. Böylelikle yağmurun toprakla buluşması engellendi. Kurutulan dere yataklarına imar izni verildi. Şehri yönetenlerin künkler içine hapsederek üzerine yol yaptıkları derelerin intikamıdır bu yaşanan taşkınlar. Dereleri kurutup üzerine yol veya bina yapanlar dere yatağının üzerine yaptıkları yollara derelerin adlarını vererek onları yaşattıklarını sandılar.(Dolapdere, Ihlamurdere, Dereboyu vb.) yanıldıklarını anladıklarında ise İstanbul bu hali aldı.
Dört yüz dereden söz etmiştim yazının başında her birini yazmaya ne zamanım yeter buna ne de sayfam. Ancak bir seçki yaptım bu seçkiyi paylaşmak istiyorum
Örneğin Lykos ( Λύκος) deresi. Yeni kuşaklar adını bile duymamışlardır bu derenin. İstanbul geçmişi 60 yıl ve daha fazlasına dayananların büyük kısmı ise Bayrampaşa deresi diye bilirler. Gerçek adı Lykos’tur bu derenin. “Madem ki bu şehir bizim bütün coğrafi adlar ve semt isimleri de Türkçe olmalı” diye düşünmüş olmalı birisi. Bayrampaşa deresi yapmışlar
Kimdir bu Bayrampaşa? 4. Murat'ın eniştesi olduktan sonra devlet kademelerinde hızla yükselmiş ve turnacıbaşı (yeniçerilikte orta derecelerde bir rütbe) olarak başlayan kariyerini Sadrazamlıkla sonlandırmış bir zat. En bilinen eylemi yazdığı bir şiirde kendisini hicveden şair Nef’i yi boğdurarak denize attırması. Buralarda bir çiftliği varmış bu adamın. Semte ve buradan çıkarak Langa’dan denize dökülen dereye işte bu katilin adını vermişler.
Bayrampaşa enginarı diye bilinen enginar türüne de Yedikule marulu ve Langa hıyarına da hayat verirdi bu dere, geçtiği tüm yollarda ziraat yapılır ve pek çok insana da geçim kaynağı olurdu.
Surların dışında doğar, Topkapı –Edirnekapı arasından sur içine girerdi.
İstanbul surlarının tarihi çok eskidir. En yenisi Theodosius surları 1600 yıllıktır. İşte 1600 yıl önce bu surlar yapılırken derenin akışına izin verebilmek için bir geçit tasarlanmış. Bir de kule yapılmış bu geçidin yanı başına. Meşhur Sulukule.
Tam bin altı yüz yıl önce suyun değerini kavramış insanların şehre girip güvenli bir biçimde akabilmesi için tasarımlar yapılmış ama günümüzden yetmiş yıl önce Adnan Menderes adlı kent katilinin uygulamaları sonucu kurutulmuş bu dere. Üzerinden Vatan Caddesi dedikleri yolu geçirdiler. Sonraki yıllarda metro geçti bu güzergahtan. Bir zamanlar suların aktığı bu güzergahta şimdi motorlu araçlar ve elektrikli trenler akıyor . Derenin hayat verdiği bostanlar ise apartman oldular çoktan .
Bir de Ayamama deresi var sözünü etmek istediğim. Bugün Başakşehir adını almış yerleşim bölgesinden çıkar Bağcılar ve Bahçelievler’den geçerek Bakırköy’de denize dökülürdü. Yaklaşık 40. Km uzunluğunda idi bu dere. Hala akıyor ama..
Önce adından söz edelim. İki farklı görüş var bu konuda. İlkine göre derenin adı Kapadokyalı bir aziz olan Άγιος Μάμας (Aziz Mamas) tan gelir. Diğer görüşe göre ise dereye adını veren Meryem Ana’dır. Άγία Μαμά (Kutsal Anne) ben ikinci görüşü daha akla yakın bulanlardanım. Ancak hangi görüş doğru olursa olsun, İstanbul coğrafyasının ilk tek tanrılı dini olan Ortodoks dini tarihinde çok önemli bir yeri olduğu son derece açık.
Peki ne yapmış bu kutsal isme nasıl saygı göstermiş TC yönetimleri? İşte yanıtı:
Ataköy’den geçerdi dere 70 li yıllara kadar. Derenin geçiş yolu üzerinde bir ayazma vardı. Ortodoks arkadaşlarımızın gelip ibadet ettikleri yerlerden biri idi burası. Bölge imara açıldı ve ayazma hiçbir iz kalmayacak şekilde yok edildi. Aslında yok edilen bir kültür, bir tarihti elbette. 6-7 Eylül 1955 den bu yana süregelen kültürel soykırım politikalarının bir parçası
Ayamama deresinin etrafında da köyler vardı ve burada da ziraat yapılırdı. Köyler önce mahalle ardından ilçe olacak şekilde büyüdü. Bostanlar apartman oldular. Dere yatağı küçüldü ve kirlendi. Dere yatağı olan arazileri imara açtılar. Derenin bir kısmını yer altına aldılar, yatağını değiştirdiler sözde ıslah çalışmaları yaptılar ama engel olamadılar taşkınlara. Sözde ıslah çalışmaları fayda ermiyor ve doğa İstanbul’dan öcünü alıyor er veya geç.
Takımlar | O | P |
---|---|---|
1. Galatasaray | 15 | 41 |
2. Fenerbahçe | 16 | 36 |
3. Samsunspor | 16 | 30 |
4. Eyüpspor | 17 | 27 |
5. Göztepe | 15 | 25 |
6. Beşiktaş | 15 | 25 |
7. Başakşehir | 15 | 22 |
8. Antalyaspor | 15 | 21 |
9. Konyaspor | 16 | 20 |
10. Rizespor | 15 | 20 |
11. Kasımpasa | 15 | 19 |
12. Sivasspor | 17 | 19 |
13. Gaziantep FK | 15 | 18 |
14. Alanyaspor | 15 | 17 |
15. Trabzonspor | 15 | 16 |
16. Kayserispor | 15 | 15 |
17. Bodrumspor | 15 | 14 |
18. Hatayspor | 15 | 9 |
19. A.Demirspor | 15 | 5 |
Takımlar | O | P |
---|---|---|
1. Bandırmaspor | 16 | 32 |
2. Kocaelispor | 16 | 32 |
3. Erzurumspor | 17 | 29 |
4. Karagümrük | 16 | 28 |
5. Keçiörengücü | 16 | 27 |
6. Igdir FK | 17 | 25 |
7. Ahlatçı Çorum FK | 16 | 24 |
8. İstanbulspor | 16 | 23 |
9. Ankaragücü | 16 | 23 |
10. Manisa FK | 17 | 23 |
11. Gençlerbirliği | 16 | 23 |
12. Boluspor | 16 | 22 |
13. Ümraniye | 16 | 22 |
14. Pendikspor | 16 | 22 |
15. Amed Sportif | 16 | 22 |
16. Esenler Erokspor | 16 | 21 |
17. Şanlıurfaspor | 17 | 21 |
18. Sakaryaspor | 17 | 21 |
19. Adanaspor | 16 | 11 |
20. Yeni Malatyaspor | 17 | -3 |
Takımlar | O | P |
---|---|---|
1. Liverpool | 15 | 36 |
2. Chelsea | 16 | 34 |
3. Nottingham Forest | 17 | 31 |
4. Arsenal | 16 | 30 |
5. Aston Villa | 17 | 28 |
6. M.City | 17 | 27 |
7. Newcastle | 17 | 26 |
8. Bournemouth | 16 | 25 |
9. Brighton | 17 | 25 |
10. Fulham | 16 | 24 |
11. Tottenham | 16 | 23 |
12. Brentford | 17 | 23 |
13. M. United | 16 | 22 |
14. West Ham United | 17 | 20 |
15. Crystal Palace | 16 | 16 |
16. Everton | 15 | 15 |
17. Leicester City | 16 | 14 |
18. Ipswich Town | 17 | 12 |
19. Wolves | 16 | 9 |
20. Southampton | 16 | 5 |
Takımlar | O | P |
---|---|---|
1. Barcelona | 18 | 38 |
2. Atletico Madrid | 17 | 38 |
3. Real Madrid | 17 | 37 |
4. Athletic Bilbao | 18 | 33 |
5. Mallorca | 19 | 30 |
6. Villarreal | 17 | 27 |
7. Real Sociedad | 18 | 26 |
8. Girona | 18 | 25 |
9. Osasuna | 17 | 25 |
10. Real Betis | 17 | 24 |
11. Celta Vigo | 18 | 22 |
12. Sevilla | 17 | 22 |
13. Rayo Vallecano | 17 | 21 |
14. Las Palmas | 17 | 19 |
15. Leganes | 17 | 18 |
16. Getafe | 18 | 16 |
17. Deportivo Alaves | 17 | 16 |
18. Espanyol | 17 | 15 |
19. Real Valladolid | 18 | 12 |
20. Valencia | 16 | 11 |