01.12.2024, 12:40

Bir pasajdan daha fazlası: Hazzopulo

Pasaj dediğin nedir ki iki yanı dükkanlarla çevrili bir geçit altı üstü. Memleketin her yanında pek çok örneği var bunun.

Evet öyledir gerçekten. Öyledir de bunlardan kaç tanesi önemli tarihsel olaylara tanıklık etmiştir?

Bugünkü sohbetimize konu olan Hazzopulo pasajı tarihe not düşülen pek çok olaya tanık olduğu için önemlidir bana göre.

Birbiri ile bağlantılı üç apartman ve aralarında genişçe bir avludan ibaret bir yapı burası. Apartmanların altına dükkanlar inşa edilmiş. Avlunun bir ucu İstiklal diğer ucu Meşrutiyet caddesine açılmakta. Bu konumu ile de Galatasaray ve Tepebaşı semtleri arasında kısa bir yol oluşturuyor. İnşa edildiği zaman diliminde yeni bir yerleşim birimi olan ve özellikle İstanbul’da yerleşik Levantenler ile kentin diğer Gayrimüslim halkının ikamet için tercih ettiği Pera bölgesinin iki önemli caddesi arasındaki yolu kısaltan bir konuma sahip olduğu için gerek apartmanlar gerekse geçitteki dükkanlar büyük ilgi görüyor

1871 yılında tamamlanmış inşaatı. Bay Hazzopulo sahibi. Ancak hangi Hazzopulo? Banker olan mı? Tüccar olan mı? Yoksa Adalar Belediye başkanı olan mı? Bilgi kaynakları farklı insanları işaret etmekte bu konuda. Kimin yaptırmış olduğunun da bir önemi yok zaten. Önemli olan tarihe tanıklık etmesi. Daha ilk yılında gerçekleşmeye başlamış bu tanıklık.

Dikran Çuhacıyan adlı Osmanlı vatandaşının “Opera Tiyatrosu” adı ile faaliyete geçirdiği mekânda Opera sanatı ile tanışıyor İstanbul ahalisi. İşte tarihe tanıklık. İstanbul’da ilk opera. Peşinden açılan bir dükkânda müzik aletleri satılıyor. Opera ile birlikte düşünüldüğünde bir kültür merkezi adeta. Bu da bir ilk. Ancak tanıklıkları bu kadarla sınırlı değil. Ahmet Mithat Efendi’nin matbaası var burada. Namık Kemal’in “İbret” gazetesi burada basılıyor. Bu iki muhalif aydın burada yakalanıp sürgüne gönderiliyor. Buyurun bir tanıklık daha

Sürgün operasyonu sonrası Jön Türklerin buluşma yeri olur Hazzopulo Pasajı. Bu arada şık kafeler, prestijli dükkanlar çevrelemiştir avluyu. Çok dili çok kültürlü İstanbul’un bir yansıması, şehrin benimsemeye başladığı “Batılı Yaşam biçimi” nin bir resmidir burada görülen. Kuaför matmazel Adel, Valentin kardeşler, halıcı Filipoviç, görkemli bir lokanta Kamelos, ithal somya ve karyolalar satan Neyrat, Lüks ayakkabılar üreten ve satan Heral Usta, ünlü terziler Foskolo, Armao, kadın iç çamaşırları satan madam Touzet ve daha niceleri. Pera’nın ününe yakışır bir çarşı olmuştu burası. Yıllarca da korudu bu vasfını.

İlk darbeyi “Varlık Vergisi” uygulamaları sonrası aldı. Vergi borcunu ödeyemeyen (Ödenmesi mümkün olmayan tutarlardı) esnafın dükkanlarına el konuldu. Esnaf da Aşkale’ye çalışma kamplarına gönderildi. İşte bir tanıklık daha.

1951 yılı Haziran ayı. Nazım Hikmet Mühürdar’daki evinden sabah erken saatte çıkmış vapura binerek Karaköy’e geçmiş oradan yürüyerek Yüksekkaldırım ve Tünel Meydanı’nı geride bırakıp Galatasaray’a ulaşmıştır. Pasaja girer, açık olan bir dükkândan iç çamaşırı ve şile bezi bir gömlek alır. Daha sonra yürüyerek Taksim’e ulaşır. Burada bir dolmuş, Ver elini Tarabya.

Boğazın bu sakin sahilinde bir deniz motoru beklemektedir onu. Ozanı farklı bir hayata götürecek olan yolculuk böyle başlar. Bir başka anlatımla Nazım Hikmet’in memleketi terk etmeden önce son kez alışveriş yaptığı yerdir bu pasaj. İşte bir tanıklık daha.

Son mintanım da sırtımda paralandı çoktan

Şile bezindendi.

Memleketim şiirinde sözü edilen bu şile bezi gömlek Pasajda yapılan son alışverişte alınmış olan mıdır acep? Bilemeyiz ki..

Varlık vergisi uygulamaları darbe vurmuş olsa da çok kültürlü yapısını korumaktadır pasaj. İkinci darbe 6-7 Eylül pogromu ile gelir. Yağmalanır buradaki işyerleri. Büyük yara alır pasaj ancak yıkılmaz. Direnir kararlıdır çok kültürlü yapısını korumaya.

1964 sürgünü, 1974 Kıbrıs çıkartması ve bunu izleyen göç dalgası. Direnecek gücü kalmamıştır pasajın. Yine de geçmişi hatırlatan bir iki işyeri kalmıştı. Ara Güler’in babası Dejad Güler’in eczanesi ve kadın şapkası tasarımcısı madam Katia’nın dükkânı. Eczane kapandı Dejad Bey ölünce. Katia’nın dükkânı hala açık. Annesinden devraldı burayı Madam Katia. 6-7 Eylül pogromu yaşandığında bebeklik ile çocukluk arası bir yerlerde idi kendisi bugün yetmiş yaşını geride bırakmış biri. Hala çalışmakta ve açık tutmakta işyerini. Ömrü uzun olsun. O da dünyayı terk ettiğinde pasajın hafızası tamamen yok olacak. Ondan başka şapka tasarımcısı var mı koca şehirde? Bilmiyorum

Madam Katia’ya bir başka yazıda tekrar döneriz. Pasaja neler olduğuna bakalım şimdi.

1980 darbesi Kenti yöneten generaller “Bu ne biçim isim? Değiştirelim sunu” demiş olmalılar ki Avluya iki tabela çakıldı. “Han geçidi” ve “Danışman geçidi” Kent hafızasını yok etmeye kararlı idi generaller. Ancak direndi İstanbul. Bu tabelalar ne işe yaraşığı bilinmeden orada durmaktalar durmasına da Pasajın adı “Hazzopulo” olarak kaldı İstanbul halkının nezdinde. Öyle de kalacak.

Darbe sonrasında birbiri ardından çay ocakları faaliyete geçtiler burada. Podima taşları ile döşenmiş avluda sehpalar ve tabureler. İstiklal caddesinin kargaşasından kurtulmak isteyenlere bir vaha oldu adeta. Önce gençler doldurdular alanı. Genellikle muhalif, solcu gençler. Yüz elli yıl önce de Jön Türkler için buluşma yeri idi ya, demek hamurunda varmış buranın muhaliflerin toplanma yeri olma özelliği.

Galatasaray meydanına yakın olması burada gerçekleşecek etkinlikler öncesinde katılımcıların buluşma yeri olmasına vesile oldu. Zamanla cumartesi annelerinin etkinlik öncesi ve sonrasında sığındıkları yer haline geldi.

İktidar çevreleri rahatsız oldular bu gelişmeden. Bu toplanma alanının sürekli olarak boşaltılması için çaba sarf ettiler. Bu sıralar bir veraset davası açıldı pasaja yönelik. Siyasetin de işine geldi bu durum ve pasajın yönetimi kayyuma devredildi.

Kayyum sadece kira topladı. Pasajın bakım ve onarımı ile ilgili hiçbir iş yapmadı ve bu nedenle pasajın üst katları harabeye döndü adeta.

Yirmi yıla yakın bir süre devam etti veraset davası. Yakın geçmişte sonuçlandı şu anda temyizde. Umarım kısa sürede sonuçlanır ve pasajın yeni sahibi ciddi bir restorasyona tabi tutar yapıyı. Bu arada Kayyum yönetiminde biri hariç tüm kafelerin ruhsatları iptal edildi ve boşaltıldı buralar. Zaten cumartesi annelerinin etkinlik alanı da değişmişti. İyice ıssız bir hal aldı pasaj.

Son yerel seçileri takiben yeniden canlanmaya başladı. İstiklal caddesi girişinde her tür takı ve süs gereci satan küçük dükkanlara dokunulmamıştı zaten. Meşrutiyet caddesi girişindeki meyhaneye de. Çarşının hafızası diye tanımlayacağımız bir çantacı, her nasılsa ruhsatını iptal edemedikleri bir çay ocağı, Madam Katia’nın işyeri ve bir de sahaf vardı. Bir kitapçı ve bir de sahaf açıldı yerel seçimler sonrasında. Ne var ki diğer çay ocakları dönmediler. Onların yerini ucuz giyim eşyası satan işyerleri aldı. Yeniden canlandı buralar.

Bakalım yeni kimliği ile ne kadar yaşayacak.

Yorumlar (0)
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 17 47
2. Fenerbahçe 17 39
3. Samsunspor 17 33
4. Eyüpspor 18 30
5. Göztepe 17 28
6. Beşiktaş 17 27
7. Başakşehir 17 26
8. Gaziantep FK 17 22
9. Kasımpasa 17 21
10. Alanyaspor 17 21
11. Rizespor 17 21
12. Antalyaspor 17 21
13. Konyaspor 17 20
14. Trabzonspor 17 19
15. Sivasspor 17 19
16. Kayserispor 17 16
17. Bodrumspor 17 15
18. Hatayspor 17 9
19. A.Demirspor 17 5
Takımlar O P
1. Kocaelispor 18 38
2. Bandırmaspor 18 33
3. Karagümrük 18 31
4. Erzurumspor 18 30
5. İstanbulspor 18 27
6. Ankaragücü 18 27
7. Keçiörengücü 18 27
8. Pendikspor 18 26
9. Amed Sportif 18 26
10. Ahlatçı Çorum FK 18 26
11. Manisa FK 18 26
12. Boluspor 18 25
13. Igdir FK 18 25
14. Gençlerbirliği 18 24
15. Ümraniye 18 23
16. Esenler Erokspor 18 22
17. Şanlıurfaspor 18 22
18. Sakaryaspor 18 22
19. Adanaspor 18 15
20. Yeni Malatyaspor 18 -3
Takımlar O P
1. Liverpool 19 46
2. Arsenal 20 40
3. Nottingham Forest 20 40
4. Chelsea 20 36
5. Newcastle 20 35
6. M.City 20 34
7. Bournemouth 20 33
8. Aston Villa 20 32
9. Fulham 20 30
10. Brighton 20 28
11. Brentford 20 27
12. Tottenham 20 24
13. M. United 20 23
14. West Ham United 20 23
15. Crystal Palace 20 21
16. Everton 19 17
17. Wolves 20 16
18. Ipswich Town 20 16
19. Leicester City 20 14
20. Southampton 20 6
Takımlar O P
1. Real Madrid 19 43
2. Atletico Madrid 18 41
3. Barcelona 19 38
4. Athletic Bilbao 19 36
5. Villarreal 18 30
6. Mallorca 19 30
7. Real Sociedad 18 25
8. Girona 18 25
9. Real Betis 18 25
10. Osasuna 18 25
11. Celta Vigo 18 24
12. Rayo Vallecano 18 22
13. Las Palmas 18 22
14. Sevilla 18 22
15. Leganes 18 18
16. Deportivo Alaves 18 17
17. Getafe 18 16
18. Espanyol 18 15
19. Valencia 18 12
20. Real Valladolid 18 12