-Kolluk kuvvetlerinin aşırı güç kullanımı, cezaevlerindeki kötü muamele, toplantı ve gösteri yürüyüşlerine getirilen kısıtlamalar gibi konular olmasa!
-Saray, kötü giden ekonomik verileri veya halkın alım gücünü düşüren enflasyonist politikaların tartışılmasını istemiyor. Kamu ihaleleri, siyasilerin mal varlıkları, devlet kaynaklarının usulsüz kullanımı gibi konular gizlenmek isteniyor. Yüksek enflasyon, alım gücünü düşürüyor ve hayat pahalılığını artırıyor. TL’nin döviz karşısında değer kaybetmesi ithalat maliyetlerini ve borç yükünü artırıyor. Genç işsizlik oranları oldukça yüksek. Nitelikli beyin göçü de büyük bir sorun. Ekonomide yaşanan bu olumsuzluklar olmasa!
-Cumhuriyet tarihinde tanık olmadığımız kadar yargıya müdahale ediliyor. Onların hoşuna gitmeyen bir karar verildiğinde yargıçlar ya kızağa çekiliyor ya da sürgün ediliyor. Yargıda bu yaşanan olumsuzluklar olmasa!
-Eğitim Sisteminde sürekli değişen müfredat ve sınav sistemleri öğrencileri ve öğretmenleri zor durumda bırakıyor. Uygulanan müfredat politik yönlendirme içeriyor. Gençler ekonomik belirsizlikler ve işsizlik nedeniyle umutsuzluk içindeler. Eğitimde yaşanan bu sıkıntılar olmasa!
-Kiralar ve ev fiyatları hızla artıyor. Özellikle büyük şehirlerde yaşamak giderek zorlaşıyor. Ülkede barınma krizi olmasa!
-Sağlık sisteminde çağ atladığımızı düşünseler de işin aslı öyle değil. Hastanelerde yakın tarihli randevu bulmak neredeyse imkansız. Saraydan cesaret alan bazı magandalar, sağlık çalışanlarına yönelik şiddete başvuruyor. Sağlık sisteminde yaşanan bu olumsuzluklar olmasa!
-Çiğ sütü senede bir, en fazla iki defa arttıran iktidar, mazot, gübre ve yem fiyatlarında aynı kararlılığı sergileyemiyor. Tarımsal girdi maliyetlerinde bazı aylarda birkaç kez artış yaşanıyor. Bunlara paralel olarak üretim her geçen gün azalıyor. Üretim azlığından mütevellit ithalata bağımlılık artıyor. Kırsalda yaşayan insanlar mecburen kentlere göç etmek durumunda kalıyor. Kentlere göç eden insanlar nedeniyle İşsizlik artıyor, çarpık kentleşmeye sebep oluyor, eğitimin kalitesi düşüyor. Tarım ve hayvancılıkta bu yaşanan olumsuzluklar olmasa!
-Tarafsız gazeteciler üzerindeki baskılar, sosyal medya sansürü, internet erişimine kısıtlama veya bant daraltma gibi konularda yaşanan sıkıntılar had safhada. Halkın haber alma hakkına dönük özgürlüklerin kısıtlanması olmasa!
-Seçim güvenliği, şaibeli uygulamalar, sandık güvenliği, seçim sistemine müdahaleler gibi olaylar olmasa!
-Doğa tahribatı, büyük şirketlere verilen ayrıcalıklar, maden ruhsatları, ormanların yok edilmesi, çevre ve enerji politikalarının doğaya verdiği zarar gibi meseleler olmasa!
-Dengeli beslenmeyi, kira ve faturaları düzenli ödeyebilmeyi, araçlara yakıt alabilmeyi, sığınmacıları ülkelerine güvenli bir şekilde gönderebilmeyi, demokrasinin ve adaletin ortadan kaldırıldığını hesaba katmazsak durumumuz çok da kötü sayılmaz. Keyifli ve yaşanabilir bir ülkeyiz!
Nurten Acımış 1 Ay Önce
Ellerine sağlık güzel yazı olmuş
Ece 1 Ay Önce
Osman karakaya 1 Ay Önce
Kalemine sağlık
Mustafa Elhan 1 Ay Önce
Çok güzel yorumlamışsınız.
Mehmet POLUN 1 Ay Önce
Kaleminize yüreğinize sağlık Hüseyin bey, nefis bir yazı olmus. Mehmet POLUN Türkiye Azerbaycan Doğu Türkistan dostluk derneği Akdeniz bölge başkanı
Deniz 1 Ay Önce
Kaleminize sağlık
Kerem Ercan 1 Ay Önce
Elinize dilinize kaleminize sağlık Müdürüm
Atakan akgün 1 Ay Önce
Kaleminize sağlık
Songül BOZGEYİK 1 Ay Önce
Kaleminize yüreğinize sağlık
MG 1 Ay Önce
çok güzel yorumlanmış kaleminize sağlık
A.goza 1 Ay Önce
Ne güzel ülke işte sizde hiçbir şeyi beğenmiyorsunuz ayıp oluyor ama
Selim Karadağ 1 Ay Önce
Kaemleminize sağlık herşeyi özetlemişsiniz.
Meral Çifçi 1 Ay Önce
"Adaletin sağlandığı, ekonominin şeffaf ve üretime dayalı olduğu, eğitim ve sağlıkta fırsat eşitliğinin sunulduğu, barınma sorununun çözüldüğü, tarımın desteklendiği, özgürlüklerin korunduğu ve doğanın gözetildiği bir ülke, gerçekten keyifli ve yaşanabilir olurdu." Ellerine sağlık
Meral Çifçi 1 Ay Önce
"Adaletin sağlandığı, ekonominin şeffaf ve üretime dayalı olduğu, eğitim ve sağlıkta fırsat eşitliğinin sunulduğu, barınma sorununun çözüldüğü, tarımın desteklendiği, özgürlüklerin korunduğu ve doğanın gözetildiği bir ülke, gerçekten keyifli ve yaşanabilir olurdu."
Metin Dogan 1 Ay Önce
Dilinize yüreğinize sağlık Hüseyin bey. Güzel özetlemişsiniz. Kaleminize kuvvet. Saygılar.