27.11.2024, 16:19

Sermaye işçilere açlık sınırının altında bir asgari ücreti layık görüyor!

Cumhurbaşkanı, “emeklimizi, memurumuzu, asgari ücretlimizi, toplumun hiçbir kesimini enflasyona ezdirmeyeceğiz” diyor. Hazine ve Maliye Bakanı da hemen hemen aynı sözcüklerle, “halkı enflasyona ezdirmedik, bundan böyle de ezdirmeyeceğiz” diyor. Cumhurbaşkanı Yardımcısı ise, “bu yılın ilk altı ayında ekonominin yüzde 3,8 büyüdüğünü, dezenflasyonun işlediğini, seneye enflasyonun daha düşeceğini ve böylece emekçilerin rahatlayacağını” müjdeliyor.

Enflasyon canavarı (!)

“Enflasyonu halkı ezen bir canavar” olarak tanımlamak sadece bu ezme işinden sorumlu olanları gizlemeye hizmet eder. İktisadi bir olgu olan enflasyon vatandaşı ezmez, ezemez. Çünkü enflasyon tıpkı yoksulluk gibi, sadece bir sonuçtur.

Vatandaşı ezen; ücretli emek sömürüsüne dayalı bu adaletsiz kapitalist düzen ve bu düzenin temel siyasal aparatı olan devleti yöneten AKP’nin emek karşıtı ekonomi, maliye ve gelir politikalarıdır.

Kaldı ki madem vatandaşı ezdirmemek gibi bir niyet var, neden o halde sermaye ve siyasal iktidarın sözcüleri asgari ücrete yapılacak olan zammın “beklenen enflasyona göre” yapılması gerektiğini söylüyorlar?

MÜSİAD Başkanının ağzındaki bakla?

Nitekim Merkez Bankası Başkan Yardımcısı zammın beklenen enflasyona endekslenebileceğini (yani yüzde 21 civarında olabileceğini) söylerken, iktidarla hemhal olmuş iş ve sermaye çevrelerinin gözde örgütü olan MÜSİAD’ın Başkanı Mahmut Asmalı bir CNBC-e yayınında aşağıdaki gibi bir ara formül öneriyor:

“Beklenen enflasyon ile geçen yılın enflasyonu arasında bir korelasyonla asgari ücret bulunabilir. Bazı sosyal destekler de verilebilir. Türkiye’de maaşın yetmemesinin en büyük sebeplerinden biri kira. Hane halkının harcamalarının yüzde 50’den fazlası konut, enerji ve gıdadan oluşuyor. Buralarda tedbir almalıyız. Büyükşehirlerde şu anki asgari ücretle geçinmek mümkün değil. 1+1 daireye17 bin lira kira verince asgari ücretli bütün kazancını kiraya vermiş olacak. Bundan kaynaklı bölgesel asgari ücret uygulanabilir…” (1)

Daha önce IMF de benzer bir öneride bulunmuştu

Özetle Asmalı, gerçekleşen ve hedeflenen enflasyonun birlikte hesaba katılarak asgari ücrete yüzde 21 ile yüzde 44 arasında, yani kabaca yüzde 30’lar civarında bir zam yapılmasını, gerekirse işçilere sosyal yardım verilmesini öneriyor.

Bu aslında IMF’nin daha önce yaptığı öneriye çok benziyor. “Ücret zammını sınırlı tutalım, bunu devlet bütçesinden verilecek olan sosyal yardımlarla telafi edelim” diyor.

Asmalı, halkın içine düştüğü geçim sıkıntısının müsebbibinin ise ev sahipleri olduğunu ilan ediyor ve böylece üstü kapalı bir biçimde, patronlar olarak kendi yüksek kârlarının bir kısmından (daha düşük fiyatlar uygulayarak) vazgeçme niyetinde olmadıklarını açıklıyor.

Ayrıca “büyük şehirlerdeki yüksek konut kiralarının (gıda ve enerji harcamaları ile birlikte) asgari ücretlinin gelirinin yüzde 50’sinden fazlasını götürdüğünü” ileri sürerek bölgelere göre değişen asgari ücret uygulamasını da öneriyor. Yani örneğin Doğu ve Güney Doğu’daki asgari ücretin Batı’dakinden daha düşük olması gerektiğini savunuyor.

Diğer yandan işçilerin bu önerileri reddetmeleri için aşağıdaki gibi haklı nedenleri var:

Sosyal yardımlar iyidir ama…

Öncelikle, “sosyal yardımlar”, adı üstünde, düzenli olmayan- geçici olarak yapılan yardımlardır ve emekli maaşının ve kıdem tazminatının hesaplanmasında göz önüne alınmazlar. Ücret artışı yerine bu tür yardımların verilmesi işçiyi maddi olarak kayba uğratır.

Ayrıca sosyal yardımlar, “parayı işçinin bir cebinden vergi olarak alıp, diğerine yardım olarak koymak” anlamına gelir. Bu yardımlar halka dönük kamusal eğitim, sağlık, sosyal güvenlik gibi sosyal harcamaların kesintiye uğratılmasına ya da devletin ortaya çıkacak bütçe açığını fonlamak için daha fazla borçlanmasına neden olur ki sonuçta bunun bedeli de işçilerden daha fazla vergi alınarak yine onlara ödettirilir.

Bölgesel asgari ücret mevcut sorunları derinleştirir!

İkinci olarak, bölgesel asgari ücret uygulaması, mevcut asgari ücret çıtasının çok daha altına inilmesine neden olacağı gibi, Anayasa’ya, eşitlik ve sosyal adalete de terstir.

Eşit yurttaşlığın bir türlü tesis edilemediği bir ülkede, asgari ücretin bölgelere göre farklılaştırılması bölgelerin halkları arasındaki yakıcı eşitsizlikleri, yoksulluğu ve bunların tetiklediği başta “Kürt Sorunu” olmak üzere, birçok sosyal ve siyasal sorunu da derinleştirir.

Kiralar İstanbul’da yüksek de Van’da düşük mü?

Kaldı ki yaklaşık 50 yıl önce terk edilen bu uygulama metalaşma ve ticarileşmenin geldiği düzey olarak ülke gerçekleriyle de uyumlu değil. Örneğin 17 bin TL asgari ücretle İstanbul’da geçinilemeyeceği gibi, Van’da geçinmek de zordur. Kiralar örneğin Van Merkez’de İstanbul’un bazı semtlerinden daha yüksektir.

Özetle, yaşamakta olduğumuz sorun sadece enflasyonun ya da yaşam maliyetlerinin yüksekliğinden değil, aynı zamanda işçi ücretlerinin çok düşük olmasından ve gelir dağılımının son derece adaletsiz olmasından kaynaklanıyor. Kayıtlı 11 milyondan fazla, kayıt dışı 3 milyondan fazla işçinin (2), adına asgari ücret denilen 17 bin liralık açlık ücreti ile kendilerini ve ailelerini geçindirmeye zorlanması bunun en somut kanıtıdır.

İşçi ücretleri seneye de açlık sınırın altında kalabilir!

Daha da önemlisi Asmalı’nın gelecek yıl için önerdiği asgari ücret artışının işçi sınıfının en az yarısını açlık sınırının altında yaşamaya devam ettirme niyetinde olması.

2025 yılında gıda enflasyonunun, TÜİK tarafından resmi olarak öngörüldüğü gibi, aylık ortalama yaklaşık yüzde 1,8 ve yıllık yüzde 22,5 olarak tahmin edilmesinden yola çıkarak hazırladığımız aşağıdaki grafikten de görülebileceği gibi, asgari ücretin seneye açlık sınırının altına düşmemesi için yüzde 55,29 oranında artırılması, yani 17 bin TL’nin 26,432 TL’ye yükseltilmesi gerekiyor.

Eğer iktidar çevrelerinde ve medyada en çok konuşulan oran olan yüzde 30’luk bir artış söz konusu olursa, asgari ücretin seneye Şubat ayından itibaren açlık sınırının altına düşmesi kaçınılmaz olacaktır.

Sonuç

MÜSİAD’ın asgari ücret önerisi iktidar bloğunun enflasyonla mücadele politikası ve beraberinde gelen mülksüzleştirme, kitlesel yoksullaştırma ve gelirin alt gelir gruplarından alınıp üst gelir gruplarına transferi projesi ile son derece uyumludur.

Bir başka anlatımla, siyasal iktidarı arkasına almış olan sermaye sınıfı işçi sınıfına karşı belki de ülke tarihinde görülmemiş bir sınıf savaşını yürütüyor. Örgütsüz, sınıf bilincinden uzak ve siyasal önderliğe de sahip bulunmayan, başta emekliler ve yoksul köylüler olmak üzere halkın diğer katmanlarını yanına alamayan bir işçi sınıfının bu savaşı kazanması çok zor görünüyor.

Ancak tersi de, yani örgütlü mücadele ile bu savaşı kazanmak da mümkündür. Tarihte bunun sayısız örneği mevcuttur. Son örneği ise kendilerini yüzlerce metre yerin altında madene kapatan yüzlerce maden işçisinin başlattıkları mücadeledir. Onların bu mücadelesi işçi sınıfının bütününe örnek olmalıdır.

Anahtar sözcükler: Açlık sınırı, Açlık ücreti, Asgari ücret, Bölgesel asgari ücret, Enflasyon, Eşit yurttaşlık, MÜSİAD, Sınıf mücadelesi.

Dip notlar:

  1. https://www.haberler.com/ekonomi/musiad-dan-asgari-ucret-aciklamasi-18062701-haberi (19 Kasım 2024).
  2. TÜİK, İşgücü istatistikleri III. Çeyrek (Temmuz-Eylül 2024).
Yorumlar (0)
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 17 47
2. Fenerbahçe 17 39
3. Samsunspor 17 33
4. Eyüpspor 18 30
5. Göztepe 17 28
6. Beşiktaş 17 27
7. Başakşehir 17 26
8. Gaziantep FK 17 22
9. Kasımpasa 17 21
10. Alanyaspor 17 21
11. Rizespor 17 21
12. Antalyaspor 17 21
13. Konyaspor 17 20
14. Trabzonspor 17 19
15. Sivasspor 17 19
16. Kayserispor 17 16
17. Bodrumspor 17 15
18. Hatayspor 17 9
19. A.Demirspor 17 5
Takımlar O P
1. Kocaelispor 18 38
2. Bandırmaspor 18 33
3. Karagümrük 18 31
4. Erzurumspor 18 30
5. İstanbulspor 18 27
6. Ankaragücü 18 27
7. Keçiörengücü 18 27
8. Pendikspor 18 26
9. Amed Sportif 18 26
10. Ahlatçı Çorum FK 18 26
11. Manisa FK 18 26
12. Boluspor 18 25
13. Igdir FK 18 25
14. Ümraniye 18 23
15. Gençlerbirliği 17 23
16. Esenler Erokspor 18 22
17. Şanlıurfaspor 18 22
18. Sakaryaspor 17 21
19. Adanaspor 18 15
20. Yeni Malatyaspor 18 -3
Takımlar O P
1. Liverpool 19 46
2. Arsenal 20 40
3. Nottingham Forest 19 37
4. Chelsea 20 36
5. Newcastle 20 35
6. M.City 20 34
7. Bournemouth 20 33
8. Aston Villa 20 32
9. Fulham 20 30
10. Brighton 20 28
11. Brentford 20 27
12. Tottenham 20 24
13. M. United 20 23
14. West Ham United 20 23
15. Crystal Palace 20 21
16. Everton 19 17
17. Wolves 19 16
18. Ipswich Town 20 16
19. Leicester City 20 14
20. Southampton 20 6
Takımlar O P
1. Real Madrid 19 43
2. Atletico Madrid 18 41
3. Barcelona 19 38
4. Athletic Bilbao 19 36
5. Villarreal 18 30
6. Mallorca 19 30
7. Real Sociedad 18 25
8. Girona 18 25
9. Real Betis 18 25
10. Osasuna 18 25
11. Celta Vigo 18 24
12. Rayo Vallecano 18 22
13. Las Palmas 18 22
14. Sevilla 18 22
15. Leganes 18 18
16. Deportivo Alaves 18 17
17. Getafe 18 16
18. Espanyol 18 15
19. Valencia 18 12
20. Real Valladolid 18 12