"Milletin varlıklarını batan geminin malları gibi satamazsınız"

Bursa meslek örgütlerinin ve çevrecilerin “Uludağ’ın doğasının ranta açılarak tahribata uğrayacağı” gerekçesiyle karşı çıktığı Uludağ Alanı Hakkında Kanun Teklifi, TBMM Genel Kurulu’nda kabul edildi.

Meclis 23.01.2023, 15:37
"Milletin varlıklarını batan geminin malları gibi satamazsınız"

Bursa meslek örgütlerinin ve çevrecilerin “Uludağ’ın doğasının ranta açılarak tahribata uğrayacağı” gerekçesiyle karşı çıktığı Uludağ Alanı Hakkında Kanun Teklifi, TBMM Genel Kurulu’nda kabul edildi.

Kanun Teklifi üzerine TBMM’nde konuşan İYİ Parti Isparta Milletvekili Aylin Cesur, iktidar partisinin yıllar içerisinde hazırladığı kanun ve yasa değişiklikleri ile Türkiye’nin yeraltı ve yerüstü kaynaklarının, ormanlık alanlarının yok edilmesinin önünü açtığını ifade etti. Hazırlanan kanun teklif ile Uludağ’da hayata geçirilmesi planlanan Alan Başkanlığı uygulamasının uluslararası sözleşmelere ve kanunlara aykırı olduğuna dikkat çeken Cesur, “Dünyada ilk kez bir ekolojik milli parkın, yasal koruma statüsü kaldırılmak isteniyor” dedi.

Milletvekili Cesur, Kapadokya’da Alan Başkanlığı tarafından yol yapımına izin verilerek bölgenin tarihi dokusunun yapılaşma ile zarar gördüğünü hatırlatarak, Milli Parklar Kanunu ile korunan Uludağ’ın da ranta açılarak aynı akıbeti yaşayacağından duyduğu endişeyi dile getirdi. Cesur, “Uludağ, bugüne Milli Parklar Kanunu’yla korunarak geldi, kontrolsüz yapılaşmaya engel oldu. Bu kanun da işte engelleri aşmak için hazırlanmış” dedi.

Ülkenin milli varlıklarının, iktidarın kontrolünde imara ve ranta açılmasına tepki gösteren İYİ Partili Cesur, "Aynı gemideyiz" diyerek batmaya yüz tutturduğunuz bu gemi, sizin değil, bizim hepimizin ülkesi. Milli varlıklarımız da bizim milletimizin varlıkları, Batan geminin malları değil! dedi.

Milletvekili Cesur daha sonra iktidara seslendi:

Pazardan pırasa alamayan vatandaşın cebine göz dikenlere sesleniyorum. Elektrik faturasını yatırmadığında vatandaşın elektriğini kesen şirketlere, kendi faturalarını ödemediğinde ses etmeyen, denetlemeyen iktidara sesleniyorum. Halkın parasının, kamunun malının kapanın elinde kaldığı biz düzeni artık normalleştiren iktidara sesleniyorum; “Yazıktır. Millet yiyecek ekmek bulamıyor.”

“Dünyada ilk kez bir ekolojik milli parkın koruma statüsü kaldırılıyor.” diyen Aylin Cesur, kanunun yine uluslararası sözleşmelere aykırı olduğunun da altını çizdi.

Cesur daha sonra sadece 2022’de iktidarın çevre korumaya aykırı yaptıklarını sırayla saydı:

“ - Alan Başkanlığı’nın sebep olduğu yıkıma Kapadokya’da şahit olduk. Alan Başkanlığı’nı getirip peribacaları yıkılarak yol yapılmasına, yapılaşmaya açıldı.

Marmaris’imizin Kızılbük Koyu’nda yargı kararına rağmen Sinpaş GYO otel inşaatı var mesela.

Aydos Ormanı’nda ‘millet bahçesi’ projesiyle doğa katliamı yapılıyor mesela!.

İkizdere’de açılan taşocağı faaliyetleri 3’ünün 2’si mahkeme kararıyla iptal edilmesine rağmen, İkizdere’de demokrasi destanı yazan köylülerimize rağmen sürüyor!.

Milas’ımızda Akbelen Ormanı yok ediliyor”

Bunlara mal bulmuş mağribi gibi çökülmesine izin veren bir yönetime, “Uludağ’ımıza da yapmayın bunu” demenin kifayetsiz kaldığını bilecek kadar tecrübemiz var artık” diyerek devam eden Cesur’un konuşmasının tam metni:

Sayın Başkan, Değerli Milletvekilleri,

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Sık duyduğumuz bir söz: Batan geminin malları bunlar! Kurtuluş Savaşımızın Kahramanı İnönü zamanında meydana gelen bir hadiseden kalan bir sözdür bu!

Türk hükümetinin nakit paralarının İngiltere'de basıldığı bir dönemde geçiyor olay. Paraları taşıyan gemi, 1941’de Pire limanına yanaşırken battı. Paralar su yüzeyine çıktı. Yunan halkı paraları topladı, 'batan geminin malları' diyerek piyasaya sürdü. Yüzlerce Yunan lira milyoneri ortaya çıktı. Büyük Devlet Adamı İsmet İnönü haliyle başka para bastırdı, ancak dolandırıcılar parayı kullandı. Birçok arazi, mal-mülk haksızca el değiştirdi. Bu hikaye nerden geldi aklımıza şimdi?

Pahalılık, düşen alım gücü ve enflasyonla ezilen milyonlar! İlaveten el değiştiren Türk varlıkları! Kanal İstanbul başta, satılan ‘değerli’ arsalar, kötü ekonomi yönetimine döviz girişi sağlanmaya çalışılırken, ortaya saçılan varlıklarımız..

Ekonomisi kriz ekonomisi haline gelen ülkemizde, her döviz artışında bir başka milli değerinin yok pahasına şu meşhur ‘dış güçlere’ devredilmesi...

Satılanlar devlet malı da olsa, özel şirket de olsa milli varlıklarımız.

Düşük faiz yüksek kur politikasının ısrarla devamı sonucunda, değeri hiç edilen kazanımlarımız kimi yandaşca kimi yabancılarca adeta yağmalanıyor.

Tıpkı suya saçılan paralar gibi, ‘Batan geminin malları’ hikayesindeki gibi…

Tablo şu:

Memleketin her yerinde vergi borcu karşılığı el konan, icrada satılan taşınmazlar.

Bir yanda vergi borcu silinen, servetine servet katan dev holdingler.

Bir yanda ülkenin dış borcunu milli gelirine denkleştiren iktidar, bir yanda bir iç yağma.

Pazardan pırasa alamayan vatandaşın cebine göz dikenlere sesleniyorum;

Elektrik Faturasını yatırmadığında vatandaşın elektriğini kesen şirketlere, kendi 'fatura'larını ödemediğinde ses etmeyen, denetlemeyen iktidara sesleniyorum;

Halkın parasının, kamunun malının kapanın elinde kaldığı bir düzeni artık normalleştiren iktidara sesleniyorum;

Yazıktır. Bu millet yiyecek ekmek bulamıyor.

"Aynı gemideyiz" diyerek batmaya yüz tutturduğunuz bu gemi, sizin değil, bizim hepimizin ülkesi. Milli varlıklarımız da bizim milletimizin varlıkları, Batan geminin malları değil!.

Evet Konumuz, 2800 futbol sahası büyüklüğünde endemik çiçeklerle kaplı doğal sit alanı Uludağ Milli Parkımızın yetkilerinin devredilmesi.

Dünyada ilk kez bir ekolojik milli parkın, yasal koruma statüsü kaldırılmak isteniyor. Yine uygulama uluslararası sözleşmelere ve kanunlara aykırı.

Bursa’mız için değil, ülkemiz için hayati öneme sahip Uludağ’ımız.

Yıllardır batan geminin malları gibi, bu demokrasiden uzak sistemle, kanun ve yasa değişiklikleriyle yeraltı ve yerüstü kaynaklarımızın, ormanlık alanlarımızın yok edilmesinin, yağmalanmasının önü açılıyor.

Daha evvel talan hükümeti artık demiştim hükümete burada. Sadece 2022’de;

-Alan Başkanlığı’nın sebep olduğu yıkıma Kapadokya’da şahit olduk. Alan Başkanlığı’nı getirip peribacaları yıkılarak yol yapılmasına, yapılaşmaya açıldı.

-Marmaris’imizin Kızılbük Koyu’nda yargı kararına rağmen Sinpaş GYO otel inşaatı var mesela.

-Aydos Ormanı’nda ‘millet bahçesi’ projesiyle doğa katliamı yapılıyor mesela!.

-İkizdere’de açılan taşocağı faaliyetleri 3’ünün 2’si mahkeme kararıyla iptal edilmesine rağmen, İkizdere’de demokrasi destanı yazan köylülerimize rağmen sürüyor!.

-Milas’ımızda Akbelen Ormanı yok ediliyor!.

Bunlara mal bulmuş mağribi gibi çökülmesine izin veren bir yönetime, “Uludağ’ımıza da yapmayın bunu” demenin kifayetsiz kaldığını bilecek kadar tecrübemiz var artık.

Çevre örgütlerinin sesine kulaklarınız tıkalı biliyoruz artık!.

Söz aldığım 6. maddede dar kapsamlı bir danışma kurulu ve düzenlenen yetkileri var. Üyelere bakınca, turizm ve spor alanı dikkate alınmış, Uludağ’ın çevresel durumu göz ardı edilmiş.

Uludağ, bugüne Milli Parklar Kanunu’yla korunarak geldi, kontrolsüz yapılaşmaya engel oldu. Bu kanun da işte engelleri aşmak için hazırlanmış.

Montreal’de yapılan Biyoçeşitlilik Sözleşmesi’nin 15. Taraflar Konferansı’nda 2030 hedefi; korunan alanların %30’a çıkması.

Dünya Doğayı Koruma Vakfı Korunan Alanlar Raporuna (2021) göre, %10 korunan alanımız var, %30’a çıkarmalıyız.

BM “Sağlık ve İklim Değişikliği Türkiye Ülke Profili” raporuna göre, Türkiye’de hava kirliliğinden her yıl 37 bin erken ölüm yaşanıyor. Hava kirliliği, Grup 1 Kanser nedeni. 10 şehrin tümünde, kirlilik DSÖ’nün kılavuz değeri 5 μg/m3’ün katbekat üstünde. Bu şehirlerden biri de Bursa’mız.

Uluslararası zirvelerde, Türkiye'nin 2030 için belirlenen yüzde 21 emisyon artıştan azaltım hedefinin yüzde 41'e yükseltildiğini söyleyen çevre bakanı, bir taraftan da milli parkları imara açıyor.

Bu tablo sizin eseriniz. Size değil artık sözümüz. Çok da aldırmıyoruz, az kaldı çünkü.

Batan geminin malları gibi çökülen varlıklarımızı milletimize yeniden armağan edeceğimiz günlere az kaldı çünkü.

Milletimizin özgürlüğün aydınlık baharına kanat çırpmasına az kaldı çünkü...

Yüreğimizdeki umut tohumları yeşerdi, çiçek açmasına az kaldı, O sene bu sene çünkü!..

Yorumlar (2)
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 16 39
2. Trabzonspor 16 35
3. Fenerbahçe 15 33
4. Göztepe 16 29
5. Beşiktaş 16 26
6. Samsunspor 16 25
7. Gaziantep FK 16 23
8. Başakşehir FK 16 20
9. Kocaelispor 16 20
10. Alanyaspor 16 18
11. Çaykur Rizespor 16 18
12. Konyaspor 15 16
13. Gençlerbirliği 16 15
14. Kasımpaşa 16 15
15. Antalyaspor 16 15
16. Kayserispor 16 14
17. Eyüpspor 16 13
18. Fatih Karagümrük 16 9
Takımlar O P
1. Amed SK 17 35
2. Pendikspor 17 33
3. Esenler Erokspor 17 32
4. Bodrum FK 17 31
5. Çorum FK 17 29
6. Iğdır FK 17 29
7. Erzurumspor FK 17 27
8. Boluspor 17 26
9. Bandırmaspor 17 26
10. Serik Belediyespor 17 25
11. Keçiörengücü 17 22
12. Sivasspor 17 21
13. Van Spor FK 17 21
14. İstanbulspor 17 21
15. Manisa FK 17 19
16. Sakaryaspor 16 19
17. Ümraniyespor 17 18
18. Sarıyer 17 17
19. Hatayspor 16 5
20. Adana Demirspor 17 2
Takımlar O P
1. Arsenal 16 36
2. Manchester City 16 34
3. Aston Villa 16 33
4. Chelsea 16 28
5. Crystal Palace 16 26
6. Liverpool 16 26
7. Sunderland 16 26
8. Manchester United 15 25
9. Everton 16 24
10. Brighton & Hove Albion 16 23
11. Tottenham 16 22
12. Newcastle United 16 22
13. Fulham 16 20
14. Brentford 16 20
15. Bournemouth 15 20
16. Nottingham Forest 16 18
17. Leeds United 16 16
18. West Ham United 16 13
19. Burnley 16 10
20. Wolverhampton 16 2
Takımlar O P
1. Barcelona 17 43
2. Real Madrid 17 39
3. Villarreal 15 35
4. Atletico Madrid 17 34
5. Espanyol 16 30
6. Real Betis 15 24
7. Athletic Bilbao 17 23
8. Celta Vigo 16 22
9. Sevilla 16 20
10. Getafe 16 20
11. Elche 16 19
12. Deportivo Alaves 16 18
13. Rayo Vallecano 15 17
14. Mallorca 16 17
15. Real Sociedad 16 16
16. Osasuna 16 15
17. Valencia 16 15
18. Girona 16 15
19. Real Oviedo 16 10
20. Levante 15 9