“Cumhurbaşkanı’nın hayalleri Türkiye’nin gerçekleriyle örtüşmedi”

CHP Manisa Milletvekili Bekir Başevirgen, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kabine toplantısı sonrasında yaptığı açıklamayı değerlendirerek,  “Cumhurbaşkanı her seçim öncesi yaptığı gibi vaatte bulunmaya devam ediyor. Kabine toplantısı sonrasında yaptığı açıklamada, bu seçim dönemini de milletimiz için yeni bir fırsata çevirmenin gayreti içinde olacaklarını, Cumhuriyetimizin yeni yüzyılında ülkemizi dünyanın en müreffeh ülkeler seviyesine çıkarmak istediklerini söyledi. AK Parti 2011 Genel Seçimleri öncesinde seçim beyannamesini 2023 hedefleri üzerine kurmuş ve 12 yılda yapılması planlanan vaatlerini de sıralamıştı. 12 yılda AK Parti ve Erdoğan belirlediği hedefleri gerçekleştiremediği gibi, birçoğunun yakınından bile geçemedi. Bazı hedeflerinde ise yıllar içinde gerileme görüldü. “ dedi.

Hayaller neydi, neler oldu?

* Dünya ekonomisinde ilk 10’a yükselmeyi hedefleyen Erdoğan ve AK Parti bu amacını gerçekleştiremedi ve Türkiye 14 sıra gerileyerek 21.sıraya yerleşti.

* Milleti devletinden razı, vatandaşları mutlu, müreffeh ve özgür bir Türkiye hayal eden Recep Tayyip Erdoğan 2023 yılında kişi başı milli gelirin 25 bin dolar olacağını söylemişti ancak 9 bin 592 dolar oldu.

* MLSA Turkey verilerine göre 31 Aralık 2022 itibariyle Türkiye'de en az 65 gazeteci ve medya çalışanı cezaevinde tutuklu veya hükümlü olarak bulunuyor. Bu şartlar altında vatandaşların haber alma hakları konusunda özgür olmadıkları ortada. Türkiye, Dünya Mutluluk Raporu’nda 146 ülke arasında 112., Basın Özgürlüğü Endeksi’nde ise 180 ülke arasında 149. Sıra ile liderliğe oynayan bir ülke.

* Adalet Bakanlığı tarafından yayınlanan Adalet İstatistikleri kitaplarından derlenen verilere göre 2009-2021 yılları arasındaki 12 yılda Cumhurbaşkanına hakaretten soruşturma geçiren kişi sayısı 196 bin 753, yargılanan kişi sayısı 47 bin 406, hakkında mahkumiyet kararı verilen kişi sayısı 17 bin 176.

* Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın verilerinden yola çıkarak, toplam borcun, nüfusa oranlanması ile ortaya çıkan verilere göre Türkiye’de doğan her çocuk hayata 51 bin lira borç ile başladı.

*  İhracatı 500 milyar doları aşmış bir Türkiye hayali olan Erdoğan’ı TÜİK de yalanladı. TÜİK’e göre Ocak-Eylül arası verileriyle oluşturulan değerlendirmeye göre Türkiye’nin 2021 yılı ihracatı 188 milyar 152 milyon dolar, ithalatı ise 271 milyar 249 milyon dolar oldu. Genel ticaret sistemine göre ise 2022 yılı Ocak-Kasım döneminde ihracat bir önceki yılın aynı dönemine göre %13,9 artarak 231 milyar 295 milyon dolar, ithalat %36,6 artarak 331 milyar 100 milyon dolar olarak gerçekleşti.

* İşsizliğin %5’in altına düşeceğini vaat eden partili Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bu hayali de gerçekleşmedi. TÜİK İşgücü İstatistikleri, Ekim 2022 verilerine göre mevsim etkisinden arındırılmış işsizlik oranı %10,2. Hane halkı İşgücü Araştırması sonuçlarına göre; 15 ve daha yukarı yaştaki kişilerde işsiz sayısı 2022 yılı Ekim ayında bir önceki aya göre 57 bin kişi artarak 3 milyon 534 bin kişi oldu. İşsizlik oranı ise 0,1 puanlık artış ile %10,2 seviyesine ulaştı.

* “İstisnasız her vatandaşı sosyal devlet güvencesine kavuşmuş bir Türkiye hayal ediyorum” diyen Cumhurbaşkanı bu hedefi de tutturamadı. Türkiye nüfusunun yaklaşık yüzde 32’si yardımlarla ayakta durabiliyor. 2021 yılında 27 milyon 189 bin 433 kişi yardım aldı. 2020 yılında 5 milyon 903 bin 515 hane sosyal yardımlardan faydalanırken bu hanelerden 2 milyon 476 bin 457’si düzenli yardım, 5 milyon 276 bin 998’i süreli yardım aldı. 1 milyon 849 bin 940 hane ise hem düzenli hem de süreli yardımlardan faydalandı. 2021’de 2 milyon 830 bin 5370 hanede yaşayan 11 milyon 369 bin 761 kişi gıda yardımı aldı. Gıda yardımı alan kişi sayısı 2020’ye göre yüzde 157 artış gösterdi. Açlık sınırı ocakta bir önceki aya göre 737 lira artarak 9 bin 796 liraya, yoksulluk sınırı ise 870 lira daha artarak 26 bin 994 liraya yükseldi. 2023 yılı için belirlenen asgari ücret (8.506,80 TL) ile açlık sınırı arasındaki fark bin 290 TL.’ye çıktı. Bırakın yoksul ya da yoksun bırakılmayı vatandaşını neredeyse açlığa mahkum eden bir devlet modeli ortada.

* Cumhurbaşkanı’nın bir baştan bir başa en modern kara, demir ve hava yolları ile örülmüş bir Türkiye hayali ise devletin kasasında koca bir kara delik oluşturdu. Atıl durumdaki 4 havaalanını 2022'de hiçbir uçak kullanmadı. Aydın Çıldır, Balıkesir Merkez, Çanakkale Gökçeada ve Uşak Havalimanları herhangi bir uçağa da yolcuya da hizmet vermedi. 19 havaalanını kullanan uçak sayısı da binin altında kaldı. Kocaeli Cengiz Topel Havaalanı'na yalnızca 10 uçak indi. Siirt Havaalanı'nı 404 uçak, Tokat Havaalanı'nı 509 uçak kullandı. Rize-Artvin Havalimanı'nı kullanan uçak sayısıysa 3 bin 28 oldu. Zafer Havalimanı'nı yılın ilk 11 ayında 654 uçak ve 54 bin 766 yolcu kullandı. 2022 yılı için burayı işleten müteahhide garanti edilen yolcu sayısı 1 milyon 317 bin 733 olarak belirlenmişti. DHMİ Sayıştay Denetim Raporu'na göre, geçen yıl yolcu garantisi verilen havalimanlarını işleten firmalara, taahhüt edilen yolcu sayısına ulaşılamadığı için 300 milyon TL ödeme yapıldı. Geçen yıl DHMİ'nin tüm "olağandışı giderler ve zararları" 1.4 milyar TL'ye ulaştı. Osmangazi Köprüsü’nde günlük 40 bin araç geçiş garantisi bulunmakta. Ayrıca köprüden geçen otomobiller geçiş için 184.5 TL ödüyor. Ancak köprünün garanti ödeme tutarı 41.25 dolar + yüzde 8 KDV olarak belirlendi. Yani mevcut dolar kuru (18.80 TL) ile köprüden geçen her araç kendi 184.5 TL’sini ödüyor. Köprünün garanti ücret bedeli ise 837 lira olduğu için aradaki fark devletin kasasından çıkıyor. Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nde garanti edilen günlük araç geçiş sayısı 135 bin. Köprüden yılda 49 milyon 500 bin araç geçiş garantisi verildi. Köprünün şu an geçiş ücreti otomobillerde 19 TL olarak uygulanıyor. Ancak garanti fiyat 56 TL (18.80 mevcut dolar kuru ile 56.40 TL) ve günlük 135 bin araç geçtiğinde işletmeci şirkete günlük 7 milyon 560 bin TL bütçeden ödeme yapılıyor. Aynı durum Çanakkale Köprüsü’nde de geçerli. Günlük 45 bin araç geçiş garantisi verilen köprüden yıllık 16 milyon 500 bin araç için garanti verildi. Köprünün geçiş ücreti 200 TL ancak garanti edilen bedel 300 TL. Yani her araç için devletin kasasından 100 TL çıkıyor. Yani şirkete geçen 45 bin araç için de 4 milyon 500 bin TL günlük ödeme yapılıyor.