17.05.2024, 10:34

Tasarruf paketinde olmayanlar

Bugünlerde gündem kamuda uygulanacak olan tasarruf tedbirleri. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, “Tasarruf ve Verimlilik” adlı paketin açıklanmasından önce yaptığı sunumda, tüm kamuyu kapsayan bir çalışma yapıldığını, TBMM hariç bütün kamu kurum ve kuruluşlarının tasarruf paketine uymasının zorunlu kılınacağını açıkladı. (1)

Yani açıklamaya göre, tasarruf paketi tüm kamu kurum ve kuruluşlarının yanı sıra KİT’leri, döner sermayeleri, fonları ve yerel yönetimleri de kapsıyor (bu durum istihdam yaratamama bağlamında, muhalefete geçen yerel yönetimler için ciddi bir sorun oluşturacaktır).

Etki analizine yer verilmeyen bir paket

Pakette, alınacak önlemlerin sayısal büyüklüğü, enflasyon, bütçe açığı ve ekonomik büyüme gibi makroekonomik değişkenler üzerindeki etkileri gibi önemli hususların yer almaması pakete yönelik eleştirilerin başında geliyor. Çünkü bu paketin, enflasyonla mücadele (dezenflasyon sürecine destek), verimli kaynak kullanımı ve sürdürülebilirlik gibi amaçlarla hazırlandığı ileri sürülüyor.

Saray’ın harcamaları?

Her ne kadar TBMM dışında tüm kamu kuruluşlarının tasarruf tedbirlerini uygulayacağı ileri sürülse de, Saray’ın harcamalarının bu tedbirlerin kapsamında olup olmayacağının muallakta olması da haklı bir diğer eleştiri konusu.

Ayrıca paketin asıl olarak harcamalardaki kesintilerle ilgili olması, örneğin vergisel tasarruf tedbirlerine (“kayıt dışılıkla mücadele” gibi yıllardır söylenenler dışında) yer verilmemesi de eleştiriliyor.

Gerçi bu paketin bir ilk olduğu ve bunun devamının geleceğinin açıklanması ilerde vergilerle ilgili düzenlemeleri de gündeme getirecektir. Buradaki sorulması gereken soru, “hangi sınıf ya da kesimlerin vergisinin artırılarak vergi geliri artışının sağlanacağı” sorusu olmalıdır.

Pakette öne çıkan tasarruf tedbirleri

Pakette sekiz başlık altında sıralanan tasarruflarla ilgili olarak emekçilerin gözüne çarpması gereken ilk tedbir (beklendiği gibi) “Personel Harcamaları”, yani kamu emekçileriyle ilgilidir. Zira pakete göre, kamuda yeni personel alımı üç yıl boyunca emekli olan kişi sayısıyla sınırlandırılacak.

Böylece işsizliğin gerçek anlamda artmaya başladığı bir dönemde kamunun istihdam yaratma kapasitesi iyice daraltılıyor. Bu tedbirin faturasını en çok da üniversite mezunu olup da kamuda işe girmeyi bekleyen gençlerin (başta atama bekleyen öğretmenler olmak üzere), kadro bekleyen taşeron işçilerinin ödeyeceği çok açık.

İkinci tasarruf kalemi bütçede “Cari Harcamalar” olarak geçen piyasadan mal ve hizmet alımlarıyla ve “Yatırım Harcamaları” olarak bilinen kamu yatırımlarıyla ilgili. Buna göre, deprem için harcanacak olan ödenekler hariç, mal ve hizmet alımı ödeneklerinin yüzde 10’u ve yatırım ödeneklerinin yüzde 15’i kesiliyor.

Savunma, güvenlik hizmetleri ve KÖİ projeleri istisna tutuluyor

Böylece, savunma ve ambulans alımı gibi alanlar hariç, üç yıl süreyle yeni araç satın alma ve kiralama yapılamayacak. Savunma ve güvenlik hariç, toplu taşıma olan yerlerde servis sözleşmeleri sonlandırılacak. Ayrıca yeni kamu binası, lojman ve sosyal tesis alımı, yapımı, kiralanması süresiz olarak durduruluyor. Keza savunma ve güvenlik amacıyla kullanılanlar hariç, binalar “ekonomiye kazandırılmak” adı altında özel şirketlere ve şahıslara satılacak (bu satışların kimleri zengin edeceği ise merak konusu).

Bir hesaplamaya göre, mal ve hizmet alımlarından 68 milyar TL ve yatırımlardan 95 milyar TL olmak üzere toplamda 164 milyar TL’lik bir tasarruf sağlanacak. Bu miktar GSYH’nin yüzde 0,4’üne denk düşüyor. (2)

Pakette köprüler, oto yollar ve şehir hastaneleri gibi döviz cinsinden ya da kura endeksli gelir garantilerine ilişkin bir tasarruf tedbirine rastlanmazken, kamu emekçilerinin sayısının sınırlandırılması, servis araçlarının kaldırılması ya da lojman sayısının azaltılması, aslında bir kemer sıkma tedbiri olan söz konusu kamusal tasarrufların sınıfsal karakterini de ortaya koyuyor.

Özetle, şu ana kadar ki israf düzeninin, bütçe açığının ve İktidar Blokunun yanlışlarının bedelini yine emekçiler ödeyecek.

Kamu harcamalarındaki tasarruf miktarı ne olmalı?

Peki, kamuda yapılması gereken tasarruf ihtiyacı, pakette önerildiği gibi 200 milyar TL’nin altında mıdır? Yoksa bunun çok üstünde midir?

Eski Hazine Müsteşar Yardımcısı R. Hakan Özyıldız’ın hesaplamasına göre, önlem paketinin, enflasyonla mücadele programına destek verebilmesi için, büyüklük olarak en azından 1,5 trilyon lira (milli gelirin yüzde 3,5’i) civarında bir büyüklükte olması gerekiyor.

Aksi halde kamu bankalarından borçlanacak ve 1 trilyon TL’yi aşan böyle bir borçlanmanın tamamı baskılanmış faiz oranından kamu bankalarından karşılanamayacağı için, bu durum faiz oranlarının artmasıyla, bu da faiz harcamalarının ve bütçe açığının büyümesiyle sonuçlanacaktır.

Bir TEPAV çalışmasına göre ise, aslında 2024 için toplam 1 trilyon 45 milyar TL’lik tasarruf alanı ve ayrıca alınacak tedbirlerle 300 milyar 309 milyon TL’lik gelir artışı imkânı var. (3)

Faiz harcamaları?

Saray’ın harcamalarının dışında, iktidarın tasarruf yapamayacağı harcama kalemlerinin başında kuşkusuz faiz ödemeleri geliyor.

Bilindiği gibi, 2024 yılı Merkezi Yönetim Bütçesi’nde faiz ödemeleri için 1 trilyon 254 milyar TL’lik, 2025 için 1 trilyon 809 milyar TL’lik ve 2026 için 2 trilyon 295 milyar TL’lik bir kaynak ayrıldı. Yani 2024-2026 dönemini kapsayan üç yıllık süreçte faiz için bütçeden 5 trilyon 358 milyar TL ödeme yapılacak ve böylece faiz giderlerinin bütçedeki payı yüzde 10,5’ten yüzde 14,3’e çıkacak.

NAS gerekçe gösterilerek 2021 yılında başlatılan faiz indirimlerine rağmen kamunun üzerindeki faiz yükünün (deyim yerindeyse) patlaması ayrıca sorgulanmalı ve bunun siyasal sorumluları hesap vermelidir.

Faiz ödemeleri bütçe açığının yüzde 53’ü kadar

Üstelik faizle ilgili durum faiz oranlarının tekrar yükseltilmeye başlandığı M. Şimşek’in son döneminde de kötüleşerek sürüyor.

Öyle ki Merkezi Yönetim Bütçesi açığı bu Nisan ayında yüzde 34,2 artarak 177,8 milyar liraya yükselirken, ilk dört aydaki açık yüzde 81 artışla 691,3 milyar liraya ulaştı. Ancak bu dört aylık dönemde faiz harcamaları yüzde 170 oranında artış kaydetti. Böylece faiz harcamaları toplam bütçe açığının yüzde 53’ünü oluşturdu. (4)

Faiz ödemelerinin bütçe açığındaki bu yüksek payı düşürülemediği sürece, bütçe açığının da, enflasyonun da artmaya devam edeceğini, böylece açıklanan bu tasarruf tedbirlerinin sonuç vermeyeceğini öngörmek için “ekonomist” olmaya gerek yok sanırız.

Vergisel teşviklere dokunulmuyor

22 yıllık AKP iktidarlarınca sermaye kesimine doğrudan kamu harcaması yoluyla destekler veriliyor (yüksek fiyatlı kamu ihaleleri, garantiler, piyasadan mal ve hizmet alımları gibi yollarla).

Ayrıca ‘vergi harcamaları’ adı altında bu kesimden vergi alınmayarak da bu destek dolaylı olarak sürdürülüyor. Uygulamanın adı da (vergi harcaması) bu işlev konusunda her hangi bir fikir vermediğinden, sermaye sınıfına yapılan böyle bir destek kolayca toplumdan gizlenebiliyor.

Nitekim 2024 yılı Bütçe Kanunu’nda bu rakam 2 trilyon 210 milyar TL olarak belirlendi. Dahası 2024-2026 dönemini kapsayan üç yılda bu tutar 8 trilyon 211 milyar TL’yi bulacak.

Pakette, vergi indirimi, muafiyeti ve istisnalarını içeren ve yüzde 90’ından sermaye kesiminin faydalandığı bu alanda önerilen somut bir tasarruf tedbiri mevcut değil (sadece bu ay içinde mevduat faizi gelirlerindeki stopaj oranları bir miktar artırıldı).

KÖİ projeleri ve şehir hastanesi ödemeleri kapsam dışı

Sermayeye verilen destekler bunlarla da sınırlı değil. KÖİ projeleri ve Şehir Hastanelerinin bütçeye çok ciddi bir yükü olmasına rağmen, pakette bu alana ilişkin de her hangi bir tasarruf tedbiri mevcut değil. Aksine bu alanda kullanıcı ücretlerine yüzde 60’a varan zamlar yeni yapıldı.

Örneğin sadece bu yıl bu projeler için 163 milyar TL civarında bir ödeme yapılacak. Yani iktidarın yapacağı tasarruflardan elde etmeyi beklediği miktar kadar bir para bu tartışmalı projeler için harcanacak.

Savunma ve güvenlik harcamalarında tasarruf yok!

Son olarak, bu pakette kayırılan harcamaların başında gelen bir diğer harcama kaleminin “savunma ve güvenlik harcamaları” olduğunun altını çizelim. Gariptir ki sağcısı, solcusu, muhafazakârı ya da liberali hiçbir yorumcu bu konuya hiç girmiyor, yorumda bulunmuyor.

Oysa yukarıda da belirtildiği gibi, diğer alanlardaki kamu personelinin servisleri ve lojmanları azaltılıp, genel olarak deprem ve zorunlu harcamalar hariç cari harcamalar düşürülürken, savunma ve güvenlik amaçlı olarak ayrılan ödeneklere dokunulmayacak. Yani mevcut rejime damgasını vuran güvenlikçi politikalar açıklanan tasarruf tedbirlerinde de kendini gösteriyor zira bu alan tedbirlerin dışında bırakılıyor.

Öte yandan, yine hatırlatalım önümüzdeki üç yılda savunma ve kamu düzeni/güvenlik harcamalarına bütçeden ayrılan pay yüzde 11,2’den yüzde 11,8’e yükselecek (faiz ödemeleri dışarıda tutulduğunda bu pay yüzde 12,6’dan yüzde 13,7’ye çıkacak).

Böylece 2024-2026 yıllarını kapsayan üç yılda bu harcamalar için bütçeden toplam 4 trilyon 869 milyar TL ödenek ayrıldı. Üstelik bu harcamalara Savunma Sanayi Destekleme Fonu’nun (SSDF) kaynakları dâhil değil.

Bazı kıyaslamalar

Türkiye’deki askeri harcamaların durumunu görebilmek için bazı kıyaslamalar yapmak yararlı olabilir.

Örneğin, NATO ülkeleri arasında en fazla askeri personele sahip ülkeler sıralamasında Türkiye, ABD’den sonra ikinci sırada yer alıyor. Ayrıca NATO üyesi ülkelerde askeri harcamaların kişi başı milli gelire oranı ile ilgili yapılan sıralamada Türkiye 7’nci sırada bulunuyor (bu oran Türkiye için 2023 yılında yüzde 0,016). Askeri harcamaların GSYH içindeki payı itibarıyla ise yüzde 1, 22 ile 9’uncu ülke konumunda. (5)

Son olarak, Türkiye 11,702 adet tank ile dünyada en fazla tanka sahip bulunan 4’üncü ülke. İlk sırada 60,937 tank ile ABD, ikinci sırada 23,928 tank ile Rusya ve 3’üncü sırada 20,254 tank ile Çin gelirken; dünyanın en kalabalık nüfusuna sahip ülkesi olan Hindistan’ın 8,309 ve nüfusu 90 milyona yaklaşan İran’ın sadece 2,878 tankı bulunuyor. (6)

Sonuç olarak

Açıklanan “kamuda tasarruf ve verimlilik paketi” süslü cümlelerle kamuoyuna sunulan ama öz itibarıyla tasarrufu sağlamaktan uzak ve eklektik bir paket olduğu gibi, sınıfsal karakteri itibarıyla faturayı emekçi halklara ödettirecek olan bir pakettir. Bu paketin adil bir vergilemeye dayalı bir kamu gelir ayağı ise mevcut değildir.

Bu paketi başka tasarruf paketlerinin izleyeceğinin açıklanması ise İktidar Blokunun örtülü bir IMF Kemer Sıkma Politikasını hayata geçirmeye başladığının bir itirafı niteliğindedir.

Devletlerin sosyal sınıflar karşısında tarafsız olmadığı bir gerçektir. Bu nedenle de devleti yönetenlerin hayata geçirdikleri bu tür tedbirler de tarafsız olamaz. Nitekim açıklanan paket sermayeyi, faiz lobilerini, yüksek kâra dayalı büyük alt yapı projelerini hayata geçiren yerli ve yabancı yatırımcıları koruyan, diğer yandan emekçileri zarara uğratan, işsiz ve yoksul bırakan bir pakettir.

Son olarak, bu paket devleti yönetenlerin militarist, güvenlikçi, otoriter karakterlerini de ortaya koymaktadır. Zira hemen her türden sosyal harcama kısılırken, savunma ve güvenlik harcamaları bu tasarruf tedbirlerinin dışında bırakılmaktadır. Bu durum emek, demokrasi ve barış mücadelesinin bir arada yürütülmesi gibi bir zorunlu görevi önümüze koymaktadır.

Anahtar sözcükler: Askeri harcamalar, Bütçe açığı, Enflasyon, Kamu harcaması, Kemer sıkma, Tasarruf ve Verimlilik Paketi.

Dip notlar:

  1. https://www.youtube.com/watch?v=UWpKu_FPuqU (15 Mayıs 2024).
  2. https://www.ekonomim.com/ekonomi/kamuda-tasarrufa-uymayana-ceza-surprizi-haberi (14 Mayıs 2024).
  3. Nasıl bir tasarımda yapısal ve mali nitelikli tedbir önerileri düşünülebilir? (Değerlendirme Notu / H. Hakan Yılmaz), https://www.tepav.org.tr (10 Mayıs 2024).
  4. https://www.hmb.gov.tr/2024-nisan-ayi-butce-gerceklesme-sonuclari (16 Mayıs 2024).
  5. https://www.statista.com/chart/14636/defense-expenditures-of-nato-countries (21 July 2022).
  6. https://www.visualcapitalist.com/visualized-top-15-global-tank-fleets (15 March 2024).

Yorumlar (0)
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 11 31
2. Fenerbahçe 11 26
3. Samsunspor 12 25
4. Eyüpspor 12 22
5. Beşiktaş 11 21
6. Göztepe 11 18
7. Sivasspor 12 17
8. Başakşehir 11 16
9. Kasımpasa 12 14
10. Konyaspor 12 14
11. Antalyaspor 12 14
12. Rizespor 11 13
13. Trabzonspor 11 12
14. Gaziantep FK 11 12
15. Kayserispor 11 12
16. Bodrumspor 12 11
17. Alanyaspor 11 10
18. Hatayspor 11 6
19. A.Demirspor 11 2
Takımlar O P
1. Kocaelispor 12 25
2. Bandırmaspor 12 24
3. Erzurumspor 12 22
4. Karagümrük 12 21
5. Igdir FK 12 21
6. Ankaragücü 12 19
7. Ahlatçı Çorum FK 12 19
8. Boluspor 12 18
9. Şanlıurfaspor 12 18
10. Manisa FK 12 17
11. Esenler Erokspor 12 17
12. Ümraniye 12 17
13. Pendikspor 12 17
14. Keçiörengücü 12 15
15. Gençlerbirliği 12 15
16. İstanbulspor 12 14
17. Amed Sportif 12 14
18. Sakaryaspor 12 13
19. Adanaspor 12 7
20. Yeni Malatyaspor 12 -3
Takımlar O P
1. Liverpool 11 28
2. M.City 11 23
3. Chelsea 11 19
4. Arsenal 11 19
5. Nottingham Forest 11 19
6. Brighton 11 19
7. Fulham 11 18
8. Newcastle 11 18
9. Aston Villa 11 18
10. Tottenham 11 16
11. Brentford 11 16
12. Bournemouth 11 15
13. M. United 11 15
14. West Ham United 11 12
15. Leicester City 11 10
16. Everton 11 10
17. Ipswich Town 11 8
18. Crystal Palace 11 7
19. Wolves 11 6
20. Southampton 11 4
Takımlar O P
1. Barcelona 13 33
2. Real Madrid 12 27
3. Atletico Madrid 13 26
4. Villarreal 12 24
5. Osasuna 13 21
6. Athletic Bilbao 13 20
7. Real Betis 13 20
8. Real Sociedad 13 18
9. Mallorca 13 18
10. Girona 13 18
11. Celta Vigo 13 17
12. Rayo Vallecano 12 16
13. Sevilla 13 15
14. Leganes 13 14
15. Deportivo Alaves 13 13
16. Las Palmas 13 12
17. Getafe 13 10
18. Espanyol 12 10
19. Real Valladolid 13 9
20. Valencia 11 7