28.07.2023, 16:22

Nasıl yani, 2050 ve 2075’te de mi olmayacak?

Bu yazı Merkez Bankası'nın bu sabah bu yılın üçüncü enflasyon raporunu açıklamasından önce (dün gece) yazıldı. Bu yüzden raporda yer alan yılsonu enflasyonundaki 3 kata yakın enflasyon artışı beklentisine ilişkin değerlendirmemi bir başka yazımda geniş çapta ele alacağım.

Ancak bazı "kendilerini muhalefette konumlandırmalarına rağmen enflasyon meselesini bu iktidarın çözebileceğine inanan" saf piyasa iktisatçılarına dokundurmadan da edemeyeceğim.

Bu iktisatçılar, bu sabahki raporun ardından MB Başkanı Erkan'ı çok cesur buluyor ve kurumun yılsonu enflasyon beklentisini yüzde 58'in üzerine çıkarmasını kurumun kredibilitesini artıracağı için olumluyorlar. Ama bu bakışlarının ne arka plan okuması var ne de bu kararın ardından gelebilecek olası daha yüksek faiz artırımlarının ekonomi ve emekçiler üzerindeki yıkıcı etkilerine ilişkin değerlendirmeler var.

Kaldı ki bu yazarların iktisadi bakışları böyle otoriter bir rejimde her türden kontrolün Saray'da olduğu, yani sözde "MB Bağımsızlığının" olamayacağı gerçeğini de inkar ediyor.

Dolayısıyla da 2024 Mart ayında yapılacak yerel seçimlere kadar toplam talebin beklendiği gibi kısılamayacağını anlayamıyorlar. Ayrıca bu ülkede enflasyon talep yönlü olmaktan ziyade maliyet yönlü. Yani sadece talep yönlü politikalarla enflasyonu düşürmenin imkânsız olduğunu da göremiyorlar.

Bu neden böyle? Çünkü bu tarz iktisatçıların bakış açıları üniversitelerde öğrendikleri burjuva ana akım iktisat ile sınırlı. Bu nedenle de, enflasyonla mücadelenin de sınıfsal bir mesele olduğunu, "ekonomiyi savunmak adına burjuvazinin çıkarlarını savunduklarını" anlamıyor ya da anlamak istemiyorlar. Oysa halk hem yüksek enflasyon hem de dezenflasyon süreçlerinde sürekli olarak eziliyor.

Evet, nasıl yani?

Bundan 10 yıl önce hazırlanan Onuncu Kalkınma Planı’nın Temel Amaç ve İlkelerini açıklayan ikinci bölümünde şu ifadeler yer alıyordu:

“Uzun vadeli kalkınma amacımız, yeniden şekillenmekte olan dünyada milletimizin temel değerlerini ve beklentilerini esas alarak gerçekleştirilecek yapısal dönüşümlerle ülkemizin uluslararası konumunu yükseltmek ve halkımızın refahını artırmaktır. Bu çerçevede, 2023 yılında GSYH’nin 2 trilyon dolara, kişi başına gelirin 25 bin dolara yükseltilmesi; ihracatın 500 milyar dolara çıkarılması; işsizlik oranının yüzde 5’e düşürülmesi; enflasyon oranlarının kalıcı bir biçimde düşük ve tek haneli rakamlara indirilmesi hedeflenmektedir.” (1)

Söylendiği gibi olmadı

Plan böyle söylese de, geldiğimiz nokta itibarıyla işsizliğin iki kat, resmi enflasyonunsa defalarca kat yüksek olduğu çok açık. Dahası iktidar blokunun elinde kalan tek savunma göstergesi olan “ekonomik büyüme verileri” açısından da büyük bir hayal kırıklığı yaşanıyor. Toplumun büyük çoğunluğunun ekonomik refahı ise, bırakın artmasını, hızla azaldı.

Öyle ki bu planın hazırlandığı 2013 yılında cari fiyatla GSYH (milli gelir) 850,5 milyar dolar ve kişi başı gelir 11,183 dolar idi. (2) 2022 yılı sonunda GSYH cari fiyatla 905,5 milyar dolara çıkarken (10 yılda toplamda sadece 55 milyar dolarlık bir artış oldu), kişi başı gelir 10, 655 dolara geriledi. (3)

İçinde bulunduğumuz yıl ve sonrasını konuşabilmek için devletin resmi ekonomik öngörülerini yansıtan 2023-2024-2025 yıllarını kapsayan üç yıllık Orta Vadeli Program’a (OVP) bakabiliriz. Buna göre GSYH büyüklüklerinin sırasıyla: 2023 yılında 867,0 milyar dolar, 2024’te 952,0 milyar dolar ve 2025’te 1,065 milyar dolar ve kişi başı gelirin sırasıyla: 2023 yılında 10,071 dolar, 2024’te 10,931 dolar ve 2025’te 12,091 dolar olması bekleniyor. (4)

Kısaca, 21 yıllık AKP iktidarının yönetimi altında geçirmekte olduğumuz Cumhuriyetin ikinci yüzyılında gerçekleşeceği söylenen 2 trilyon dolarlık toplam milli gelir büyüklüğü hedefinin yüzde 57, kişi başına gelir hedefinin yüzde 60 ve 500 milyar dolarlık ihracat hedefinin yüzde 49 gerisindeyiz.

Yine de kitleye gaz vermeye devam

İktidarın 10 yıllık performansı bu iken, bu yılki seçimleri de düşünerek Cumhurbaşkanı Erdoğan 2022’ye girilirken yayınladığı ekonomi ağırlıklı yeni yıl mesajında, “ekonomide başlattıkları dönüşüm ve uyguladıkları yeni model ile Türkiye ekonomisini dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri haline getirme” sözünü verdi. (5)

Erdoğan bu sözünü bir kez daha tekrarladı ve yine geçen yılın Nisan ayında AKP milletvekilleriyle gerçekleştirdiği bir toplantıda yaptığı konuşmada, “Türkiye’yi dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri yapma kararımızdan asla geri adım atmayacağız. Bu hedefi, milletimizin yeni kızıl elması olarak görüyoruz” dedi. (6) 14-28 Mayıs seçim sonuçları bu politikanın işe yaradığını gösteriyor.

Döviz için kapısını aşındırdığımız faiz lobisinin raporları

Goldman Sachs adlı uluslararası dev bir yatırım bankasının raporu ise böyle bir hayalin gerçekleşemeyeceğini gösteriyor. Öyle ki kurumca yapılan projeksiyonlara göre (7), Türkiye 2050’de ve 2075’te de (bırakın dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasında olmayı) en büyük 15 ekonomisi içinde dahi yer alamıyor.

Rapora göre, Çin’in her iki yılda da lider ekonomi konumunda olması bekleniyor. Öyle ki ekonomisinin büyüklüğü 2050 yılında 41,9 trilyon doları bulacak. Bu yılda ikinci sırayı 37,2 trilyon dolarlık bir ekonomik büyüklükle ABD’nin ve üçüncü sırayı 22,2 trilyon dolar ile Hindistan’ın alacağı tahmin ediliyor.

2075 yılına gelindiğinde ise Hindistan ikinci sıraya yükselirken ABD üçüncü sıraya gerileyecek gibi görünüyor. Her iki yılda da bazı ekonomilerin sürpriz bir biçimde öne çıkması öngörülüyor. Örneğin Endonezya ekonomisinin her iki yılda da dünyanın dördüncü büyük ekonomisi olması bekleniyor. Brezilya, Meksika, Nijerya ve Mısır her iki yılda da ilk 15’te kendilerine yer bulacaklar gibi görünüyor. Pakistan’ın 2075 yılında dünyanın en büyük 6’ncı sırasında yer alacağı ve Filipinlerin ilk 15’e gireceği beklentisi de son derece çarpıcı.

Yorumlar (0)
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 28 71
2. Fenerbahçe 27 65
3. Samsunspor 28 51
4. Beşiktaş 27 47
5. Eyüpspor 28 44
6. Başakşehir 28 42
7. Göztepe 27 38
8. Gaziantep FK 27 38
9. Kasımpaşa 28 38
10. Trabzonspor 27 36
11. Antalyaspor 28 36
12. Konyaspor 29 34
13. Rizespor 28 34
14. Kayserispor 28 33
15. Sivasspor 29 31
16. Alanyaspor 28 31
17. Bodrum FK 28 30
18. Hatayspor 27 19
19. A.Demirspor 28 -2
Takımlar O P
1. Kocaelispor 31 62
2. Karagümrük 32 57
3. Erzurumspor 32 55
4. İstanbulspor 32 52
5. Gençlerbirliği 31 51
6. Bandırmaspor 31 51
7. Esenler Erokspor 32 47
8. Amed Sportif 32 47
9. Ahlatçı Çorum FK 32 46
10. Keçiörengücü 32 45
11. Ümraniye 31 45
12. Boluspor 32 45
13. Iğdır FK 32 45
14. Sakaryaspor 32 42
15. Pendikspor 31 41
16. Ankaragücü 31 38
17. Şanlıurfaspor 32 37
18. Manisa FK 32 37
19. Adanaspor 32 27
20. Yeni Malatyaspor 32 -21
Takımlar O P
1. Liverpool 30 73
2. Arsenal 31 62
3. Nottingham Forest 30 57
4. Chelsea 30 52
5. M.City 30 51
6. Newcastle 29 50
7. Aston Villa 30 48
8. Brighton 31 47
9. Bournemouth 31 45
10. Fulham 30 45
11. Crystal Palace 30 43
12. Brentford 30 41
13. M. United 30 37
14. Everton 31 35
15. West Ham United 31 35
16. Tottenham 30 34
17. Wolves 31 32
18. Ipswich Town 31 20
19. Leicester City 30 17
20. Southampton 30 10
Takımlar O P
1. Barcelona 29 66
2. Real Madrid 30 64
3. Atletico Madrid 29 57
4. Athletic Bilbao 29 53
5. Villarreal 28 47
6. Real Betis 29 47
7. Celta Vigo 29 40
8. Rayo Vallecano 30 40
9. Mallorca 29 40
10. Real Sociedad 29 38
11. Getafe 29 36
12. Sevilla 29 36
13. Girona 30 34
14. Osasuna 29 34
15. Espanyol 29 32
16. Valencia 30 32
17. Deportivo Alaves 30 30
18. Leganes 29 27
19. Las Palmas 29 26
20. Real Valladolid 29 16