banner94

22.11.2024, 11:29

EĞİTİM SİSTEMİMİZİN GARİP DURUMLARI

 Aşağıdaki yazıyı, 30.11.2010 günü yazmıştım. O günden bu yana değişen bir şey olmadığını görünce, “Belki bir yetkilinin kulağına gider de dikkate alınır” düşüncesiyle ve içim acıyarak aynı yazıyı bir kez daha yayınlıyorum.
  Eğitim sistemimizin garip durumları saymakla bitmeyecek kadar çok ama bugün özellikle birkaç garipliğe dikkat çekmek ve çözüm önerilerinde bulunmak istiyorum.
  Şu anda; Eğitim Fakültesi bitirenler, Fen Edebiyat Fakültesi bitirenler ve diğer Fakülteleri bitirenler öğretmen olarak alınmakta.
  Eğitim Fakültesi bitirenler atandıktan sonra hala ihtiyaç duyuluyorsa diğer Fakülteleri bitirenler de atansa kimse itiraz etmez ama daha yüksek puanla girdikleri okullarda, söz gelimi diğer bölümlerden 1 yıl fazla okuyan Lise Matematik Öğretmenlerinin hakkını kim ödeyecek?
  Öğretmenlerin bitirdikleri okullara göre işe başlamalarındaki farklılıkların yanında, statü olarak da farklılıklar görülmekte. 
  Kadrolu öğretmenler, sözleşmeli öğretmenler ve ders ücreti karşılığı çalışan öğretmenler olmak üzere 3 ayrı statüde öğretmenlik hizmeti verilmekte.
  En azından Eğitim Fakültesi bitirenler kadrolu olarak atandıktan sonra, bölüm bitirenler sözleşmeli, diğer bölümleri bitirenler ders ücreti karşılığı işe alınamaz mı?
  Hep merak etmişimdir. Aynı hizmette kadrolu-sözleşmeli-ücret karşılığı olmak üzere 3 ayrı yapıda personel çalıştırmak çok gerekli ve verimliyse neden diğer alanlarda da aynı yöntem uygulanmıyor acaba?
  Bu yol çok geçerliyse bankalarda, vergi dairelerinde, nüfus müdürlüklerinde, emniyette.... neden hem sözleşmeli hem de ücret karşılığı personel çalıştırılmıyor?
  Yoksa çalışıyor da ben mi biliyorum?
  Bu sistem daha da geliştirilip sözleşmeli veya ücret karşılığı muhtarlar, belediye başkanları, kaymakamlar, valiler, milletvekilleri hatta bakanlar olsa olmaz mı?
  Kimi okullarımızda hiç öğretmen yokken, kimi okullarımızda birleştirilmiş sınıflarda, çok zor koşullarda eğitim-öğretim yapılırken, kimi okullarımızda 25-30 kişilik sınıflarda normal öğretim,  kimi okullarımızda 40-50 kişilik sınıflarda ikili öğretim yapılmakta.
  Kimi okullarımız soba bile bulamazken kimi okullarımızda klimalı sınıflarda eğitim-öğretim yapılmakta.
  Kimi okullarımızda geometri araçları ve harita bile olmadan eğitim-öğretim yapılırken kimi okullarımızda bilgisayar sınıflarında eğitim-öğretim yapılmakta.
  Bu nedenle eğitim-öğretimde fırsat eşitliği bir türlü sağlanamamakta....
  Bu konularda çok şey yazmak bile hiç bir şey yazmamak kadar az kalacağı için zaman zaman yazacağım.
  Bugün özellikle sınıf mevcutlarını belli düzeyde tutma konusuna değinmek istiyorum. Gönül ister ki tüm okullarda, sınıf mevcutları 20-25 kişi olsun ve normal öğretim yapılsın.
  Ancak bunun için ne alt yapımız yeterli, ne de devletin olanakları.
  Şu anda, yukarıda da söylediğim gibi bazı okullarımızda 25-30 kişilik sınıflarda normal öğretim yapılıyor. Bu okullarda, bir günde bir derslikte toplam  25-30 öğrenci 6 ders saati eğitim-öğretim görüyor.
  Halbuki ikili öğretim yapan okullarımızda, 40-50 kişilik sınıflarda, bir günde bir derslikte iki kez 40-50 (toplamda 80-100) öğrenci 6 ders saati eğitim-öğretim görüyor.
  Deprem riski olan bir ülkede yaşamamız nedeniyle şu duruma dikkatinizi çekmek istiyorum. Bir derslikte bir günde 25-30 öğrenci, diğer bir derslikte 80-100 öğrenci aynı süre kalıyor.
  Ortalamaya göre "Birinci dersliktekilere 30, ikinci dersliktekilere 90 kişi, 6 ders yapıyor" dersek varın çelişkiyi ve garipliği siz hayal edin.
  İki binanın yıpranma payını hesaplamayı da unutmadan.
  Ülke genelinde normal eğitim-öğretim için alt yapıyı oluşturulana kadar, normal eğitim-öğretim yapan okullarda da ikili öğretim yapsak ne olur?
  Şu anda bir günde, iki derslikte, 3 şube ve  30+90=120 öğrenci eğitim-öğretim görüyor. Benim önerdiğim sistemde iki derslikte 4 şube  ve 120:4=30'ar öğrenci eğitim-öğretim göremez mi?
  Böylece her çağdaş ülkede olduğu gibi 25-30 kişilik sınıflarda eğitim-öğretim yapmak sağlanamaz mı?
  Bu sistemde, sınıf mevcutları azaldığı için eğitim-öğretimde kalitenin ve başarının artmasının yanında, üçte bir oranında öğretmen ihtiyacı doğacağı için genç öğretmenlerimize iş olanağı yaratılması da söz konusu.
  Böyle bir uygulamayla, yüz binlerce öğrencimiz öğretmen, on binlerce öğretmenimiz öğrenci beklemekten kurtarılamaz mı?
  Okulların çektiği ekonomik sıkıntılara da birkaç cümleyle değinmeden geçmek olmaz sanırım.
  Her eğitim-öğretim yılına başlarken Milli Eğitim Bakanı televizyonlara çıkar ve "Her ne suretle olursa olsun, veliler bağış yapmaya zorlanamaz" diye bir konuşma yapar.
  Tok acın halinden anlamazmış. Maddi sıkıntıyı çeken Okul Müdürleri, Koruma Dernekleri ve Aile Birlikleri, "İmam bildiğini okur" misali velilerden bağış almadan edemezler...
  Sayın bakanım, size akıl vermek ve yol göstermek haddimiz değil ama; Gelecek eğitim-öğretim yılı başlarken ya "8 yıllık eğitime katkı paylarına" sahip çıkın ve okullara dağıtın, ya okullara gerekli parayı nasıl sağlayacaksanız sağlayın, ya okulları hiç paraya bulaştırmadan sorunu nasıl çözebilecekseniz çözün, ya öğrenci velilerini bağış yapmaya çağırın, ya da susun.a

Yorumlar (0)
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 11 31
2. Fenerbahçe 11 26
3. Samsunspor 12 25
4. Eyüpspor 12 22
5. Beşiktaş 11 21
6. Göztepe 11 18
7. Sivasspor 12 17
8. Başakşehir 11 16
9. Kasımpasa 12 14
10. Konyaspor 12 14
11. Antalyaspor 12 14
12. Rizespor 11 13
13. Trabzonspor 11 12
14. Gaziantep FK 11 12
15. Kayserispor 11 12
16. Bodrumspor 12 11
17. Alanyaspor 11 10
18. Hatayspor 11 6
19. A.Demirspor 11 2
Takımlar O P
1. Kocaelispor 12 25
2. Bandırmaspor 12 24
3. Erzurumspor 12 22
4. Karagümrük 12 21
5. Igdir FK 12 21
6. Ankaragücü 12 19
7. Ahlatçı Çorum FK 12 19
8. Boluspor 12 18
9. Şanlıurfaspor 12 18
10. Ümraniye 13 18
11. Pendikspor 13 18
12. Manisa FK 12 17
13. Esenler Erokspor 12 17
14. Keçiörengücü 12 15
15. Gençlerbirliği 12 15
16. İstanbulspor 12 14
17. Amed Sportif 12 14
18. Sakaryaspor 12 13
19. Adanaspor 12 7
20. Yeni Malatyaspor 12 -3
Takımlar O P
1. Liverpool 11 28
2. M.City 11 23
3. Chelsea 11 19
4. Arsenal 11 19
5. Nottingham Forest 11 19
6. Brighton 11 19
7. Fulham 11 18
8. Newcastle 11 18
9. Aston Villa 11 18
10. Tottenham 11 16
11. Brentford 11 16
12. Bournemouth 11 15
13. M. United 11 15
14. West Ham United 11 12
15. Leicester City 11 10
16. Everton 11 10
17. Ipswich Town 11 8
18. Crystal Palace 11 7
19. Wolves 11 6
20. Southampton 11 4
Takımlar O P
1. Barcelona 13 33
2. Real Madrid 12 27
3. Atletico Madrid 13 26
4. Villarreal 12 24
5. Osasuna 13 21
6. Athletic Bilbao 13 20
7. Real Betis 13 20
8. Real Sociedad 13 18
9. Mallorca 13 18
10. Girona 13 18
11. Celta Vigo 13 17
12. Rayo Vallecano 12 16
13. Sevilla 13 15
14. Leganes 13 14
15. Deportivo Alaves 13 13
16. Las Palmas 13 12
17. Getafe 13 10
18. Espanyol 12 10
19. Real Valladolid 13 9
20. Valencia 11 7