24.06.2024, 10:56

CHP Gölge Bakanlığı yanlış mı anladı?

Ülkedeki TÜFE’ye (tüketici enflasyonu) en büyük katkı en zengin kesimden geliyor, buna karşılık “enflasyonla mücadele” adı altında, ısrarla, en yoksulların tüketimlerini kısmaya dönük mali sıkılaştırma politikaları uygulanıyor. Bunun kaçınılmaz sonucu olarak, enflasyon dirençli halini sürdürürken, halk ezilmeye devam ediyor.

Şimşek-Karatepe görüşmesi

CHP’nin ekonomi ve maliyeden sorumlu Gölge Bakanı Prof. Y. Karatepe’nin iktidarın Ekonomi ve Maliye Bakanı M. Şimşek ile hafta başında yapacakları görüşmede; asgari ücret, emekli maaş zamları ve vergi düzenlemeleriyle ilgili bazı taleplerinin olacağı ileri sürülüyor. Karatepe’nin asgari ücretin ve emekli maaşlarının artırılmasını talep edeceğini ya da önereceğini tahmin edebiliriz.

Vergisel düzenlemelere gelince, Karatepe’nin kısa açıklamasından, asıl olarak mevcut dolaylı vergilerin payının azaltılması ve bu çerçevede kurumlar vergisi gibi dolaysız vergilerin payının artırılması, böylece vergide adaletin sağlanması gibi önerilerde bulunacağı anlaşılıyor.

Bu görüşme ile ilgili ki esaslı sorunlar var!

İlk olarak, ülkenin birinci partisi konumuna gelmiş ve rüzgârı da arkasına almış olan bir muhalefet partisi, hızla yıpranmakta olan ve aynı zamanda ülkedeki ekonomik ve sosyal yıkımın sorumlusu olan iktidar partisinden (emekçiler lehine de olsa) talepte bulunmalı mıdır?

Yani CHP muhalefet mi yapmalıdır, yoksa zor durumdaki iktidar ile işbirliği mi yapmalıdır? Yanıtlanması gereken asıl soru budur.

Yoksa iktidarın bugünkü krizin yegâne sorumlusu olduğu gerçeğini ortaya koyarak, muhalefet olarak kendi alternatif programlarını ve iktidar olduklarında bu çerçevede yapacaklarını tüm topluma, hem Meclis’te hem de Meclis dışında, anlatmalı ve halkı iktidarın en kısa zamanda demokratik yollarla değiştirilmesi gerektiğine ikna mı etmelidir?

Önce yeterince teşhir yapılmalı

Pakette daha önce var olan; borsa gelirlerinin ve yatırım fonlarının vergilendirilmesi, büyükşehir belediyeleri kapsamındaki basit usüle tabi mükelleflere tanınan muafiyetlerin kaldırılması ve 1’den fazla gayrimenkul sahiplerine ilişkin ek vergiler gibi önlemlerin paketten çıkartılması, buna karşılık yurt dışı çıkış harcını 10 kat artıran maddenin pakette kalması, iktidarın sermaye yanlısı bakışının en somut örneğidir.

Kısaca, iktidarın sermaye ve servet zengini yanlısı vergisel tercihlerini toplum nezdinde teşhir etmeden ve alternatif bir emekten yana vergi programını da sunmadan “gölge bakan”ın iktidarın bakanı ile görüşmesinin, “zor zamanlarda muhalefetin iktidara uzattığı bir el olarak” algılanması kaçınılmazdır.

Vergiler amaç değil, araçtır

İkinci olarak, vergiler, vergi politikaları bir araçtır, amaç değildir. Yani amaçtan bağımsız bir vergileme olmaz. Bu amaçların başında; ekonomik ve finansal istikrarsızlıklarla mücadele (örneğin enflasyon), kaynakların etkin ve verimli kullanılmasının sağlanması, servet ve gelir dağılımı adaletsizliğinin azaltılması ve kalkınmanın finansmanı gibi amaçlar en başta gelir. Araçlarsa; vergi oranlarının artırılması, matrahların genişletilmesi, etkin vergi denetimleri ve vergi reformlarıdır.

Eğer şu anki amaç spesifik olarak enflasyonu aşağıya çekmek ve gelir ve servet dağılımında adaletsizliği azaltmaksa, muhalefetin önerileri dolaylı-dolaysız vergi ayrımının çok ötesine giderek daha radikal olmak zorundadır.

Çünkü bugün başta emekçiler ve emekliler olmak üzere, toplumun önemli bir kesimini ezen sadece KDV, ÖTV gibi dolaylı verdiler değil, aynı zamanda Gelir Vergisinin sermayeyi, yüksek gelirliyi koruyan yapısıdır. Kurumlar Vergisinin toplanan her vergi gelirinin sadece yüzde 9-10’unu karşılıyor olmasıdır. Sermayeye, “muafiyet, istisna ve indirimler” adı altında sunulan yüzlerce milyar liralık vergi teşvikidir. Aynı zamanda elektrik, doğalgaz ve su faturaları gibi ağır faturalardır.

Verginin yükünü artık sermaye taşımalı

Bu nedenle de, verginin yükünü emeğin üzerinden alınıp, bu ülkede onlarca yıldır servetini büyüten tek sınıf olan büyük sermaye ve servet sahiplerinin üzerine bindirilmesi gerekiyor. Bu olmaksızın ne enflasyonla etkin mücadele edilebilir ne de vergileme yoluyla gelir ve servet eşitsizlikleri azaltılabilir.

Yapılması gereken; gelir ve servet dağılımını, dik artan oranlı gelir vergisi, aşırı kâr ve rant vergisi ve servet vergisi gibi vergilerle iyileştirmek, etkin vergi ve kamu harcaması denetimleri yürütmek, sermayeye tanınan istisna, muafiyet ve indirimleri ortadan kaldırmak, borsa başta olmak üzere finans sektörünü etkin bir biçimde vergilendirmek ve yeniden kamulaştırmalar yapmaktır.

Bunları iktidar partisinin yapmayacağı çok açık zira bu öneriler inandıkları neo-liberal düşünceye ve temsil ettikleri hâkim sınıfların çıkarlarına ters.

Gölge Bakanlığı doğru mu anlıyoruz?

Aşağıdaki tırnak içindeki metinler yapay zekâ tarafından üretildi:

“Birleşik Krallık'ta hem gölge bakanlar hem de gerçek bakanlar belirli konuları tartışabilecekleri, mevzuatı inceleyebilecekleri ve hükümet politikasını irdeleyebilecekleri parlamento komitelerinde yer alabilirler. Bu etkileşimler özel toplantılar olmamakla birlikte, diyalog için bir platform sağlarlar. Hem gölge hem de gerçek bakanların aynı kamuya açık etkinliklere, konferanslara veya yuvarlak masa tartışmalarına katıldığı durumlar olabilir. Bu etkinlikler bazen gayri resmi tartışmalara yol açabilir”.

“Yani gölge bakanlar genellikle normal görevlerinin bir parçası olarak asıl hükümet bakanlarıyla resmi toplantılar yapmazlar. Gölge bakanların ve gerçek bakanların rolleri ve sorumlulukları, sırasıyla muhalefetteki ve hükümetteki konumlarını yansıtacak şekilde farklıdır. Gölge bakan, ilgili hükümet bakanlarının çalışmalarını incelemek ve bunlara itiraz etmekle görevlidir. Resmi muhalefet partisinin bir parçasıdır ve hükümetten hesap sormayı, alternatif politikalar önermeyi ve hükümetteki potansiyel bir geleceğe hazırlanmayı amaçlar”.

Kısaca, gölge ve gerçek bakanlar arasında resmi toplantıların yapılmaması, hükümet ve muhalefetin rolleri arasında net bir ayrım olmasını sağlar. Bu ayrım parlamenter demokrasinin işleyişi açısından hayati önem taşır ve muhalefetin hükümeti gereksiz etki veya işbirliği olmaksızın etkin bir şekilde denetleyebilmesini mümkün kılar”.

O halde iki finansçı Mülkiyelinin bu görüşmesinden ne murat edebiliriz? CHP, müesses nizamın bir partisi rolünü sürdürerek, gölge bakanlık uygulamasını “iktidarın zor zamanlarında yanında olmak biçiminde bir işbirliği yapmak” olarak anlamış olmasın sakın? Eğer durum buysa muhalefetin hükümetin gölgesinde kalması kaçınılmaz değil midir?

Anahtar sözcükler: Enflasyon, Gölge bakanlık, Vergi paketi, Yapay zekâ.

Yorumlar (0)
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 16 44
2. Fenerbahçe 16 36
3. Samsunspor 16 30
4. Göztepe 16 28
5. Eyüpspor 17 27
6. Beşiktaş 16 26
7. Başakşehir 15 22
8. Gaziantep FK 16 21
9. Antalyaspor 16 21
10. Konyaspor 16 20
11. Rizespor 16 20
12. Trabzonspor 16 19
13. Kasımpasa 15 19
14. Sivasspor 17 19
15. Alanyaspor 16 18
16. Kayserispor 16 15
17. Bodrumspor 16 14
18. Hatayspor 15 9
19. A.Demirspor 15 5
Takımlar O P
1. Kocaelispor 17 35
2. Bandırmaspor 17 33
3. Karagümrük 17 31
4. Erzurumspor 17 29
5. Keçiörengücü 17 27
6. Igdir FK 17 25
7. Ahlatçı Çorum FK 17 25
8. İstanbulspor 17 24
9. Ankaragücü 17 24
10. Manisa FK 17 23
11. Pendikspor 17 23
12. Gençlerbirliği 16 23
13. Esenler Erokspor 17 22
14. Ümraniye 16 22
15. Boluspor 17 22
16. Amed Sportif 16 22
17. Şanlıurfaspor 17 21
18. Sakaryaspor 17 21
19. Adanaspor 16 11
20. Yeni Malatyaspor 17 -3
Takımlar O P
1. Liverpool 16 39
2. Chelsea 17 35
3. Arsenal 17 33
4. Nottingham Forest 17 31
5. Bournemouth 17 28
6. Aston Villa 17 28
7. M.City 17 27
8. Newcastle 17 26
9. Fulham 17 25
10. Brighton 17 25
11. Tottenham 17 23
12. Brentford 17 23
13. M. United 17 22
14. West Ham United 17 20
15. Everton 16 16
16. Crystal Palace 17 16
17. Leicester City 17 14
18. Wolves 17 12
19. Ipswich Town 17 12
20. Southampton 17 6
Takımlar O P
1. Atletico Madrid 18 41
2. Real Madrid 18 40
3. Barcelona 19 38
4. Athletic Bilbao 19 36
5. Villarreal 18 30
6. Mallorca 19 30
7. Real Sociedad 18 25
8. Girona 18 25
9. Real Betis 18 25
10. Osasuna 18 25
11. Celta Vigo 18 24
12. Rayo Vallecano 18 22
13. Las Palmas 18 22
14. Sevilla 18 22
15. Leganes 18 18
16. Deportivo Alaves 18 17
17. Getafe 18 16
18. Espanyol 18 15
19. Valencia 17 12
20. Real Valladolid 18 12