07.09.2024, 11:20

Birinci sınıfa giden öğrenciniz var mı?

 İlköğretim birinci sınıfa giden çocuğunuzun veya öğrencinizin olması sizi az ya da çok heyecanlandırır.
  Öğrencinin velisini ve öğretmeni, "Birinci sınıf öğrencisinin bir an önce okuma ve yazmayı öğrenmesi" hedefine kilitlenir. Okul başlar başlamaz hemen öğrencilerin eline birer kalem ve birer defter verilir, silgiler de cabası.
  Genellikle bu uğurda başta öğrenciler, herkes varını yoğunu ortaya koyar.
  Öğrencinin okur-yazar olmasıyla birlikte bir yandan öğrenci, bir yandan öğrenci velisi, bir yandan da sınıf öğretmeni mutluluktan uçmaya başlar.
  Oysa her insan okuma ve yazmayı öğrenir.
  Tıpkı yürümeyi, koşmayı, konuşmayı öğrendiği gibi… Üstelik yürümeyi, koşmayı, konuşmayı, okumayı ve yazmayı bir kez öğrenince unutmaz da.
  Öyleyse; o yaştaki çocukları neden, sıkboğaz ederiz?
  Dün sokakta oynayan çocuk bugün okula başlar. Biz de onu alır arada onar dakikalık teneffüsler vererek 6 kere 40 dakika sınıflara hapsederiz.
  Neden? 
  Bunu sizin aklınız, mantığınız, vicdanınız kabul edebilir mi? Siz çocuk olmadınız mı?
  Bu duruma; ülkenin pedagogları, o çocukların anne-babaları ve öğretmenleri neden isyan etmez?
  O çocuklara, okula gelir gelmez bu kadar yükleneceğimize, en az 3 haftalık bir zaman diliminde, okuldaki davranışlarla ilgili gerekli alışkanlıklar kazandıramaz mıyız? 
  Parmak kaldırıp konuşma, başkasının sözünü kesmeme, gürültü yapmama, tuvaletleri kullandıktan sonra gerekli temizliğe özen gösterme, okul kantininden alış-veriş yapma gibi birçok alışkanlığı bu uyum sürecinde kazandıramaz mıyız?
  Sayı kavramını, artmanın ve eksilmenin nasıl olduğunu sezdiremez miyiz?
  Doğru yanıt "EVET" olacak.
  Çünkü ben 6 kez birinci sınıf öğretmenliği yaptım. Bu söylediklerimi 4 kez uyguladım ve daha başarılı oldum. 
  Birinci sınıftaki öğrenci, okula okuma-yazma öğrenmek için değil olumlu bir birey olma yolunda ilk adımını atsın diye kaydedilir.
  Bu yüzden birinci sınıf öğrencisine yaklaşırken çok dikkatli olmalıyız. Bildiğimiz her şeyi öğretemeyebiliriz. Yumurtanın iyisini bilmek farklı, yumurtlamak farklı şeylerdir.
  Evde yardımcı olurken onları, zamanla kendi kendine ders çalışma alışkanlığına doğru yönlendirmeliyiz.
  Öğrencilere evde yardımcı olurken, ayının yavrusuna balık yakalamayı öğrettiği gibi yardımcı olmaya ne dersiniz?
  İyi bir balık avcısı olan anne ayı, yavrusuyla birlikte dereye girip balıkları yakalamaya başlıyor. Yakaladığı balıkları önce öldürüp suya bırakarak yavrusunun yakalamasını sağlıyor.      Daha sonraki seferlerde balığı biraz daha canlı bırakarak yavrusunu cesaretlendiriyor ve kendine güven duymasını sağlıyor. En sonra da, yavrusuna balık vermekten vaz geçerek kendi yiyeceği balığı yakalamaya zorluyor.
  Ayı deyip geçmeyin...
  Çocuğumuz, okuma yazmayı öğrenince her şey bitmiyor.
  Okuma-yazma yalnızca bir başlangıç. Çocuğun okuduğunu anlaması için yardımcı olmazsak okuma-yazma öğrenmesi fazla bir işe yaramaz.
  Dakikada okuduğu sözcük sayısı öyle sanıldığı kadar önemli değildir.
  Önemli olan anlayarak okuması, okuduğu metin ile ilgili sorular sorması ve sorulara yanıt verebilmesidir.
  Evde nasıl yardımcı olunacağı ile ilgili bir kaç örnek vermek istiyorum.
  Diyelim ki evde okuma-yazma çalışması yapıyoruz. Öncelikle yazacağımız metni öğrenciyle birlikte oluşturursak ilerde kompozisyon çalışmalarında daha başarılı olduğunu görürüz.
  Bu nedenle; metin çalışması yapmaya başlarken, aşağıda bulunan parantez içindeki soruları biz sormalı, daha sonra öğrencinin sormasına yardımcı olmalıyız.
  Unutmamalıyız ki; soru sormayı bilmeyen biri, soruları yanıtlarken zorlanır.
  Şöyle çalışabiliriz:
Ali geldi. (Kim geldi?)
Ali bize geldi. (Kim geldi? Ali nereye geldi?)
Ali bugün bize geldi. (Kim geldi? Ali nereye geldi? Ali ne zaman geldi?) gibi.
  Ayrıca evdeki çalışmalarımızda çocuğun yaşamında karşılaştığı şeyleri tanıtan yazılar yazmaya da özen göstermeliyiz. Söz gelimi "Elmayı tanıtan bir metin yazalım." gibi. 
  Bu çalışma sırasında sorular sormayı, karşılaştırmalar yapmayı, yorumlamayı da göz ardı etmemeliyiz.
  Unutmayalım ki; soru sormayı bilmeyen biri, soruları yanıtlarken, anlatmayı bilmeyen biri de anlarken zorlanır.
  PROBLEM KURMAYI BİLMEYEN BİRİ DE PROBLEM ÇÖZERKEN ZORLANIR. ÖĞRENCİLERİMİZİN MATEMATİK DERSİNDEN BAŞARISIZ OLMALARININ EN BÜYÜK NEDENİ ÖĞRENCİLERE PROBLEM KURMA ALIŞKANLIĞI VERİLMEMESİDİR.(Bu konuyu, ilerleyen günlerde ele almak istiyorum.)
  Çocuklarımız nasıl ki, düşe kalka yürümeyi öğrendiler ve başarılı birer yaya olarak yürüyorlarsa öğrenci olarak gelişmeleri de öyle olacaktır.
  Onların, başarılı olmaları için yeter ki desteğinizi doğru yapın. Tıpkı yemek yapmak gibi, taşıt sürmek gibi, yüzmek gibi zamanla öğrenilecek şeyler bunlar.
  Yeter ki bilinçli bir şekilde ve sabırla destek olalım.
  Zaten gerisi kendiliğinden gelecektir.

Yorumlar (0)
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 16 39
2. Trabzonspor 16 35
3. Fenerbahçe 15 33
4. Göztepe 16 29
5. Beşiktaş 16 26
6. Samsunspor 16 25
7. Gaziantep FK 16 23
8. Başakşehir FK 16 20
9. Kocaelispor 16 20
10. Alanyaspor 16 18
11. Çaykur Rizespor 16 18
12. Konyaspor 15 16
13. Gençlerbirliği 16 15
14. Kasımpaşa 16 15
15. Antalyaspor 16 15
16. Kayserispor 16 14
17. Eyüpspor 16 13
18. Fatih Karagümrük 16 9
Takımlar O P
1. Amed SK 17 35
2. Pendikspor 17 33
3. Esenler Erokspor 17 32
4. Bodrum FK 17 31
5. Çorum FK 17 29
6. Iğdır FK 17 29
7. Erzurumspor FK 17 27
8. Boluspor 17 26
9. Bandırmaspor 17 26
10. Serik Belediyespor 17 25
11. Keçiörengücü 17 22
12. Sivasspor 17 21
13. Van Spor FK 17 21
14. İstanbulspor 17 21
15. Manisa FK 17 19
16. Sakaryaspor 16 19
17. Ümraniyespor 17 18
18. Sarıyer 17 17
19. Hatayspor 16 5
20. Adana Demirspor 17 2
Takımlar O P
1. Arsenal 16 36
2. Manchester City 16 34
3. Aston Villa 16 33
4. Chelsea 16 28
5. Crystal Palace 16 26
6. Liverpool 16 26
7. Sunderland 16 26
8. Manchester United 15 25
9. Everton 16 24
10. Brighton & Hove Albion 16 23
11. Tottenham 16 22
12. Newcastle United 16 22
13. Fulham 16 20
14. Brentford 16 20
15. Bournemouth 15 20
16. Nottingham Forest 16 18
17. Leeds United 16 16
18. West Ham United 16 13
19. Burnley 16 10
20. Wolverhampton 16 2
Takımlar O P
1. Barcelona 17 43
2. Real Madrid 17 39
3. Villarreal 15 35
4. Atletico Madrid 17 34
5. Espanyol 16 30
6. Real Betis 15 24
7. Athletic Bilbao 17 23
8. Celta Vigo 16 22
9. Sevilla 16 20
10. Getafe 16 20
11. Elche 16 19
12. Deportivo Alaves 16 18
13. Rayo Vallecano 15 17
14. Mallorca 16 17
15. Real Sociedad 16 16
16. Osasuna 16 15
17. Valencia 16 15
18. Girona 16 15
19. Real Oviedo 16 10
20. Levante 15 9