banner94

CHP'li Taşçıer: 'Kadınlar adaleti sosyal medyada mı aramak zorunda?'

CHP

Gündem 08.01.2020, 13:09 08.01.2020, 13:09
CHP'li Taşçıer: 'Kadınlar adaleti sosyal medyada mı aramak zorunda?'

CHP Ankara Milletvekili ve Kadın-Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu üyesi Gamze Taşcıer, TBMM'de bir basın toplantısı düzenleyerek, şiddet gören kadınların adaleti sosyal medyadan aramak zorunda kalmasını değerlendirdi. Elektronik kelepçe uygulamasının bir an önce tüm Türkiye'ye yaygınlaştırılmasını isteyen Taşcıer, "Kadınlar adaleti sosyal medyada mı aramak zorunda?" dedi.

CHP'li Taşçıer'in açıklamaları şöyle:

"Türkiye’nin süregelen pek çok sorunu var. Bunlardan en önemlilerinden biri de kadına yönelik şiddet ve cinayetler. Çünkü giderek artan ve ne yazık ki her geçen gün daha da şiddetlenerek artan bir gerçeklikten bahsediyoruz.

Kadına yönelik şiddet ve cinayetler toplum vicdanının kanayan bir yarası haline geldiyse, bunda yaşanan vahşetin olduğu kadar, cezasızlık algısının da payı var. Şiddet uygulayan caniler ve katillerin pek çoğu, ya tümüyle cezasız kalıyor ya da bir takım indirimlerle paçayı kurtarıyor.

Bu durum bizleri isyan ettirdiği kadar, şiddet gören kadınların da korkularını artırıyor. Ve daha acısı, kadınlar adalete kavuşmak için seslerini sosyal medyadan duyurmak zorunda kalıyorlar. Çünkü emniyete veya savcılıklara gittiklerinde, kimisi bir şey olmaz denilerek eve geri gönderiliyor, kimisi barıştırılmaya çalışılıyor.

Bazı savcıların şikâyet için gelen kadınlara “benim niye başıma gelmiyor” dediklerini dahi duyduk. Böyle bir ortamda kadınlar seslerini duyurmak için yardım çağrısı yapıyor. Çünkü tekil sesleri, kendilerini korumakla görevli ya da adaletin sağlanmasıyla görevli kişilerce ciddiye alınmıyor.

 

"İlla her olayda sosyal medyadan baskı mı yapılması gerekiyor?"


Bu kadınlar adalete ulaşmak için sosyal medyadan yardım talep etmek zorunda mı? Hukukun işlemesi için illa her olayda sosyal medyadan baskı mı yapılması gerekiyor? Tüm delilleriyle suçları ortada olan kişiler serbest bırakılıyor, sosyal medyada infial olursa hemen tekrar tutuklanıyorlar. Hukuk için twitter şart mı? Mevcut durumda ne yazık ki şart. Zaten sorun da burada.

İstanbul’dan Azime. Bir erkeğin saldırısına uğramış, ancak şahıs serbest bırakılmış ve tehditlerine devam etmiş. Azime çareyi sesini sosyal medyadan duyurmakta bulmuş.

Aydın’dan Zeliha. Yıllar önce boşandığı eşi tarafından sürekli şiddet görüyor ve tehdit ediliyor. Zeliha tam 46 kez şikayette bulunuyor. Tehditler kesilmeyince Zeliha da sosyal medyadan Emine Bulut gibi ölmek istemiyorum diyerek sesini duyurmaya çalışıyor.

Bahar. Öz amcası tarafından tacize ve şiddete uğradığını şikayet etmiş, hiçbir şey olmamış. Video çekip sosyal medyadan paylaşmak durumunda kalmış. Daha sonra ölüm tehditi alınca şikayeti geri çekmek durumunda kalmışlar.

İstanbul’da bir anne, hem uzaklaştırma hem de ev hapsi kararı olan eski eşi tarafından bıçaklanıyor. Şahıs ifadesi alınıp serbest bırakılıyor. Cennet de annesi için sosyal medyadan yardım istiyor. “Birçok evlât gibi ben de, kardeşim de annesiz kalmak istemiyoruz.” diyor.

Bursa’da bir genç kız, bir erkek tarafından tecavüze uğruyor. Şikâyet ediyor ancak şahıs ifadesinin ardından serbest bırakılıyor ve tehditlerini mesajlar yoluyla sürdürüyor. Davayı geri çekmesi için tehdit ediyor. Bu genç kız da çareyi sesini sosyal medyadan duyurmakta buluyor.

Tabi ki görevini kanunlarda yazdığı şekliyle, harfi harfine uygulayan kamu görevlilerini de es geçmemek gerekiyor. Ancak büyük bir çoğunluğun ne yazık ki kadına şiddet konusunda ne kanunlardan ne de İstanbul Sözleşmesi gibi uluslararası hukuk kurallarından haberleri yok. Ya da haberleri var ancak iş uygulamaya geldiğinde oralı olmuyorlar.

"Bakanlık yapılması gerekenlerin yapılmadığını kabul ediyor"


 

Zaten bu yüzden hem Adalet Bakanlığı hem de İçişleri Bakanlığı ayrı ayrı genelgeler hazırladı. Bu genelgeler kamu görevlilerinin yapması gerekenleri içeriyor. Yani demek ki yapılması gerekenlerin yapılmadığına dair bakanlıkların da kabulü var.

Bu genelgelerin doğru ve yerinde olduğunu ancak yetersiz olduğunu ifade etmiştik. Vereceğim örnekle bu ifademizin altını bir kez daha çizeceğim.

Geçtiğimiz gün Osmaniye’den bir haber aldık. Yine bir kadın boşandığı eşi tarafından şiddete ve tehditlere maruz kalıyor. Banu da sesini sosyal medyadan duyurmaya mecbur bırakılan kadınlardan biri. Banu bana da ulaştı. Bu basın toplantısını da hem onun hem de onun durumundaki tüm kadınlar için yapıyorum.

Banu’ya şiddet uygulayan şahıs hakkında defalarca tedbir kararı ve uzaklaştırma kararları verilmiş. İki kez zorlama hapsine tutulmuş. Ancak geçtiğimiz gün tekrar bu şahsın şiddetine uğramış. Bana fotoğraflarını gönderdi, yüzü mosmor halde.

Osmaniye’de kolluk Banu’ya son derece özenle yaklaşmış ve yardımcı olmuş. Ama sonuca ulaşacak bir adalet istiyor.

Banu ile konuşmamızda, bu kişinin zorlama hapsine girince içeride daha da kinlendiğini, daha önce de girdiğini ve faydası olmadığını söyledi. Bu bir şiddet meselesi de değil, cinayete teşebbüs olarak yargılanması ve tedavi edilmesi lazım dedi.

Ve aynen kendi sözlerini aktarıyorum; “Beni ceset torbasına koyup götürdükten sonra kimse durdurmaya çalıştık ama gibi şeyler demesin. Ben yaşamak istiyorum. Ben şehir değiştirmek, düzenimi değiştirmek istemiyorum. Evimde huzur içinde yaşamak istiyorum. Çünkü ben suçlu değilim.”

Tam olarak bunları söyledi ve aktarmamı istedi. Peki eksiklik nerede? Eksiklik elektronik kelepçe uygulamasının hala yaygınlaşmaması ve pilot uygulama olarak kalmasında. Genelgeler uygulansın, kanunlar uygulansın, ama ek tedbirler alınması gerektiği de ortada.

Banu’ya şiddet uygulayan kişinin uzaklaştırma kararı olmasına rağmen gelip şiddet uygulamayı sürdürebiliyor. Halbuki elektronik kelepçe hem şiddeti engelleyebilir hem de cinayetleri önleyebilir.

Önleyici tedbir elektronik kelepçe


 

Önleyici tedbir diyorsak, işte bu elektronik kelepçedir. Ancak şu anda Türkiye’de maalesef üzülerek söylüyorum yalnızca birkaç şehirde ve toplamda üç bin kelepçe var.

Hatta var olanların da bir kısmı bozuk. Zeliha’yı anlattım az önce. Zeliha’ya şiddet uygulayan erkeğe takılan elektronik kelepçe bozuk çıktığı için yenisi istenmek durumunda kalındı ve bir hafta daha kelepçesiz gezdi bu şahıs. Ya bu süreçte bir şey olsaydı?

Sonuç olarak kadına yönelik şiddete karşı siz önleyici tedbiri almalısınız. Olay sonrası yapılması gerekenler tabi ki kamu görevlilerine aktarılmalı. Genelgeler yayınlanmalı, eğitimler verilmeli.

Ancak olayları önlemek en önemlisidir. Yoksa olay olduktan sonra şiddet gören kadınlar yine ceremeyi çekenler oluyor. Hayatları alt üst oluyor. Pek çoğu düzenlerini değiştirmek zorunda kalıyor.

Erzurum’da Canısı diye bir kızımız var. Bir erkek tarafından defalarca kez bıçaklanıyor. Kendisine saldıran kişi serbest kalırsa kendisinin şehrini ve ismini değiştirmek zorunda kalacağını ifade eden bir mektup paylaşıyor sosyal medyada. Canısı yazısının son kısmında “Ben adımı çok seviyorum, değiştirmek istemiyorum. Ben Erzurum’u çok seviyorum, gitmek istemiyorum” diyor.

Yani kadınlar hem şiddete uğruyor, hem de sanki suçlu kendileriymiş gibi düzenlerini bozmak durumunda kalıyor. Halbuki suçlu belli. Şiddete uğrayan değil, şiddeti uygulayan ya da uygulamakla tehdit eden cezasını çekmeli.

Ben elimden geldiğince kadına şiddet ve cinayet davalarını mahkemelerde izlemeyi sürdürüyorum. Gaziantep’te Güldane Yırtıcı, Ordu’da Ceren Özdemir, Kırıkkale’de Emine Bulut, Ankara’da Ceren Damar, Şule Çet ve Ayşe Karaman, Kocaeli’de Ecem Balcı davalarının duruşmalarına katıldım.

Bu davalarda sadece Güldane hayattaydı. Elektronik kelepçe olsa belki diğerleri de bugün hayatta olurdu.

Adalet Bakanlığı genelgesinde elektronik kelepçe uygulamasının yaygınlaştırılacağı ifade edildi. Umuyoruz bu sürüncemede kalmaz ve bir an önce ama bir an önce, HEMEN uygulanır.

Çünkü bir kadının daha aramızdan alınmasına tahammülümüz kalmadı."

Yorumlar (0)
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 11 31
2. Fenerbahçe 11 26
3. Samsunspor 12 25
4. Eyüpspor 12 22
5. Beşiktaş 11 21
6. Göztepe 11 18
7. Sivasspor 12 17
8. Başakşehir 11 16
9. Kasımpasa 12 14
10. Konyaspor 12 14
11. Antalyaspor 12 14
12. Rizespor 11 13
13. Trabzonspor 11 12
14. Gaziantep FK 11 12
15. Kayserispor 11 12
16. Bodrumspor 12 11
17. Alanyaspor 11 10
18. Hatayspor 11 6
19. A.Demirspor 11 2
Takımlar O P
1. Kocaelispor 12 25
2. Bandırmaspor 12 24
3. Erzurumspor 12 22
4. Karagümrük 12 21
5. Igdir FK 12 21
6. Ankaragücü 12 19
7. Ahlatçı Çorum FK 12 19
8. Boluspor 12 18
9. Şanlıurfaspor 12 18
10. Manisa FK 12 17
11. Esenler Erokspor 12 17
12. Ümraniye 12 17
13. Pendikspor 12 17
14. Keçiörengücü 12 15
15. Gençlerbirliği 12 15
16. İstanbulspor 12 14
17. Amed Sportif 12 14
18. Sakaryaspor 12 13
19. Adanaspor 12 7
20. Yeni Malatyaspor 12 -3
Takımlar O P
1. Liverpool 11 28
2. M.City 11 23
3. Chelsea 11 19
4. Arsenal 11 19
5. Nottingham Forest 11 19
6. Brighton 11 19
7. Fulham 11 18
8. Newcastle 11 18
9. Aston Villa 11 18
10. Tottenham 11 16
11. Brentford 11 16
12. Bournemouth 11 15
13. M. United 11 15
14. West Ham United 11 12
15. Leicester City 11 10
16. Everton 11 10
17. Ipswich Town 11 8
18. Crystal Palace 11 7
19. Wolves 11 6
20. Southampton 11 4
Takımlar O P
1. Barcelona 13 33
2. Real Madrid 12 27
3. Atletico Madrid 13 26
4. Villarreal 12 24
5. Osasuna 13 21
6. Athletic Bilbao 13 20
7. Real Betis 13 20
8. Real Sociedad 13 18
9. Mallorca 13 18
10. Girona 13 18
11. Celta Vigo 13 17
12. Rayo Vallecano 12 16
13. Sevilla 13 15
14. Leganes 13 14
15. Deportivo Alaves 13 13
16. Las Palmas 13 12
17. Getafe 13 10
18. Espanyol 12 10
19. Real Valladolid 13 9
20. Valencia 11 7