CHP'li Erkek: "Bu teklif demokrasiye ihanettir!"

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Çanakkale Milletvekili Muharrem Erkek, CHP Genel Merkezi'nde basın açıklaması yaptı.

Gündem 17.03.2022, 14:15
CHP'li Erkek: "Bu teklif demokrasiye ihanettir!"

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Çanakkale Milletvekili Muharrem Erkek, CHP Genel Merkezi'nde basın açıklaması yaptı. Erkek'in açıklamaları şöyle:

"Değerli basın mensupları, cumhur ittifakı ekonomik, sosyal, siyasal her açıdan ülkemizi uçuruma sürüklemeye maalesef devam ediyor. Cumhuriyet tarihimizin en basiretsiz iktidarıyla, hükümetiyle maalesef karşı karşıyayız. Kısa bir hatırlatma; 16 Nisan 2017 tarihinde olağanüstü hal şartlarında bir referanduma götürdüler ülkeyi ve referandumda OHAL şartlarında çıkartılan evet ile bir tek adam sistemine geçildi. Bu demokrasiye büyük bir ihanetti. Daha sonra öne çekerek seçimleri 24 Haziran 2018’de yine OHAL döneminde Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimini yaptılar. Ve bugün Cumhur İttifakı maalesef demokrasiye, demokratik hukuk devletine ihanetine ısrarla devam ediyor. TBMM’ye bir teklif sundular. Seçim kanununda değişikler öngören bir teklif. Bir yıldır bu teklif üzerinde çalışıyorlar, çalıştılar. Tamamen kendi mutfaklarında. Hiçbir katılımcılık yok, toplumsal uzlaşma yok, muhalefetle, sivil toplumla görüşme yok. Kendi mutfaklarında bir yıl tuttular ve bugün getirdiler Meclis’e sundular. Çok açık bir şekilde ifade etmek istiyoruz. Bu teklif demokrasiye ihanettir. Bu teklif Türk siyasetine, seçim hukukuna açıkça bir ihanettir ve büyük bir korkunun da, çaresizliğin de göstergesidir. Evet sarayın duvarları arasında ve Cumhur İttifakı’nın içerisinde kaygılar, korkular çok büyük. İktidarı kaybetme korkusu.

Neler var bu teklifin içerisinde? Demokrasi ayıpları var, utanç duyulması gereken düzenlemeler var. Örneğin baraj. Diyorlar ki, “barajı yüzde 10’dan, yüzde 7’ye indiriyoruz böylece daha çok partinin, daha çok fikrin meclise girmesini istiyoruz.” Gerekçesini de öyle yazmışlar. “Makul bir oran olmalı” demişler. Yüzde 7 gibi çok yüksek bir seçim barajını 12 Eylül darbe hukukunun ürünü olan seçim barajını makul bir oran olarak görmek zaten başlı başına büyük bir çelişki. Hani bu sistemde baraj olmayacaktı? Biz Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemde, yüzde 3 baraj önerdik. Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde baraj sıfır olmalı daha çok partinin Meclis’e girmesini istiyorsanız. Yüzde 1 alan partinin dahi mecliste temsil edilmesini istiyorsanız, toplumsal bir uzlaşma istiyorsanız niye barajı sıfıra indirmiyorsunuz? Üstelik cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde hani hükümet istikrarı sorun olmayacaktı? O zaman hala bu kadar yüksek bir barajı niçin savunuyorsunuz?

Değerli basın mensupları, parlamenter sistemle bu tür başkanlık sistemleri arasındaki en büyük fark şudur; parlamenter sistemde hükümetler meclisin içinden çıkar ve meclise karşı sorumlu olarak görev yaparlar. Onun için makul bir barajı öngörebilirsiniz parlamenter sistemde. Ama bu sistemde, bu ucube sistemde ki hükümetinde meclisin içinden çıkmadığını biliyoruz, hala bu kadar yüksek oranda bir barajı savunmak 12 Eylül darbe hukukunun demokrasi ayıbını savunmaktır. Cumhur İttifakı’na da bu gerçekten çok yakışıyor.

Başka bir düzenleme. Seçim yasaklarıyla ilgili Cumhurbaşkanını seçim yasaklarından muaf tutuyorlar. Hani diyorlardı ki, artık bu sistemde Başbakanın yerine Cumhurbaşkanı geçecek. Bütün kanunları düzelttiler. Başbakan yazan bütün kanunları Cumhurbaşkanı yazdılar. Ama her nedense Seçimlerin Temel Hükümleri Hakkındaki Kanun’un 65. maddesinde geçen Başbakan kelimesi yerine Cumhurbaşkanı yazmadılar. Yani partili Cumhurbaşkanı dilediği gibi, dilediği zaman üstelik devletin tüm imkanlarını kullanarak seçim propagandasını yapabilecek. Her zaman ifade ettiğimiz gibi işte bugün Türkiye’nin yaşadığı kişi, parti, devlet birleşmesi demokrasiyi yerle bir etti. Demokrasiyi, hukuku, her şeyi rafa kaldırdı.

Değerli basın mensupları, seçimlerde siyasi partiler yarışır. Ülkemizin tüm seçim hayatı da böyle geçmiştir. Seçimlerde devlet taraf olmaz, devlet siyasi partilerle yarışmaz. Siyasi partiler birbiriyle yarışır. Siyasi parti ayrı şeydir, hükümet ayrı şeydir, devlet ayrı şeydir. Ama maalesef hepsi birbirine karıştı. Şimdi istiyorlar ki, biz oyunun kuralını değiştirelim seçimlere az bir zaman kala, bizim Genel Başkanımız, bizim adayımız Cumhurbaşkanı forsuyla tüm devleti arkasına alarak bu seçimlerde diğer adaylarla yarışsın. Başbakana göre Cumhurbaşkanı’nın konumu da çok daha farklıdır biliyorsunuz. Devleti ve milleti temsil eder. Valiler, kaymakamlar, devletin tüm kurumları seçimde Cumhurbaşkanıyla birlikte hareket edecek. Ama bunların hepsi işte bir aslında çaresizliğin çırpınışları. Hiç kimse endişe etmesin biz bu gerçekleri artık gülümseyerek sizlerle paylaşmak zorunda kalıyoruz.

Çok önemli bir düzenleme daha getiriyorlar kendileri açısından herhalde. Biliyorsunuz bizim seçim kanunumuzda çok önemli hükümler vardır. Bir tanesi şu, ilin en kıdemli hâkimi İl Seçim Kurulunun Başkanıdır nokta. İlçenin en kıdemli hâkimi de İlçe Seçim Kurulunun Başkanıdır nokta. Ne kadar net, sade ve doğru bir hüküm değil mi? Bizim seçim kanunumuzda bu yazar. Neden en kıdemli hâkim? Çünkü en kıdemli hâkim en az etki altında kalan kişidir, en deneyimli kişidir ve seçim güvenliği açısından bu düzenleme çok çok önemlidir. Bundan neden rahatsız oluyor Cumhur İttifakı, bundan neden rahatsız oluyor Erdoğan ve saray iktidarı? Böyle bir hükümden niçin rahatsız olunur? Ne amaçla bu düzenlemeyi değiştirmek istiyorsunuz? Bilgileriniz üzere kanun uyarınca Ocak ayının son haftasında Türkiye’de tüm İlçe ve İl Seçim Kurulları yeniden oluştu ve 2 yıl görev yapacaklar. Şimdi bu İlçe ve İl Seçim Kurullarını daha Ocak ayının son haftasında yenilenmesine rağmen yeniden düzenlemek istiyorlar. Neymiş efendim birinci sınıfa ayrılmış çok sayıda hâkim, birinci sınıfta değil birinci sınıfa ayrılmış, çok sayıda hâkim torbaya girecekmiş, adliyelerdeki adalet komisyonu da kura çekecekmiş. Neden? En kıdemli hâkim o ilçede dururken neden torbanın içerisinden başka bir hâkim çıkartmak istiyorsunuz? Bu kadar mı çok korkuyorsunuz? Bu düzenlemeyi getirmek demokrasi adına, siyaset adına, seçim hukuku adına büyük bir ayıptır, ihanettir. Komisyonda ve genel kurulda bakalım bunların izahını nasıl yapacaklar, neler diyecekler? Çünkü bütün tekliflerini kendi mutfaklarında pişirip hazırladıkları için komisyonda bunların cevabını tabi ki soracağız.

Maç başlamadan önce oyunun kuralını değiştirmek istiyorlar ama bu işler tutmaz. Geçmişte de hiçbir zaman tutmadığı gibi. Bu tip teklifler, bu düzenlemeler bumerang etkisi yapar. Döner sizi öyle bir vurur ki, o utancınızla baş başa kalırsınız. Bu teklifle Cumhur İttifakı Türk siyasi tarihinde utançla anılacak. Bugüne kadar hiç kimse, hiçbir iktidar böyle düzenlemeler yapmayı düşünmedi, teklif dahi etmedi. Böyle şeylere teşebbüs dahi etmedi. Ama artık yönetme kabiliyetini ve şuurunu tamamen kaybetmiş bir saray iktidarıyla karşı karşıyayız.

Değerli basın mensupları, kanunlar niçin çıkarılır? Kamu yararı için çıkartılır, adalet için çıkartılır. Oysa bu değişiklik teklifinde ne var? Belli kişilerin ve belli partilerin yararları gözetiliyor. Demokratik, eşit, adil koşullarda yarışmayalım istiyorlar. Evet belli kişilerin ve belli partilerin yararına. Kamu yararına olmayan bir kanun çıkartmak istiyorlar. Özel çıkarlar için kanun çıkartmaya teşebbüs etmek demokratik hukuk devletine bir ihanettir ve maalesef yozlaşmanın zirvesidir. Onun için bu düzeni değiştireceğiz, onun için birlikte çalışıyoruz, demokrasi için, Türkiye için ittifak yapıyoruz. Hiç kimsenin endişesi olmasın, hiç kimse ümitsiz olmasın tüm tedbirlerimizi alıyoruz ve birlikte çalışmaya da devam ediyoruz. Ama onlar getirdikleri bu teklifle maalesef herhalde utanç içerisinde siyasi tarihimizde yerlerini alacaklar.

Değerli basın mensupları, önümüzdeki ilk seçimde yani milletvekilliği ve Cumhurbaşkanlığı seçiminde Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı Türkiye’nin 13. Cumhurbaşkanı olacaktır ve millet ittifakı da demokrasiden yana olanlar da mecliste çoğunluğu ele alacaktır. Türkiye rahat bir nefes alacaktır. Çünkü bizim mücadelemiz demokrasi mücadelesidir, bizim mücadelemiz 84 milyon için ortak bir gelecek mücadelesi. Bizim mücadelemiz yarını inşa etme mücadelesi. Ve ilk seçimde otoriter sistemden yana olanlar, keyfilikten yana olanlar değil demokrasiden yana olanlar, adaletten yana olanlar kazanacaktır."

Yorumlar (0)
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 28 71
2. Fenerbahçe 28 68
3. Samsunspor 29 51
4. Beşiktaş 28 48
5. Eyüpspor 29 47
6. Başakşehir 28 42
7. Göztepe 28 39
8. Gaziantep FK 28 39
9. Kasımpaşa 29 39
10. Antalyaspor 29 39
11. Trabzonspor 28 36
12. Konyaspor 29 34
13. Rizespor 28 34
14. Bodrum FK 29 33
15. Kayserispor 28 33
16. Sivasspor 29 31
17. Alanyaspor 29 31
18. Hatayspor 28 19
19. A.Demirspor 28 -2
Takımlar O P
1. Kocaelispor 32 63
2. Karagümrük 32 59
3. Erzurumspor 32 54
4. Gençlerbirliği 32 54
5. İstanbulspor 33 52
6. Bandırmaspor 32 52
7. Keçiörengücü 33 48
8. Iğdır FK 33 48
9. Amed Sportif 33 48
10. Ahlatçı Çorum FK 32 47
11. Ümraniye 32 46
12. Esenler Erokspor 32 45
13. Boluspor 32 45
14. Pendikspor 32 42
15. Sakaryaspor 32 42
16. Ankaragücü 32 38
17. Manisa FK 33 38
18. Şanlıurfaspor 33 37
19. Adanaspor 32 27
20. Yeni Malatyaspor 32 -21
Takımlar O P
1. Liverpool 31 73
2. Arsenal 31 62
3. Nottingham Forest 31 57
4. Chelsea 31 53
5. Newcastle 30 53
6. M.City 31 52
7. Aston Villa 31 51
8. Fulham 31 48
9. Brighton 31 47
10. Bournemouth 31 45
11. Crystal Palace 30 43
12. Brentford 31 42
13. M. United 31 38
14. Tottenham 31 37
15. Everton 31 35
16. West Ham United 31 35
17. Wolves 31 32
18. Ipswich Town 31 20
19. Leicester City 31 17
20. Southampton 31 10
Takımlar O P
1. Barcelona 30 67
2. Real Madrid 30 63
3. Atletico Madrid 30 60
4. Athletic Bilbao 30 54
5. Villarreal 29 48
6. Real Betis 30 48
7. Celta Vigo 30 43
8. Real Sociedad 30 41
9. Rayo Vallecano 30 40
10. Mallorca 30 40
11. Getafe 30 39
12. Sevilla 30 36
13. Osasuna 30 35
14. Valencia 30 34
15. Girona 30 34
16. Espanyol 29 32
17. Deportivo Alaves 30 30
18. Leganes 30 28
19. Las Palmas 30 26
20. Real Valladolid 30 16