banner94

03.07.2022, 11:28

Devleti Bilmeden Tanımadan Devlet Yönetmek (4)

Devlette, Devlet Adamı Kıtlığı Olur mu?

Önce, Hindistan'dan Makedonya'ya kadar büyük bir İmparatorluk kuran ve "Dile benden ne dilersen" diyen Büyük İskender'e (M.Ö.356 -323) bile "Gölge etme başka ihsan istemem" diyen;

Elinde feneriyle sokaklara düşüp, ortalıkta "Adam arıyorum adam!.." diye bağıran, ünlü Kinik filozof Romen Diyojen (M.Ö.412-323) ile başlamış olalım söze.

Bilginin ve erdemin günlük insan yaşamlarında çok öneliyken, bu bir devlet yönetimi için olduğunda ise, çok daha önem kazanır.

Öyle bir devlet, Cumhuriyet düşünün ki küllerinden doğsun. Yedi düvele karşı dirensin. İlk ve tek anti-emperyalist bir devlet kurarak, dünyaya baş tutsun ve bugün bile bir çok ülkenin yapmaya çalıştığı uluslaşma sürecini, 1920'lerde, "Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran Türkiye halkına Türk milleti denir" diyerek başlatsın.

Günümüze gelmeden önce, tarihimizde Osmanlı'nın son dönemlerine bir göz atarsak, “Kaht-ı rical”, “Devlet adamı kıtlığı” gibi bir dönemi ve süreci görürüz.

Burada sözü edilen "kıtlık" bir yokluk ve yoksulluktan öte, yönetimi belirleyenlerin niteliksizliği ve beceriksizliğidir.

Bu süreç, sonunda Osmanlının dağılıp, parçalanıp yok olmasına kadar varıyor. "Düyûn-ı Umûmiye" ile birlikte Osmanlı Devleti, 1883'te tütün ve tuz tekeli yönetme yetkisini yabancı sermaye ve emperyalist devletlerin temsilcileri Reji idaresi veriyor.

Mustafa Kemal Paşa bile 16 Mayıs'ta Samsun'a gitmek için, İstanbul'da İngiliz Komutandan izin almak durumunda kalıyor.

Öyle ki, Osmanlı’nın "devlet adam kıtlığından" neler çektiğini en sert sözler ile Padişah Üçüncü Mustafa şöyle dile getirir:

“Yıkılupdur bu cihan sanma ki bizde düzele / Devleti çerh-i denî verdi kamu müptezele / Şimdi ebvâb-ı saâdette gezen hep hazele / İşimiz kaldı hemân merhamet-i lemyezele”.

(Dünya yıkılıyor, bizim zamanımızda düzeleceğini sanma. Alçak felek/ kader/ talih, devleti aşağılık adamlara verdi./ Şimdi yönetim kapılarında hep bu adiler dolaşıyor./ İşimiz artık Allah’ın merhametine kaldı.)

Dönemin bir Padişahı bile bunları söylerken, başka söz ne gerek.

Şu bir gerçektir ki, ne bilmediğini bile bilmeyen ama ülkeyi tek adam olarak yönetenler, çevrelerinde devleti , işi ve yönetimi bilen kişileri pek istemezler.

Onlar, çevreleri ile birlikte kendilerinin aldığı kararları "kitabına uydurup" hemen ve etkin bir biçimde uygulamayı tercih ederler.

Bu nedenle, tek adamların etrafları yavaş yavaş boşalır.

Uzun yıllar devlet yönetiminde yetişmiş insanlar, deneyimli kişiler bile yavaş yavaş ya kendileri bu yapıdan uzaklaşırlar.

Kimi zaman da "hainlikle damgalanıp, çevreden uzaklaştırılırken, çevrede “Evet efendimciler” ile baş başa kalırlar.

Oysa devlet kurumsal bir yapıdır. İktidarlar ise, devletin bu kurumsal yapılarını, kendi bilgi, deneyim ve ideolojileri yönetirler.

Her ne kadar geçmişte de devletin, imparatorluğun ya da krallığın başında Kral, Sultan, İmparatorlar olsa da, mutlaka yetkilerini dinsel ya da ekonomik bir güç ile paylaşmak zorundadır.

Osmanlı'da Şeyhülislam, Hristiyanlarda Papalık gibi.

Günümüzde ise bu ülke içinde askeri, ekonomik, feodal güç odakları ile paylaşılmakta, buna da OLİGARŞİ denilmektedir.

Özellikle feodal dönemde yönetsel güç, askeri ve dinsel güç odaklarınca kullanılır ve iktidar paylaşılırdı.

Uluslararası sömürgecilik ile birlikte, kapitalizmin emperyalist hegemonyacı ve yayılmacı tavrı ile lobicilik faaliyetlerini de derinleştirmiş, süreç sivil toplum örgütlerinden, siyasi partilere kadar demokratik ilişki görünümünde, siyasi ve yönetsel etki kullanmaya kadar varmış ve süreç yönetilmeye başlanmıştır.

Devlet, her türlü ekonomik, sosyal ve siyasi olanağını, yönetime hakim olan gücün emrine tahsis eder. İşte bu nedenle sendikaların, emekçi kesimlerin siyasete uzak durmamaları gerekmektedir.

Devlet yönetmek, hem siyasi bir çabayı hem de açık açık söylenmese de bir ideoloji gerektirmektedir.

Her ekonomik ve sosyal tabanın siyasi temsilinin temelinde ideoloji vardır. İdeolojinin doğru anlaşılması ve kullanılması ise kişilerin ve toplumların bilinç düzeyleri ile doğru orantılıdır.

Günümüzde bir ülkede yaşayan yurttaşların yönetsel temsili, siyasi partiler ile olur. Siyasi partiler de devlet yönetimine aday kuruluşlardır. O yüzden kişilerin ve kitlelerin siyasi tercihlerinde doğruluk ve yerindelik, hem kişilerin hem de devletlerin gündelik yaşamlarında olduğu gibi, uzun vadeli devletlerinin var ya da yok olması ile de doğrudan ilgilidir.

İlk örneği Osmanlı Devletinde verdim ama, elbette Osmanlının çöküşünü yalnız “Kaht-ı rical”e (niteliksiz yöneticilere) bağlamak doğru değildir. “Devlet adamı kıtlığı” gibi bir süreç yaşanmaya başlanmış ise, yönetime seçerek, seçilerek dahil olan herkes de bu sürecin sorumlusu olmuştur.

Çünkü niteliksiz yöneticiler bir sebep değil, bir sonuçtur.

Osmanlıda “Devlet adamı kıtlığını" yaratan sebeplerin başında da Şeriat hükümleri ile yönetilmeye çalışılan bir devlet ve Tarım Toplumundan, sanayi toplumuna geçemeyen, sanayi devriminden yeterince habersiz Padişahlık rejimidir.

Bu siyasal ve ekonomik geri kalmışlık ile birlikte, yönetim ve eğitim alanlarında ki yetersizlikler de, devletin yok olmasında etkin rol olmuştur.

Sözü Mehmet Akif Ersoy ile tamamlayalım:

"Geçmişten adam hisse kaparmış... Ne masal şey!

Beş bin senelik kıssa yarım hisse mi verdi?

Tarihi 'tekerrür' diye tarif ediyorlar;

Hiç ibret alınsaydı, tekerrür mü ederdi?"

SİZ CE!..

Yorumlar (0)
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 11 31
2. Fenerbahçe 11 26
3. Samsunspor 12 25
4. Eyüpspor 12 22
5. Beşiktaş 11 21
6. Göztepe 11 18
7. Sivasspor 12 17
8. Başakşehir 11 16
9. Kasımpasa 12 14
10. Konyaspor 12 14
11. Antalyaspor 12 14
12. Rizespor 11 13
13. Trabzonspor 11 12
14. Gaziantep FK 11 12
15. Kayserispor 11 12
16. Bodrumspor 12 11
17. Alanyaspor 11 10
18. Hatayspor 11 6
19. A.Demirspor 11 2
Takımlar O P
1. Kocaelispor 12 25
2. Bandırmaspor 12 24
3. Erzurumspor 12 22
4. Karagümrük 12 21
5. Igdir FK 12 21
6. Ankaragücü 12 19
7. Ahlatçı Çorum FK 12 19
8. Boluspor 12 18
9. Şanlıurfaspor 12 18
10. Manisa FK 12 17
11. Esenler Erokspor 12 17
12. Ümraniye 12 17
13. Pendikspor 12 17
14. Keçiörengücü 12 15
15. Gençlerbirliği 12 15
16. İstanbulspor 12 14
17. Amed Sportif 12 14
18. Sakaryaspor 12 13
19. Adanaspor 12 7
20. Yeni Malatyaspor 12 -3
Takımlar O P
1. Liverpool 11 28
2. M.City 11 23
3. Chelsea 11 19
4. Arsenal 11 19
5. Nottingham Forest 11 19
6. Brighton 11 19
7. Fulham 11 18
8. Newcastle 11 18
9. Aston Villa 11 18
10. Tottenham 11 16
11. Brentford 11 16
12. Bournemouth 11 15
13. M. United 11 15
14. West Ham United 11 12
15. Leicester City 11 10
16. Everton 11 10
17. Ipswich Town 11 8
18. Crystal Palace 11 7
19. Wolves 11 6
20. Southampton 11 4
Takımlar O P
1. Barcelona 13 33
2. Real Madrid 12 27
3. Atletico Madrid 13 26
4. Villarreal 12 24
5. Osasuna 13 21
6. Athletic Bilbao 13 20
7. Real Betis 13 20
8. Real Sociedad 13 18
9. Mallorca 13 18
10. Girona 13 18
11. Celta Vigo 13 17
12. Rayo Vallecano 12 16
13. Sevilla 13 15
14. Leganes 13 14
15. Deportivo Alaves 13 13
16. Las Palmas 13 12
17. Getafe 13 10
18. Espanyol 12 10
19. Real Valladolid 13 9
20. Valencia 11 7