"Ergene Nehri zehir saçıyor"

Tekirdağ

CHP Tekirdağ Milletvekili, TBMM Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu Üyesi Nurten Yontar, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki’ye Ergene Deresindeki hakkında yazılı soru önergesi vermişti.

CHP Tekirdağ Milletvekili, TBMM Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu Üyesi Nurten Yontar, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki’ye Ergene Deresi'ndeki hakkında yazılı soru önergesi vermişti.

Verilen cevapta özetle;

“Ergene Havzası Koruma Eylem Planı’nın”, Tarım ve Orman Bakanlığı koordinatörlüğünde ve Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı finansmanında yürütülmekte olduğu,

Ergene Havzası Koruma Eylem Planı kapsamında 5 adet müşterek ileri atık su arıtma tesisi inşa edildiği,

Bunlardan Muratlı OSB, Ergene 1, Çorlu 1 OSB ve Ergene 2 OSB arıtma tesislerinin devreye alınmış olup, Velimeşe OSB arıtma tesisinin alt yapı çalışmalarının devam ettiği,

Tesislerin tamamı devreye alındığında 1000'den fazla sanayi tesisine ait 250'den fazla münferit atık su arıtma tesisinin devre dışı kalacağı belirtilmiştir.

Ayrıca, mevcut durumda sanayi ve evsel arıtma tesislerinden çıkan atık suların Ergene Nehrini dolaşarak Meriç Nehri ile birleşip Saroz Körfezinden denize yüzeyden dökülmekte olduğu,

Yapılan derin deşarj sistemi tamamlanıp devreye alındıktan sonra, arıtılmış suyun kıyıdan 4,5 km açıkta denize deşarj edileceğini,

Bu deşarjın denize oluşturması muhtemel etkiler ile alakalı Bakanlık ve ÎTÜ başta olmak üzere birçok kurumun araştırma, inceleme ve modelleme yapmış olduğu, neticede deşarjın Marmara'ya etkisinin % 1 ile sınırlı kalacağı neticesi elde edildiği,

Çevreyi kirleten tesislere uygulanacak cezalarda ise 2023 yılının ilk 6 ayında 707 denetimin yapıldığı ve toplamda 26.429.323 lira idari para cezası kesildiği belirtilmiştir."

Bakanlığın cevabına istinaden bir açıklama yapan Yontar;

 “Trakya'nın can damarı olan ve kirliliğiyle gündemi meşgul eden Ergene Nehri, yıllardır “sanayinin kanalizasyonu” halinde akmaya devam ediyor. Endüstriyel atıkların nehre bırakılması nedeniyle nehrin rengi değişti. Siyaha yakın bir renk oldu.

Endüstriyel atıklara ek olarak zirai ilaçlama, gübreleme ve evsel atıkların da karıştığı Ergene Nehrinde yaşanan kirlilik, halk sağlığını ve gıda güvenliğini tehdit eder noktaya geldi.

Tehlikeli ağır metaller barındıran nehir suları ne yazık ki çevresini ve suladığı toprakları kanser hastalığı ve ölümle tehdit etmekte. Nehre yaklaştıkça havayı keskin ve ağır bir koku kaplıyor.

Arıtma tesislerinin çevre için önemini hepimiz biliyoruz. Ancak Ergene Nehri’nin karşı karşıya olduğu yük o kadar fazla ki, arıtma tesisleri bile kirliliği ve kokuyu durdurmaya yetmiyor. Sanayileşme baskısı ortadan kalkmadıkça ne kadar arıtma tesisi yapılırsa yapılsın sorunlar devam edecek.

Uygulanması düşünülen deşarj projesiyle kirlilik Marmara Denizine taşınmış olacak. Doğru bir planlamayla sanayi yoğunluğunun ve yapılaşma baskısının ortadan kaldırılması gerekirken, bu proje ile kirlilik Marmara Denizine gönderilecek. Marmara Denizi bizim değil mi?

Ergene Nehrinin temizlenmesi adı altında Marmara’ya ciddi bir yük bindirmiş olacağız. Zaten kirlilik anlamında son noktada olan Marmara Denizi'nin hali ortada. Uzun zamandır müsilaj sorunu ile boğuşuyor. Yoğun kentleşme, sanayi tesisleri, iç bölgelerden yüzeysel sular vasıtasıyla gelen evsel, tarımsal ve benzeri kaynaklı kirlilik marifetiyle oluşan müsilaj nedeniyle Marmara Denizi can çekişiyor.

Son olarak söylemeliyim ki, her sene cezaların artarak misli ile kesilmesine rağmen kirliliğin azalmadığını ve aksine arttığını üzülerek görüyoruz.

Bu topraklar atalarımızdan bizlere miras kalan, bizim de geleceğimiz olan çocuklarımıza bırakacağımız doğal mirasımızdır. Çevremizi ve topraklarımızı korumak en temel görev ve sorumluluğumuzdur." ifadelerini kullandı.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.