CHP’li Öztrak, resmi enflasyon verileri Kasım ayında beklentilerin üzerinde gelse de vatandaşın yaşadığı gerçek enflasyonu yansıtmaktan uzak olduğuna dikkat çekerek, “Ciddi bir dezenflasyon programı uygulamadan, para politikasını maliye politikasıyla ve yapısal reformlarla desteklemeden, ekonominin üzerindeki Saray gölgesini kaldırmadan, sadece faizi yüksek, TL’yi değerli tutarak ulaşabileceğiniz denklem şudur: Bir Türlü Düşmeyen Enflasyon + Yavaşlayan Büyüme + Bozulan Dış Denge” değerlendirmesinde bulundu.
CHP Tekirdağ Milletvekili Faik Öztrak, Kasım ayı enflasyon verilerini sosyal medya hesabından yaptığı yazılı açıklamayla değerlendirdi. Öztrak, açıklamasında şunları belirtti:
RESMİ ENFLASYON İLE GERÇEK ENFLASYON ARASINDAKİ MAKAS AÇILIYOR
Kasım’da enflasyon, yine tahminlerin üzerinde geldi. Milletimizin kahir ekseriyetinin yaşadığı enflasyon, TÜİK’in açıkladığının da çok üstünde. Kasım’da enflasyon İTO’ya göre aylık yüzde 3,07, yıllık yüzde 57,99; ENAG’a göre aylık yüzde 4,06, yıllık yüzde 86,76; TÜİK’e göre aylık yüzde 2,24; yıllık yüzde 47,09 arttı. TÜİK’in resmi enflasyon rakamları ile diğer enflasyon tahminleri arasındaki makas açılmaya devam ediyor.
ENFLASYON DİZGİNLENEMEDİKÇE TAHMİNLER YUKARI GÜNCELLENİYOR
Bu yılın bütçesinin üzerine kurulduğu önceki OVP’de, 2024 için enflasyon hedefi yüzde 33 idi. Hükümetin üç ay önce yayımladığı OVP’de yazan 2024 enflasyon tahmini yüzde 41,5. Merkez Bankası’nın son raporundaki 2024 enflasyon tahmini yüzde 44. Banka’nın tahmininin üst sınırı yüzde 46. Enflasyon istendiği gibi dizginlenemedikçe, tahminler yukarı doğru güncelleniyor. Aralık enflasyonunun; Merkez Bankası’nın yüzde 44’lük 2024 tahmininin gerçekleşmesi için yüzde 0,8, Banka’nın tahmin üst sınırı olan yüzde 46’da kalması için ise en çok yüzde 2,2 olması gerekiyor.
EN ÇOK GIDA ARTTI
TÜİK verileriyle bile gıda enflasyonu tek ayda yüzde 5,44’e ulaştı. Kasım’da harcama grupları arasında aylık fiyat artışlarının en yüksek olduğu grup, gıda grubu oldu. Market raflarında, pazar tezgahlarında vatandaşın son bir yılda karşılaştığı fiyat artışlarına bakarsak: Sebze fiyatları yüzde 83, kuzu eti fiyatı yüzde 81, taze meyve fiyatları yüzde 60 artmış. TZOB’un market fiyatları araştırması da son bir yılda kışlık meyve-sebze fiyatlarının olağanüstü arttığını gösteriyor. Bu dönemde; karnabahar fiyatı yüzde 255, mandalina fiyatı yıllık 143, domates-biber-patlıcan fiyatları yüzde 116 ila yüzde 142, ıspanak fiyatı yıllık yüzde 115, limon fiyatı yüzde 114 artmış.
KONUT, EĞİTİM, SAĞLIK FİYATLARINDA ARTIŞ ENFLASYONU KATLIYOR
Diğer taraftan TÜİK’e göre dar gelirli yurttaşlarımızın harcamalarının, gıdayla birlikte en büyük kısmını oluşturan sağlık, eğitim gibi ana kalemlerde son bir yılda görülen fiyat artışları, açıklanan enflasyonu katlıyor. Geçen yılın aynı ayına göre kiralar yüzde 109, eğitim ücretlerinin fiyatları seviyesine göre yüzde 89 ila yüzde 108, kreş fiyatları yüzde 85, ilaç fiyatları yüzde 61 arttı.
BU POLİTİKALARLA ENFLASYON DA, BÜYÜME DE, DIŞ DENGE DE AYAR TUTMAZ
Ekonomi, Saray’ın “Faiz sebep” diyerek ekonomiyi şarampole yuvarlamasından sonra bir türlü toparlanamıyor. Ciddi bir dezenflasyon programı uygulamadan, para politikasını maliye politikasıyla ve yapısal reformlarla desteklemeden, ekonominin üzerindeki Saray gölgesini kaldırmadan, sadece faizi yüksek, TL’yi değerli tutarak ulaşabileceğiniz denklem şudur: Bir Türlü Düşmeyen Enflasyon + Yavaşlayan Büyüme + Bozulan Dış Denge.