CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Plan Bütçe Komisyonunda söz alarak, Torba Yasa Teklifinde yer alan “Fiyat İstikrar Komitesinin” göz boyamaya yönelik bir girişim olduğunu belirterek, ürünlerde girdi maliyetleri düşürülmeden etiket fiyatlarının düşmesinin olanaksız olduğunu ifade etti.
AKP iktidarının 2004 yılından bu yana benzer girişimlerde bulunduğuna dikkat çeken Ömer Fethi Gürer, ‘hal yasası’, ‘erken uyarı sistemi’, ‘stokçuluk iddialarıyla ilgili depo baskınları’ ve ‘enflasyonla mücadele timlerinin kurulması’ gibi uygulamalardan da bir sonuç alınamadığını hatırlattı.
GÜRER, FİYAT İSTİKRARI KOMİTESİNİN KURULMASINA İLİŞKİN GÖRÜŞLERİNİ AÇIKLADI
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Plan ve Bütçe Komisyonunda Vergi Usul Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasını İçeren Kanun Teklifinin 10. Maddesinde yer alan “Fiyat İstikrarı Komitesi Kurulmasıyla” ilgili madde üzerinde görüşlerini açıkladı.
2014’TE DE GIDA FİYATLARI İZLEME VE DEĞERLENDİRME KOMİTESİ KURULMUŞTU AMA…
Görüşülmekte olan Torba Yasası düzenlemesinde taşeronlarla ilgili ya da emeklilikte yaşa takılanlarla ilgili bir madde olmasını umut ettiğini ancak bu konularda ilgili maddelerin yer almadığını belirten CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “2014 yılında Gıda ve Tarımsal Ürün Fiyatlarını İzleme Ve Değerlendirme Komitesi kuruldu. Ülkemizde gıda ve tarım ürünleri piyasasını yakından takip etmek amacıyla kurulan bu komitenin sekretaryası 2016 yılında Merkez Bankasına devredildi. Farklı bakanlıklarla bazı kamu kurumlarının iştirak ettiği komitelerde fiyat istikrarı sağlanamadı” hatırlatmasında bulundu.
ZABITADAN DENETİM YETKİSİNİ ALIP BAKANLIĞINA DEVRETTİLER
2004 yılından itibaren belediyelerin yetkisi alınıp Tarım ve Orman Bakanlığına denetim yetkisinin çekilmesinin zabıta fiyat kontrolünü de ortadan kaldırdığını ifade eden Ömer Fethi Gürer, Tarım ve Orman Bakanlığının bu bağlamda yeterli yapılandırılamadığını, fiyatlara yönelik, AKP iktidarlarının tarım ürünlerinde gümrük vergilerini sıfırlayıp, ülkeyi ithalata bağladığını ve bunun da çözüm olmadığını kaydetti.
NE YAPTILARSA BAŞARAMADILAR
AKP iktidarlarının fiyat istikrarının sağlanmasına yönelik defalarca kez farklı uygulamaları hayat geçirdiğini ancak bu uygulamalardan da bir sonuç alamadığını anlatan CHP’li vekil Ömer Fethi Gürer, tarihsel süreci içinde bu uygulamaları şu şekilde sıraladı:
“Hal Yasası 2012 yılında çıkarıldı "Yüzde 25 ucuzluk oluşacak." diyen Bakanlığın sözü havada kaldı, ucuzluk yine olmadı.
2016'da erken uyarı sistemiyle gıda arzı izleneceği duyuruldu, sonuç gelmedi.
2017'de hal ve market fiyatları nedeniyle uzman personel aracılığıyla fiyat farklarının takibe alındığı duyuruldu, bu da lafta kaldı.
2019 yılında yine Hal Yasası tartışıldı, komisyonculuğu kaldırıp marketlere sözleşmeli üretim yolu açıldı, fiyatlar düşmedi, tarladan rafa marketlerde fiyatlar katlayarak geldi.
2019 yılında büyük kentlerde Tarım Kredi ucuzluk çadırı açıldı, seçim bitti, çadırlar gitti.
2019'da "Stokçuluk yapıyor." diye patates, soğan deposu basıldı, üretici terörist ilan edildi, çiftçi üretimden uzaklaştı.
2021 yılında 6 zincir markete Rekabet Kurulu kartelleşme cezası kesti, fırsatçılık suçlaması yapıldı, fiyatlar gerilemedi, hatta arttı.
2022 yılında da Bakan Nebati "Enflasyonla mücadele timleri kurduk." dedi, fahiş fiyat timlerini gören olmadı, ardından Tarım Kredi market sayısı artırıldı, çözüm ticari işletme kooperatifinin 33 ürününde Cumhurbaşkanının talimatıyla fiyat indirildiği söylendi, otuz üç günde fiyatları katlayarak devam etti. Kısacası AKP iktidarı düğmeyi tarımda yanlış iliklediği için sorunlar bitmiyor…”
SERBEST PİYASA EKONOMİSİNDE NEYİN KONTROLÜNÜ YAPACAKSINIZ?
CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Plan ve Bütçe Komisyonunda yaptığı konuşmada ayrıca Tarım ve Orman Bakanına yönettiği bir soru önergesi ve önergeye verilen cevaba ilişkin değerlendirmede bulunarak, şu ifadelere yer verdi:
Bakana sordum: "Bir yılda 5 lira 90 kuruştan 30 liraya çıkan şekerin kilosu için özelleşen şeker fabrikalarının fiyatlarına müdahale edecek misiniz?" dedim. Yanıt: "Fabrikaları özelleştirirken fiyat belirleme yetkisi özel fabrikalara bırakıldığı için müdahale şansımız yok. Ayrıca, serbest piyasa ekonomisine müdahalemiz söz konusu değil." diye cevap verdi. Bu durumda neyin istikrar komitesini kuruyorlar? Böyle bir maddeye niye gerek duyuluyor? Çünkü serbest piyasa ekonomisinde böyle bir kontrolü yapabilme yetkisi doğal olarak da ortadan kalkıyor” dedi.
ÖNCELİKLE GİRDİ MALİYETLERİ DÜŞÜRÜLMELİ
Tarımda üretici fiyat endeksinin yüzde 200'leri aştığını söyleyen Gürer, sorunun çözümü için de yapılması gerekenleri sıraladı. Gürer, “TÜİK'e göre dahi bu rakamlar bu noktaya ermiş, yapılması gerekli olan raftaki ürünün fiyatını indirmeye girdi maliyetlerinden başlamak gerekiyor. Eğer siz akaryakıt fiyatlarını düşürmezseniz üretim aşamasından sonra ürünün gideceği noktaya nakliyesiyle de fiyatları katlarsınız. Elektrik, tohum, ilaç, gübre fiyatları durmadan, sulama suyuyla ilgili çiftçinin yaşadığı sorunlar görmezden gelinerek bu sorunlar çözülemez. O anlamda Fiyat İstikrar Komitesi kurulsa da Türkiye'de fiyatların düşmesi olası değil. Şu anda seralarda üretilen ürünler Adana'dan, Antalya'dan; İstanbul'a, Ankara'ya getirilecek. Daha nakliye aşamasında her ürünün fiyatına kiloda zam geliyor. Vatandaş gıda rafta olsa bile alamayacak ekonomik duruma düşürüldü, büyük bir sıkıntı içinde. Gıdaya erişimde sorun yok ama gıdayı alabilmede sorun var. Bu anlamda, kurulacak komitenin de sorun çözmekten öte yalnız göz boyamaya yönelik olacağını düşünüyorum” ifadelerini kullandı.