CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Eti Maden Kestelek açık ocağı sınırında bulunan Orhaneli Çayı’ndan ocağa sızan ve bor içeren yüksek debili suyun önlenmesi için başlatılan projenin son durumu için bakanlara yönelttiği soruya, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı konunun muhatabı olarak birbirlerini işaret ettiler.
Sayıştay, yapımına 2013 yılında başlanan 2014 yılında tamamlanan projede yanlış seçim yapıldığı, imalatı ayıplı ve kusurlu olan “Geçirimsiz Duvar Yapım İşi” için 6.095.245,31 TL ödendiği raporlara yansıdı. Sorunun son durumunu bakanlara soran Gürer’e bakanların birbirine sorumluluk yüklemelerinden öte yanıt verilmedi.
FAALİYET ALANI KARMAŞASI
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na yönelttiği soru önergesinde, “Kestelek Açık Ocağı ile Orhaneli Çayı Arasında Geçirimsiz Duvar Yapım İşi” sözleşmesi çerçevesinde, hak edişlerle beraber toplam 6.095.245,31 TL ödendiği bilinmekte olup kurum zararının karşılanması amacıyla ne gibi girişimlerde bulunulmuştur? Sorun ile alakalı çözüm yolları aranmış mıdır? Kabul edilen geçirmezlik değerleri ölçüsünde soruna çözüm üretilmiş midir?” şeklinde sorular yöneltti.
BAKANLAR BİRBİRİNİ İŞARET ETTİ, SORU CEVAPSIZ KALDI
Gürer’in soru önergesini yanıtlayan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı soruları yanıtsız bırakırken konunun muhatabı olarak birbirlerini işaret ettiler.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Dönmez, “Önergede yer alan hususlar Çevre ve Şehircilik Bakanlığı faaliyet alanında bulunduğundan söz konusu önergeye ilişkin ilgili Bakanlıklardan bilgi alınmalıdır.” dedi.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Kurum, “Önergede bahsi geçen iş ve işlemlere ilişkin bilgilerin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’ndan edinilmesinin uygun olacağı değerlendirilmektedir.” yanıtlarını verdiler
TAAHÜT EDİLEN SIZDIRMAZLIK SAĞLANAMADI
Sayıştay raporlarında belirtildiği üzere yüklenici firma ile 05.09.2013 tarihinde, 5.470.200,00 TL bedelle sözleşme imzalanmış, işe 15.09.2013 tarihinde başlanmış, söz konusu iş yaklaşık %11 keşif artışıyla 6.095.245,31 TL bedel ile 26.01.2014 tarihinde tamamlanmıştır. Ocak ile çay arasına 1340 metre uzunluğunda, ortalama 22 metre derinliğinde forekazık+jet grout sistemiyle imal edilen geçirimsiz perde (plastik beton) duvarın sözleşmede taahhüt edilen seviyede (%80) sızdırmazlığı sağlayamadığı (%40,33) tespit edilerek, hazırlanan geçici kabul tutanağı Makam tarafından onaylanmamış, işin geçici kabulü yapılmamıştır.
YANLIŞ PROJE SEÇİLMİŞ
Üniversite, danışman ve kuruluşların konu hakkında araştırma yapması üzerine başlangıçta imalat yönteminin (projenin) yanlış seçildiği (fore kazık+jet grout geçirimsizlik perde duvar sisteminin sızdırmazlığı sağlamada ortam karakteristiklerine uygun bir yöntem olmadığı) sızdırmazlığı başarıyla sağlayabilecek tek yöntemin "hidrolik frezeli bulamaç hendeği (slurry trench)" yöntemi olduğu belirtilmiştir.
ÖDENEN TUTARIN TALEP EDİLEBİLMESİ HUKUKEN OLANAKLI DEĞİL
2018 yılında kurum tarafından alınan Hukuk Müşavirliği görüşünde; "Sözleşmenin feshi ileriye etkili sonuç doğurduğundan, Sözleşme kapsamında firmaya ödenen toplam 6.095.245,31 TL yapım bedelinin sözleşmenin feshine istinaden firmadan talep edilebilmesinin hukuken olanaklı olmadığı" hususu belirtilmiştir.
PROJENİN VE 6 MİLYON TL’NİN AKIBETİNİ BİLEN YOK
CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Sayıştay raporuna göre ‘Kestelek Açık Ocağı ile Orhaneli Çayı Arasında Geçirimsiz Duvar Yapım İşi’ 2014 yılında tamamlanıyor. Neticesinde de yüklenici firmaya 6.095.245,31 TL ödeme yapılıyor. Kurumun zararı yüklenici firmadan talep edilmişse de firma bu miktarı ödemeyi kabul etmediği belirtiliyor. Bu durumda yanlış yapılan işe ödenen paranın sorumlusu yok mudur? Konu ile alakalı Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü Sayıştay Denetim Raporunda 2018 yılında hukuki sürecin başlatıldığı belirtiliyor. Hukuki süreçte gelinen nokta nedir? Çevre kirliliğine neden olan sızıntıya gerekli önlem alınmış mıdır? Kurum zararı karşılandı mı? İlgili bakanlık soruya cevap vermekten kaçıyor. Hem çevresel bir sorun hem kurumsal bir zarar için sorumlu Bakanlık bulamadım. ” şeklinde konuştu.