Dün TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Enerji ve Tabii Kaynakları Bakanlığı görüşmeleri vardı. CHP Muğla Milletvekili ve Plan Bütçe Komisyonu üyesi Süleyman Girgin, bütçe görüşmelerinde çeşitli açıklamalarda bulundu.
Girgin şunları söyledi:
“Türkiye son 20 yıldır, kadir kıymet bilmez bir hayırsız mirasyedi iktidar tarafından yönetiliyor. Adeta öç alırcasına Cumhuriyet kazanımları har vurup harman savruluyor.
"Ne banka bırakacağız ne fabrika ne işletme ne de liman hepsini satacağız" diye diye ne santral bıraktınız ne bunlara yakıt sağlayan madenleri ne dağıtımı ne de başka kurumları, hepsini özelleştirdiniz.
Sektör, tamamen yerli ve yabancı şirketlerin insafına terk edildi.
Elektrik üretiminde dışa bağımlılık oranımız, 1984'te yüzde 23 iken, 2020'de yüzde 43.3 oldu.
Sektör kamusal çıkara yönelik değil, yandaş şirketlere iş yaratmak' ve 'rant sağlamak' amacı ile çalışır hale geldi.
HANGİ İŞÇİYE, EMEKLİYE YÜZDE 30 ZAM YAPTINIZ?
Özelleştirme politikaları vatandaşa pahalılık, zam ve enerji yoksulluğu olarak dönmüştür.
Vatandaş resmen soyuluyor.
Bakın şu faturaya; geçen yıl eylül ayı ile bu yıl eylül ayı arasında aynı oranda kullanılan elektrik için yüzde 30 artış var.
Ocak ayından beri elektriğe gelen yüzde 30 zamma karşılık hangi memura, hangi emekliye, hangi işçiye son 1 yılda yüzde 30 oranında zam yaptınız?
Son 3 yılı ele alalım;
Konutların ödediği elektrik birim fiyatı 2018'in başında 45 kuruştan, 2021'in sonunda 91 buçuk kuruşa çıkmıştır.
Doğalgazda da durum aynı: Konutlarda kullanılan 1 metreküp doğalgaz 2018'in birinci döneminde 114 kuruş iken 2021'in ikinci döneminde 149 kuruştan faturalara yansıyor.
EÜAŞ'tan 24 kuruşa çıkan elektrik, halka neredeyse 4 katına, 92 kuruşa satılıyor, sayın bakan, arada kimler zengin ediliyor?
Üstelik elektriğe yeni zam da kapıda. Ekim ayında açıklanması gereken yeni elektrik tarifesi hala yayınlanmadı.
Uzmanlar soruyor: Enerji fiyatlarının enflasyon hesaplamalarından çıkarıldığını da göz önüne aldığımızda iktidar, 2021 yılının Kasım veya Aralık aylarına yüklü bir zam oranı ile girmeyi mi amaçlamaktır?
ENERJİ YOKSULLUĞU ARTTI
2 milyon 100 bin hanenin elektrik faturalarının kamu tarafından ödenmesi, faturasını ödemediği için elektrikleri kesilen yaklaşık 3 milyon 700 bini aşan hanenin varlığı ülkemizdeki enerji yoksulluğunun geldiği noktayı göstermesi açısından önemlidir.
Özelleştirmeler için topluma sunulan pembe tablonun üzerindeki sır zaman içinde dökülmüş ve karşımıza enerji yoksulluğunun resmini içeren kara bir tablo çıkmıştır.
Peki ne yapılırsa bu kara tablo değişir?
"Geçinemiyorum, faturamı nasıl ödeyeyim" diye feryat eden vatandaşlarımızın yükünü biraz hafifletmek adına elektrik faturalarının yaklaşık yüzde 20'sini oluşturan vergi ve fonlar tekrar ele alınmalıdır.
ELEKTRİKTE TRT PAYI KALDIRILSIN!
2017 yılında yapılan yasal düzenleme ile sanayi abone grubundan kaldırılan TRT payı kesintisi, tüm abone gruplarından kaldırılmalı ve elektrik faturalarındaki TRT payı tahsiline son verilmelidir.
Çünkü, TRT payı uygulaması, iktidarın propagandası için elektrik faturalarını haraca bağlamanın adı olmuştur.
Benzer uygulama artık amacını yitirmiş olan enerji fonu kesintisi için de geçerli olmalıdır.
TARIMSAL SULAMADA KDV KALDIRILSIN!
Mesken abone grubundan KDV tamamen kaldırılmalıdır. Benzer uygulama çiftçilik yaparak geçimini sağlayan tarımsal sulama abone grubu için de göz önüne alınmalı, KDV oranı yüzde 1’e çekilmelidir.
AKKÖPRÜ BARAJI ÖZELLEŞTİRİLDİ
Geçtiğimiz ay Muğla'nın Köyceğiz ilçesinde yer alan Dalaman Çayı üzerinde 115 MW kurulu güce sahip olan Akköprü Hidroelektrik Santrali özelleştirildi.
İddialara göre, bu santral 187 bin konutun yıllık elektrik ihtiyacını karşılayabilecek.
İktidar, sata sata her şeyi tüketti, şimdi de ülkenin 6. Büyük barajını 605 milyon TL'ye satarak, ne kadar yerli ve milli olduğunu bir kez daha göstermiş oldu.
BİR KERELİK GELİR İÇİN GELECEĞİMİZ SATILIYOR
Türkiye'de üretilen elektriğin tüketiciye dağıtımını sağlayan ve dağıtım şebekesine aktarımdan sorumlu olan başlıca kurum Türkiye Elektrik İletim A.Ş. (TEİAŞ) özelleştirme kapsamına alındı.
Bakıyoruz ki, TEİAŞ 2019'da 1.6 milyar lira; 2020'de 4.8 milyar lira kâr etmiş. En fazla kâr eden 3. Kamu işletmesi.
Şimdi böyle bir işletme neden özelleştirilir?
Ancak "Biz bu kârı, halkımız için, ucuz elektrik için, enerji güvenliği için kullanmayacağız, bu kâr şirketlerin olsun derseniz" özelleştirirsiniz.
Sadece bu özelleştirme kararı bile iktidarın yaşadığı kaynak sıkıntısının halkımızın geleceğine vurulan bir pranga olduğunu gösteriyor.
Bir kerelik gelir elde etmek için, geleceğimiz satılıyor.
Son 20 yılda özelleştirilen elektrik üretim ve dağıtım sektörü borç batağı içinde. Bu da enerji fiyatlarına zam olarak yansıyor.
Bırakın TEİAŞ'ı da özelleştirmeyi; kesintisiz, kaliteli, temiz enerjiye, ödenebilir koşullarda erişim, temel bir haktır. Bunu sağlamak ise devletin temel görevidir.
Üretimden iletime, dağıtımdan satışa, bu hizmetin tek elden ve kamu eliyle yönetilmesi, bu görevin hakkıyla yerine getirilmesinin ön koşuludur.
KARAKIŞ FONU KURULSUN!
Bugüne yine doğalgaz zammı ile uyandık: Bugünden itibaren geçerli olacak yeni tarifeye göre; sanayi abonelerine yüzde 48, elektrik amaçlı tarifeye ise yüzde 46 zam yapıldı.
Konutlara henüz zam gelmemiş olması yanıltmasın. Çünkü ülkemizde doğalgazın sadece küçük bir kısmı (%6) ısınma amaçlı kullanılıyor.
Sanayici doğalgazı pahalı kullanınca, ürettiği ürünü de zam yapacak; İğneden ipliğe her şey zamlanacak. Olan yine halka olacak…
İktidar enerji şirketlerine bir kez daha teslim oldu.
İktidara çağrımızdır: Şirketleri değil, bir kez olsun vatandaşı düşünün.
Kara kış fonu oluşturun. Enerjideki vergi yükleri ve zamları vatandaşın cebinden değil, bu fondan karşılayın. Fakir fukara kışı rahat geçirsin.”