MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli partisinin TBMM’de grup toplantısında gündemi değerlendirdi.
MHP lideri Bahçeli’nin konuşmasından satır başları:
* Bir hususu tarih kayıtlarında not etmek gerekir ki medeniyetler mücadelesi sürdüğü sürece, Türklük var olduğu sürece tarihin tekerrür etmesi kaçınılmazdır.
*Yine üzerimize geleceklerdir. Müslüman Türk milletinin Anadolu coğrafyasında tutunan bin yıllık varlığı, birilerini sürekli rahatsız etmiştir.
* Fail ve figüranlar farklı olsa bile izledikleri yol hep aynıdır. 1918’den 1923’e varıncaya kadar yaşanan her zorluk, katlanılan her çile, esnafından eşrafına köylüsünden kentlisine, gencinden yaşlısına, herkesi aynı kahramanlık altında yek vücut haline getirmiştir.
* Şimdi adım adım 2023’e yürüyoruz. Şunu biliniz ki, 1918’den 1923’e kadar geçen tarih serüveni, 15 Temmuz 2016’daki darbe girişiminden bugüne kadar üç aşağı beş yukarı aynı şeyler yaşanmıştır.
* 16 Nisan 2017’de yapılan halk oylamasıyla kabul edilen Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, 2. demokratik atılımdır.
“ZİLLET İTTİFAKI SIRTINI ZALİMLERE YASLAMIŞTIR”
* Türkiye ayağına vurulmuş prangaları söküp atmaya başlamıştır. Türkiye ayağa kalkmış, yükselişe geçmiştir. Siyasi, ekonomik ablukalar birbirini kovalarken, Türk birliği ülküleri canlanmıştır. Türkiye önüne dikilen kalın duvarları yıkmıştır.
* Bu çerçevede CHP, emperyalizmin gedikli lejyonu, HDP tetikçisi diğerleri de siyasi garnitür olarak alçalmışlardır. Türk milletinden ahlaken ayrılmışlardır. Zillet İttifakı sırtını zalimlere dayamıştır. Cumhur İttifakı ise varını yoğunu Türk milletine adamıştır.
* Zillet İttifakı’nın paydaşları; kimin kiminle yürüdüğü ortadadır. Hiçbir muhalefet partisi, Türkiye’deki muhalefet partileri kadar acınacak duruma düşmemiştir. Bu muhalefet çok ciddi güvenlik sorununa dönüşmüştür.
“HDP KAPATILMALIDIR”
* PKK Zillet İttifakı’nın arkasında duruyor. FETÖ, DHKP-C AK Parti ile Cumhur İttifakı’nın zaafını kolluyor mu? Evet, kolluyor.
* HDP kapatılmalıdır hem de vakit kaybetmeksizin. Bu bölücü ve terör yatağının hukuken defteri dürülmeli, kapısına kilit asılmalıdır. HDP’nin isteğiyle AYM’nin davayı sulandırması doğru değildir. Yıkılan ve yok olan eli kanlı hainlerden başkası olmayacaktır. AYM’nin zamana oynaması teröre su taşımaktır. Davanın seçim sonrasına bırakılması adalete aykırıdır.
“ZEHİRLİ YILANLAR BİRER BİRER DIŞARI ÇIKMAYA BAŞLADI”
* ABD’de bir derginin seçimlerin kan gölüne döneceği ilişkin haberi sonrası devreye The İngiliz Economist girmiştir. Bunlar karanlık odakların husumet aparatlarıdır.
* Seçimler, ufukta belirdiği andan zehirli yılanlar birer birer dışarı çıkmaya başlamıştır. Yerin dibine atsalar da biz yer küreyi patlatıp patlatıp çıkarız. İşte meydan işte millet, işte er. Kendine güvenen gelsin deriz.
“NATO’YA MUHTAÇ DEĞİLİZ”
Kur’an-ı Kerim’in yakılması saldırganlıktır. Bunu kınamak gerçekten yetmez. Bu ülkeler ABD’nin kuklalarıdır. Buna ifade özgürlüğü diyenler suç ortağıdır. MHP, kitabımıza el uzatan kim olursa olsun hem bu dünyada hem de Mahkeme-i Kübra’da hesaplaşacak bunlara asla taviz vermeyecektir.
“HEDEF SADECE TÜRKİYE DEĞİL”
İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliği terörizme verdikleri desteğin kesilmesine bağlanmıştır. Rusya ile Ukrayna arasında süregelen çatışmalardan sonra endişeye kapılan İsveç’in, NATO üyeliğinin olumsuz sonuçlanmasını sağlamak ihtimal dahilindedir.
İki ihtimal de faşist, ırkçıdır. Hedef sadece Türkiye değil tüm İslam alemidir. Bu saatten sonra İsveç’in NATO üyeliği suya yazılmış yazı gibidir. Viking uzantıları ardına efendilerini alsa da İslam’ın sancağını zedelemeye gücünü yettiremeyecektir.
NATO ile doğmadık, NATO’suz da şükür ölmeyiz. Kur’an-ı Kerim bir kağıttan ibaret değildir. İlahi takdir ve hüküm bellidir. Yanacak olan günahkarlardır. Zalimlere destekçilerine seslenerek şu hükmü hatırlatıyorum; Allah’tan başka galip yoktur.