Partisinin grup toplantısında açıklamalarda bulunan MHP lideri Devlet Bahçeli, Anayasa Mahkemesi'ne seslenerek, "HDP, TBMM'ye sızmış düşman bakiyesidir. Böylesi parti görünümlü bir örgütün siyaset hayatımızda bulunması haksızlıktır. Bu bölücü kapatılmasın da Hazine'den aldığı paraları terör örgütüne akıtmaya devam mı etsin? AYM'nin hala neyi beklediğini sormayalım mı?" dedi.
Bahçeli'nin açıklamalarından öne çıkan satırlar şu şekilde:
Attığımız her adımı sevgiyle, sebatla, şükürle ve inançla perçinliyoruz. Sevmeyene karınca yük, sevene filler karınca. Biz bu ülkeyi çok seviyoruz. Masalarda değil, meydanlardayız. Haklı ve tarihi mücadelemizde kesinlikle gevşemeyeceğiz.
"MHP ANKET ŞİRKETLERİNİ BOZGUNA UĞRATA UĞRATA GELİYOR"
Milliyetçi Hareket Partisi, algı oyunlarını bozarak geliyor. İftira düzeneklerini yıkarak geliyor. Milliyetçi Hareket Partisi, kiralık kalemlerin sahiplerini yenerek geliyor. Milliyetçi Hareket Partisi, anket şirketlerini bozguna uğrata uğrata geliyor.
Ona buna el açan siyasi güruhun önümüze taş koyması, kararlı duruşumuzu sarsmaya kalkışması beyhudedir. 2023 yılında, cumhuriyetin 100. yıl dönümü demokrasinin zaferiyle kristalleşecek, Türkiye'nin hızına kimse yetişemeyecektir. Biz, Türkiye'nin, Türk dünyasının ve Türk milletinin hatır bilen, haya bilen, hakikat bilen haysiyetli neferleriyiz. Biz Milliyetçi Hareket Partisi'yiz.
"GELECEĞİN SÜPER GÜCÜ TÜRKİYE CUMHURİYETİ'DİR"
Geleceğin süper gücü Türkiye Cumhuriyeti'dir. Cumhur İttifakı, Türkiye'nin birlik ve beraberlik şuurudur. 2023'te adayımız belli, kararımız nettir.
Allahu Teala'nın ilk emri "Oku"dur. İlk yarattığı da kalemdir. Aklı kalemden, kalemi ahlaktan, ahlakı ilimden, ilmi imandan ayrı görmek, ayrı düşünmek çok zor, hatta imkansızdır. Kalemsiz kelam yetim, kelamsız kalem yitiktir. Biz inanışımızda alimin ölümüyle alemin ölümü bir tutulmuştur. İlim ve hikmet sahibi büyüklerimiz, tarihimizin her döneminde milletimizin yük akları olmuşlardır. Öğrenmek, kalp sefasıdır. Öğretmek ise kadir ve kabiliyet sefaretidir. İlk kalemi elimize aldığımızda, ilk harfi beyaz sayfalara yazdığımızda hayat boyu devam edecek, yaklaştıkça uzaklaşacak, uzaklaştıkça çekim gücünü artıracak bir süreç de başlamış olacaktır.
"ÖĞRETMEN DEMEK DÜNYA DEMEKTİR"
Öğretmen demek dünya demektir. Öğretmen gönülleri buluşturan, geleceğimizin hamurunu yoğuran ön yüzümüzdür. Öğretmen, gerçekte ona yakın olanları ve öğrencilerini doyuran, ileriye dönük dağınık ve başı boş hareketlerine çeki düzen veren, seven, sevdiren, güzeli gösteren, akıl ve ahlak uyumunu teyit eden yüksek misyonun unvanıdır. Öğretmenlerimizin öğrencilerine yakın ilgi ve alakası, bana kalırsa Allah'ın müstesna bir hediyesidir. Öğretmeni sevmek, insanın kendisini sevmesidir.
"ATANAMAYAN HİÇBİR ÖĞRETMEN BIRAKMAYACAĞIZ"
Mutlu ve huzurlu, kaygı ve korkudan sıyrılmış, geçim derdini yenmiş bir öğretmen milletimizin en kudretli gücüdür. Bu güç, geleceğin koordinatlarını çizecek, gelecek nesilleri yetiştirecektir. Öğretmenin hayatı, ailesi ve öğrencileri arasında olmak suretiyle en az iki akış halindedir. Bu akışta görülen sorunlar, yarınlarımızı riski atacaktır. Bizim gelecekten tasarruf etmeye ne hakkımız ne haddimiz ne de yetkimiz vardır. O halde öğretmenlerimize ne yapsak, hangi haklara versek bin defa helal olsun diyorum. Üzerimize ne düşerse yapmanın sözünü veriyorum. 3600 ek göstergeye hak sahibi öğretmenlerimiz resmen kavuşacaklardır. Şimdiden hayırlı olsun. Atanamayan hiçbir öğretmen bırakmayacağız. Hepsi kadroya geçirilmelidir. Kanaatimiz ve kararlılığımız budur.
"İHANET BİR HAK DEĞİLDİR"
Ahlaklı insan sorumluluk bilinci yüksek insan demektir. Bir sorunun başka bir sorunla çözüldüğü ise görülmemiştir. Sıkıştıkları her saha ve zeminde demokrasi propagandası yapan bölücü ve yıkıcı odaklar aslında anarşizme saplanmış, bayraksızlardır. Barıştan, haktan, hukuktan bahsedip yapmadıkları iğrençlik ve ihanet bırakmayanlar her seferinde çürük tahtaya çivi çakmakla uğraşan vatansızlardır.
İhanet bir hak değildir. Suç işlemek bir hak değildir. İnsan öldürmek bir hak değildir. Bunların hepsi hukukun direkt konusudur. Biz kişi hak ve hürriyetine, düşünce serbestliğine, bir başkasının güvenlik sınırlarını ihlal etmediği sürece bağlıyız. Fakat bu haklar kişisel olmaktan çıkıp kolektif bir özelliğe büründüğü andan itibaren karşı çıkışımız kaçınılmazdır. Küfür bir hak değil, ahlak sorunudur. Terör hak değil, ağır bir insanlık suçudur.
ABD'YE 'ENES KANTER' TEPKİSİ
Temel hak ve hürriyetler ekseninde mangalda kül bırakmayan çevrelerin varmak istediği nokta neresidir? Küresel cinayetlere sessiz kalmak, insan onurunun ayaklar altına alınmasına tepkisiz durmak bir hak mıdır? ABD'nin 10 Kasım 2022 tarihinde, Litvanya'da dünya özgürlükler kongresine Enes Kanter isimli tescilli teröristin katılması, Cumhurbaşkanımızın iftiralara maruz kalması bir hak mıdır?
YİNE LGBTİ+'LARI HEDEF ALDI
LGBTİ'yi desteklemek bir hak mıdır? Yoksa bir sapkınlık mıdır? İstiklal Caddesi'nde bombayla bebek arabası devirmek, altı insanımızı katletmek bir hakkın konusu mudur? TV'lerde sabitleşmiş sözde yorumculara, aydınım diye ortalıklarda gezinen şarlatanlara bilmediğimiz hak ve hukuk zemininde katlanmak mümkün ve muteberdir?
'HDP KAPATILSIN' ÇIKIŞI
Terörle mücadele hakkımız milli varlığımız için hayat memat konusudur. 19 Kasım 2022 gecesi icra edilen Pençe Kılıç, Türkiye ve Türk Milleti'nin hukuki ve meşru bir hakkıdır. Harekatın durdurulması için dünyaya çağrı yapan HDP, TBMM'ye sızmış düşman bakiyesidir. Böylesi bir parti görünümlü örgütün siyaset hayatımızda bulunması haksızlıktır. Bu bölücü şebeke kapatılmasın da hazine yardımıyla teröristlere yardıma devam mı etsin? AYM'nin hala neyi beklediğini sormayalım mı?
HDP, Türk siyasetine tuzaklanmış zaman ayarlı bombadır. 2023'te bölücü siyasete artık son verilmelidir. İlle de siyaset yapalım diyorlarsa toplasınlar büyük kongrelerini, iltica etsinler tek yumurta ikizleri CHP'ye. CHP'yi HDP'den HDP'yi de CHP'den ayrı tutmamız hayaldir. HDP ile iş tutup aynı gayelerle toplanan herkes bu sözümün aracısız muhatabıdır. İstiklal'deki kanlı saldırının 2023 seçimleri için siyasi bir mahiyet taşıdığını iddia edenler bu milletin evladı olamazlar, bu vatanın sahibi olamazlar. CHP'nin bazı yöneticilerine bakıldığında bomba patlatan teröristleri aklama çabasında oldukları fark edilecektir.
SOYLU'YA 'SAHİP ÇIKTI'
Sorarım sizlere, bu iki partinin HDP'den ne farkı vardır? Bir CHP'li çıkıp teröristin PKK üyeliği muamma diyebiliyor. Bir İP'li çıkıp "Ne delil var?" diye sorabiliyor. Bir başka ucube, İstiklal saldırısını hükümetin düzenlediğini iddia edebiliyor. Zillet İttifakı'nın teröristlere avukatlık yapması utanç verici bir alçalmadır.
İçişleri Bakanımıza 'alçak' diyen, haksız suçlamalarda bulunan, surda gedik açmak için çırpınan, PKK -YPG adına saldıran terörist sevicilerin topu alçağın da alçağıdır. Namerttir. TSK'ya iftira atanların alayı birden paralı askerliğe talip olmuş müptezellerdir.