Bahçeli'nin açıklamasından öne çıkan satır başları:
MARMARA DENİZİ'NDEKİ KİRLİLİK
Marmara Denizi'nde Mart ayından itibaren baş gösteren ve kıyılarımızda feci bir boyuta ulaşan deniz salyası istilası bir kez daha düşünmemize yol açmıştır. Büyük oranda kirli su ve tarımsal atıklar sonucu ortaya çıkan mikrobiyolojik varlıklar yaygın ve yoğun şekilde sahillere tutunmuştur.
Bazı kıyı şeritlerimizde insanlarımızın denize çıkması engellenmiştir. Deniz salyasının kıyılarımızda dikey bir hareketle dibe doğru indiği ve deniz canlılarının oksijeninin kesildiği görülmektedir. Bir çevre felaketiyle karşı karşıya olduğumuz açıktır.
Çevre etiği ne kadar önemliyse, siyasi etik kuralları da bir o kadar önemlidir. İhlali düşünülemeyecektir. Dilek ve ümidimiz siyasi etik yasasının daha fazla gecikmeden, süratle çıkarılmasıdır.
"SEROK AHMET'E SIR VERMEYİN"
Geçmişine sırt dönüp, çıkarlarının peşine düşenlerin görünürlüğü artmıştır. Devletin en üst makamlarında görev alanların mahremiyetlerine emanet olan konuları ulu orta konuşmaları, dün birlikte olduklarını, bugün karalamaya çalışmaları münafıklık alametidir. Türkiye'de başbakanlık yapmış bir şahsın, kendisi ile birlikte mezara gitmesi gereken sırları döküp saçması bu milletin kimlerin elinde kaldığına bariz bir delildir. Ketumiyet yoksa, karakter yoktur. Gizlemeyi bilmeyenin yönetmesi mümkün değildir. Serok Ahmet böyle biridir. Gelecek Partisi yöneticilerine tavsiyem şudur, bu Serok'un yanında sakın konuşmayın, aman ha sır verme gafletine düşmeyin. Keza aynı şey selamsız Babacan için de geçerlidir.
HDP'YE KAPATMA DAVASI
HDP'nin kapatılma süreciyle, bölücü milletvekillerinin dokunulmaz dosyalarının görüşülmesi maalesef aksamaktadır. Ancak, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Anayasa Mahkemesi tarafından iade edilen HDP'nin kapatılmasını esas alan iddianamenin eksikliklerini gidererek dün tekrar açmıştır. Bundan sonra bütün gözler AYM'ye çevrilmiştir. Bu mahkemenin de ikinci kez iade seçeneği kalmamıştır. Türkiye, vatan topraklarında ve sınır ötesinde teröre karşı kazanmış olduğu üstünlüğü TBMM'de kaybedemez. Hiç kimse de buna hizmet edemez. HDP'nin kapatılması artık hukukun konusudur. Kanlı ve karanlık sayfa artık kapatılmalıdır.
AHMET ŞIK AÇIKLAMASI
TİP'li bir milletvekilinin, "Bu devlet katil, bu devleti yıkmamız gerekiyor. Türkiye Cumhuriyeti katil bir devlettir" iftiraları karşısında ne yapacağız? Bu hainin dokunulmazlığını kaldırıp, adalete teslim etmeyecek miyiz? Böyle bir alçak TBMM'de bizimle aynı havayı teneffüs ediyor. Bu suçlu bilmelidir ki, Türkiye Cumhuriyeti katil olsaydı bugün bulunduğun yer TBMM değil, mezarlık olurdu.