MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında açıklamalarda bulundu.
Bahçeli'nin açıklamasından öne çıkan satır başları:
MHP sahadadır, kalptedir, milli kaderin taşıyıcı siyaset omurgasıdır. Biz çıkarlarımızın değil, ülkülerimizin peşindeyiz. Biz yalanın değil hakikatin izindeyiz. Halkın yanındayız, helalin safındayız.
Son günlerde Cumhur İttifakı'nı hedef alan alçak kampanyalara tamamiyle kulağımız tıkalı, gözümüz de gönlümüz de kapalıdır. Şirret niyetlerinin esiri olanlar ne derse desin, Cumhur İttifakı dünden daha güçlü bir şekilde ayaktadır. Cumhur İttifakı, Kuvayi Milliye ruhudur.
Akıllarınca ittifakımızda çatlak arayanlar, her konuyu çarpıtanlar bundan sonra da bu yollarda nal toplamaya devam edeceklerdir. Cumhur İttifakı camdan yapılmış vitrin süsü bir vazo değildir ki çatlasın. Türk milletinin ruh kökünden doğan erdemli bir ittifakın çatlaması değil, çekemeyenleri, Türkiye'nin önünü kesmek için faal olan mihrapları çatır çatır çatlatması doğaldır, olan da budur.
"ABD, GÜLEN'İ DERHAL İADE ETMELİDİR"
15 Temmuz milli birlik ve dayanışma hissiyatıyla Türkiye'nin dibi zehirli haşeratlarla dolu karanlık bir uçurumun kıyısından çekip alındığı tarihtir. Bu nedenle 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik günüdür. Yıllarca TSK'ya yasadışı yollarla sirayet eden FETÖ'cüler en sonunda Türk milletine silah doğrultmuş, mermi ve bomba yağdırmışlardır. 15 Temmuz FETÖ kalkışmasına karışan kim varsa, kim ortak olmuşsa, ismi, unvanı ne olursa olsun Türk askeri değildir.
Türkiye düşmanlığı konusunda eğitilmiş şakirtleri, maklube yiyerek, ışık evleri ismiyle açılan karanlık meskenlerde örgütlenerek vatana ihaneti dokumuşlardır. FETÖ'cü teröristler, Asya'nın hristiyanlaştırılmasına hizmetle görevlendirilmiş, Kürdistan'ın doğumunu hızlandırmak için tembihlenmiş yüz karalarıdır.
İmralı canisi nasıl başına çuval geçirilip Türkiye'ye getirilmişse Fethullah Gülen de aynı şekilde derdest edilip ülkemize getirilmelidir. Başka çare yoktur. Eğer ABD, FETÖ'yü Türkiye aleyhine imal etmemişse Fethullah Gülen'i derhal Türkiye'ye iade etmelidir.
İP Başkanı, FETÖ'cüleri kastederek 'Bütün ağababaları uçup gitti, ne kadar gariban varsa içerde' demiştir. Gariban dediği, soruları çalan hırsızlardır, kalemini ve vicdanını satan savcı ve hakimlerdir. İçeridekiler gariban değil casusdur, haindir, katildir. CHP yönetimine göre 15 Temmuz tiyatrodur, masaldır. CHP emperyalizmin dolmuşuna binmiş, melanet yolculuğuna çoktan çıkmıştır.
KILIÇDAROĞLU'NU HEDEF ALDI
Kılıçdaroğlu, yalan ve iftira kampanyasına her gün yenisini eklemektedir. Biz onu dinlerken utanıyoruz ama o konuşurken utanmıyor. Kılıçdaroğlu demiş ki "Bahçeli bütün bürokratik kadrolarını devlete yerleştiriyor" Öncelikle şunu söylemek isterim ki milliyetçi ülkücü hareketin mensupları Türkiye'nin zencileri, dışlanmış vatandaşlar değildir. Bu ülkeye hizmet eden kardeşlerimizin hakkının savunmak bizim için haysiyet nedenidir.
Biz ölsek ne çıkar yeter ki devlet yaşasın. Cennet vatanımız sonsuza kadar var olsun dedik. Ey Kılıçdaroğlu sana sesleniyorum; iddialarınla ilgili bir bildiğin varsa açıklamıyorsan namerdin ağababasısın. En küçük bilgi ve belgen varsa açıklamıyorsan müfterinin en önde gidenisin. Biz hesabi davranmayız, biliyoruz ki kim nasıl bakıyorsa öyle görür. Biz bakınca vatan görüyoruz. Sayın Kılıçdaroğlu sen bakınca acaba ne görüyorsun? Büyük Kürdistan'ı mı? Unutma ki baktığın yer aynı zamanda bittiğin yer olacaktır.
"SEROK AHMET" TEPKİSİ
Çözüm süreci ile ilgili asılsız söylentilerin arka planında da bunlar vardır. Kimse niyet okuyuculuğu yapmasın. Serok Ahmet fitneyi bıraksın, buradan kendisine ekmek çıkmayacaktır. Onun serokluğu bölücülüğün umududur. Edepsizce bizi Kürt ve Kürtçe düşmanı gösteren Serok Ahmet gafletin pençesindedir. Serok Ahmet zillet çamurunun içinde çırpınmaktadır.
İzmir'de bir mitingde CHP ve HDP yan yana gelmiştir. HDP'nin eş genel başkanı çözüm için bebek katilinin üzerindeki tecridin kaldırılmasını istemiştir. CHP'li il başkanı da omuz omuza çalışmaya devam edeceğiz demişlerdir. Bal gibi buz gibi CHP-HDP-İP ortaktır.