CHP Manisa Milletvekili Bekir Başevirgen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kabine toplantısı sonrası yaptığı enflasyon ve hayat pahalılığına ilişkin "sorun ekonomik değil psikolojik" değerlendirmesine tepki gösterdi. Başevirgen, “Cumhurbaşkanı Erdoğan ısrarla müdahale ettiği yanlış ve bilimsellikten uzak ekonomi politikalarının sorumluluğunu üzerinden atmaya çalışıyor.” Dedi.
“FİYAT İSTİKRARINI SAĞLAMAKLA GÖREVLİ KURUMU GÜDÜMÜ ALTINA ALDI”
Türkiye’de fiyat istikrarını sağlamanın Merkez Bankasının görevi olduğunu söyleyen Başevirgen, “Cumhurbaşkanı Erdoğan ‘Etiketlerde ve ilanlarda yüksek oranda fiyat artışı yapılıyor. Çalışanların ücretlerine yapılan her artış cebe girmeden her hizmete yansıtılıyor. Aynı ürün ve hizmetin farklı yerlerdeki fiyat makasının çok açıldığı durumlar var. Demek ki bir fiyatlama güdüsüyle karşı karşıyayız. Bu da sorunun ekonomik değil psikolojik olduğuna işaret ediyor’ ifadelerini kullandı. Oysa bizzat Cumhurbaşkanının kendisi, asli görevi enflasyonu kontrol altında tutarak istikrarlı bir yapıya dönüştürmek, yani fiyat istikrarını sağlamaya çalışmak olan Merkez Bankası’nın başına kendi bürokratlarını atadı ve bağımsız olması gereken bir kurumu adeta güdümü altına aldı. Bu açıklaması ile de Merkez Bankası’nı görevini yapmamakla itham ediyor.” Dedi.
“SORUN PSİKOLOJİK DEĞİL TAMAMEN YÖNETSEL”
Başevirgen yaptığı açıklamada, “Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin uygulanmaya başlandığı 24 Haziran 2018’den itibaren Murat Uysal, Naci Ağbal ve Şahap Kavcıoğlu’nu kendisi atayıp yine kendisi görevden aldı. Hatta Murat Çetinkaya’nın görevine ‘söz dinlemiyordu’ diyerek son verdi. Yani Merkez Bankası’nın başına geçecek bürokratların, kendisinin sözünü dinlemeleri gerektiğini, dinlemeyenlerin de görevlerine son verileceği mesajını verdi. Merkez Bankası’nın başında kim olursa olsun aslıda kurumu yöneten Cumhurbaşkanı Erdoğan’dı. Kendisinin ekonomist olduğunu iddia edip faiz sebep, enflasyon sonuç diyerek dövizi patlatan, enflasyona tarihi rekorlar kırdıran, vatandaşın alım gücünü tarihte benzeri görülmemiş şekilde düşüren de Cumhurbaşkanı’nın bizzat kendisidir. Sorumluluk da kendisine aittir. Yani sorun Cumhurbaşkanı’nın iddia ettiği gibi psikolojik değil tamamen yönetseldir.” Diye konuştu.