CHP Manisa Milletvekili Bekir Başevirgen, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın faiz indirtmeye başladığı Eylül 2021’de 100 lira olan bir mal ve hizmet sepeti için bugün vatandaşların TÜİK’e göre bile 448 lira ödemek zorunda kaldığını hatırlattı. Başevirgen, “Türkiye, şu anda Arjantin, Suriye, Güney Sudan, Zimbabve ve Filistin gibi ülkelerle aynı enflasyon liginde bulunuyor. Avrupa’da ise 31 ülkenin yıllık enflasyonu Türkiye’nin temmuz ayındaki aylık enflasyonun altında” dedi. Enflasyonun, hayat pahalılığının vatandaşları kredilere ve kredi kartlarına yönlendirdiğini söyleyen Başevirgen, “İcra takibine alınan bireysel kredi ve kredi kartı borçlarında yılbaşından bu yana 47 milyar lira yani yüzde 103,7 oranında artış yaşandı” açıklamasını yaptı.
CHP Manisa Milletvekili Bekir Başevirgen, Türkiye’deki enflasyon oranıyla dünyadaki oranları karşılaştırdı. Vatandaşların yüksek enflasyon ve beraberinde getirdiği hayat pahalılığı nedeniyle kredi ve kredi kartlarına sarıldığını ve borçlarını ödeyemez hale geldiğini hatırlatan Başevirgen, konuya ilişkin bir açıklama yaptı.
“MİLYONLARCA VATANDAŞIMIZ BİLİNÇLİ ŞEKİLDE YOKSULLAŞTIRILIYOR”
TÜİK’in enflasyon verilerini eleştiren Başevirgen, “Türkiye İstatistik Kurumu’na göre (TÜİK) eylülde enflasyon aylık yüzde 2,97 arttı, yıllıksa yüzde 49,38’e düştü. Bağımsız akademisyenlerin oluşturduğu ENAG’sa eylülde aylık enflasyonu yüzde 5,34, 12 aylık enflasyonu ise yüzde 88,68 olarak hesapladı. TÜİK ve ENAG’ın eylül enflasyonunda aylık 2,37, yıllık 39,25 puanlık fark milyonlarca kişinin bilinçli ve hesaplı şekilde yoksullaştırıldığının kanıtıdır” dedi.
Vatandaşların yoksulluğunu TÜİK’in bile gizleyemediğini söyleyen Başevirgen, “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın faiz indirtmeye başladığı Eylül 2021’de 100 lira olan bir mal ve hizmet sepeti için bugün vatandaşlar TÜİK’e göre bile 448 lira ödemek zorunda bulunuyor. Yani artış hızı yavaşlasa da hayat, vatandaşlarımız için her geçen gün daha pahalı hale gelmeye devam ediyor. Yaşanan enflasyon temmuzda sadece yılın ilk altı ayındaki enflasyonun tahribatı giderilen kamu çalışanlarının maaş ve ücretleri ile emekli aylıklarının satın alma gücünü yıpratmaya devam ediyor” ifadelerini kullandı.
“AVRUPA’DAKİ 31 ÜLKENİN YILLIK ENFLASYONU TÜRKİYE’NİN TEMMUZ AYINDAKİ AYLIK ENFLASYONUN ALTINDA”
Türkiye’nin, şu anda Arjantin, Suriye, Güney Sudan, Zimbabve ve Filistin gibi ülkelerle aynı enflasyon liginde bulunduğuna dikkat çeken Başevirgen, “G-20 ülkeleri içerisinde Türkiye Arjantin’den sonra enflasyonu en yüksek ikinci ülke konumunda. Dünyadaki 83 ülkenin yıllık enflasyonu Türkiye’de eylül ayında yaşanan yüzde 2,97 oranındaki aylık enflasyondan daha düşük. Türkiye, TÜİK’in yüzde 49,38 dediği yıllık enflasyonla Avrupa’da da açık ara birinci konumunu sürdürüyor. İkinci sıradaki Rusya’nın enflasyonu yüzde 9,1. Türkiye’nin yıllık enflasyonu Avrupa’da en düşük enflasyona sahip ülke olan, Letonya, İtalya ve Litvanya’nın yıllık enflasyonunun 70 kat üzerinde. Avrupa’da Türkiye dışında çift haneli yıllık enflasyon yaşayan ülke yok. Avrupa’daki 31 ülkenin yıllık enflasyonu Türkiye’nin temmuz ayındaki aylık enflasyonun altında” diye konuştu.
“AİLELER ÖĞÜN ATLAMAYA YA DA KISMEN AÇ KALMAYA YÖNELİYOR”
Başevirgen, gıda enflasyonundaki yüksek artışı da hatırlatarak, “Yüzde 43,72 olan gıda enflasyonu oranıyla Türkiye, Avrupa ve OECD ülkeleri sıralamasında iki yıldır birinciliğini sürdürüyor. Dünya gıda enflasyonu sıralamasında ise Türkiye, Arjantin, Zimbabwe, Güney Sudan’ın ardından dördüncü sırada. Eylül itibarıyla yüzde 43,72 olarak açıklanan yıllık gıda enflasyonuna karşılık, TÜİK’in enflasyon sepetinde yer alan bazı ürünlerin fiyatlarındaki yıllık artışlar bu rakamın çok üzerinde. Gıda maddeleri sanayiinin talep ve satışlarında son iki ayda başlayan gerileme, hanelerin erişilmesi güçleşen gıda maddelerine yaptıkları harcamayı azalttığını, öğün atlama ya da kısmen aç kalmaya yöneldiğini işaret ediyor” açıklamasını yaptı.
“KREDİ VE KREDİ KARTI BORÇLARI YILBAŞINDAN BU YANA 47 MİLYAR LİRA ARTTI”
Önlenemeyen enflasyonun, hayat pahalılığının vatandaşları kredilere ve kredi kartlarına yönlendirdiğini söyleyen Başevirgen, vatandaşların kredi ve kredi kartlarına olan borçlarındaki patlamaya dikkat çekti. Başevirgen, “Vatandaşların bireysel kredi ve kredi kartı borçları, 20 -27 Eylül arasındaki haftada 64,1 milyar lira artarak 3,6 trilyon liraya yaklaştı. Söz konusu haftada bireysel kredilerinin bakiyesi 20,7 milyar lira artarak 1 trilyon 893 milyar liraya, kredi kartı borç bakiyesi ise 43,2 milyar lira artarak 1 trilyon 669 milyar liraya çıktı. Tüketicilerin bankalara olan borçları 2023 yılı sonuna göre 834 milyar lira yani yüzde 30,6 oranında arttı. Bu dönemde bireysel kredilerin bakiyesi 335,6 milyar lira, kredi kartı borç bakiyesi ise yüzde 42,6 artışla 498,6 milyar lira oldu” dedi.
İcra takibine düşen kredi ve kredi kartı borç verilerine de paylaşan Başevirgen, “Bankalar ve finans kuruluşlarının tüketicilerden zamanında tahsil edilemediği için icra takibine aldıkları bireysel kredi ve kredi kartı alacakları ise son haftada da 1 milyar lira daha artarak 93,4 milyar liraya çıktı. Bankalar tarafından icra takibine alınan bireysel kredi ve kredi kartı borçlarında yılbaşından bu yana 47 milyar lira yani yüzde 103,7 oranında artış yaşandı. Yılbaşından bu yana batık kredi kartı borçlarında yüzde 190,8, batık bireysel kredi borçlarında ise yüzde 59,1 oranında artış oldu. Faiz oranlarında yaşanan yüksek seyir ve yüksek enflasyon, geliri yeterince artmayan vatandaşların borçlarını geri ödemelerini zorlaştırıyor. Vatandaşlar giderek yeni bir borç krizine giriyor” diye konuştu.