Resmi Gazete ’de 6 ve 7 Ocak 2022 tarihlerinde yayımlanan Cumhurbaşkanı Kararları ile Kastamonu ve Manisa’da 611.848 m², Mersin ve Ankara’da ise 376.494 m²’lik alan orman sınırı dışına çıkarıldı. CHP Manisa Milletvekili ve Tarım Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Bekir Başevirgen bu kararı orman katliamına davetiye çıkarılması olarak değerlendirdi.
“684 hektarlık orman, arsa olarak tescillendi”
Yayımlanan son iki karardan önce üç ayrı kararın daha çıkarıldığını söyleyen Başevirgen, “Bu kararların bir tanesi Bakanlar Kurulu, ikisi de Cumhurbaşkanı Kararıydı. Bu kararlarla İstanbul, Kocaeli, İzmir, Kütahya ve Bursa illerindeki bazı orman alanlarının orman sınırları dışarısına çıkarılmasını sağlandı. Bu alanların toplam büyüklüğü 5 milyon 855 bin 446 m² idi. Böylece 2018 yılında 6831 Sayılı Orman Kanununa eklenen Ek 16. Madde Kapsamında yürürlüğe konulan Orman Sınırları Dışına Çıkarma İşlemlerine İlişkin Yönetmelik ile bugüne kadar 6 milyon 843 bin 788 m2’lik ormanlık alan orman vasfından çıkarılarak arsa olarak tescillenmiş oldu. Bu, yaklaşık 684 hektarlık orman alanı demek.” Diye konuştu.
“Anayasaya Aykırı”
Yayımlanan bu kararların 2018 yılından önce bir şekilde tahrip edilmiş ormanlık alanlar ile taşlık ve kayalık olan orman alanların yerleşime açılmasına sebep olduğunu söyleyen Başevirgen, “Yapılan bu uygulamalar anayasaya aykırıdır. Anayasamızın 169. Maddesi “Bütün ormanların gözetimi Devlete aittir. Devlet ormanlarının mülkiyeti devrolunamaz...” hükmü ile “Ormanlara zarar verebilecek hiçbir faaliyet ve eyleme müsaade edilemez. Ormanların tahrip edilmesine yol açan siyasi propaganda yapılamaz; münhasıran orman suçları için genel ve özel af çıkarılamaz. Ormanları yakmak, ormanı yok etmek veya daraltmak amacıyla işlenen suçlar genel ve özel af kapsamına alınamaz.” Hükümleri bulunmaktadır. Yani Anayasamız, ormanları koruma güvencesini devlete görev olarak tevdi etmiştir.” Diye konuştu.
“Ekosistem Bozuluyor”
Bu uygulamaların savunulur bir yanı olmamasına rağmen hala çıkarılan Cumhurbaşkanı kararlarını savunan kişi ve kurumların olmasının çok vahim olduğunu söyleyen Başevirgen, “ ‘Üzerinde yeterli miktarda ağaç bulunmuyorsa orası orman değildir’ düşüncesi son derece yanlış. Orman alanları bir bütün olarak düşünülmelidir. Orman çok büyük bir ekosistemdir. Bu ekosistemde bulunan bütün bileşenlerin önemli fonksiyonları var. Orman; ağaç, diğer bitki, hayvan, mikroorganizma ve toprak gibi canlı cansız unsurların birleşiminden meydana geliyor. Üzerinde ağaç yok diyerek taşlık, kayalık alanlar orman dışına çıkarılırsa o ekosistemin bütün dengesi bozulur.” Diye konuştu.
“Betonlaşmaya Göz Yumulacak, Tahribat Büyütülecek”
Taşlık, kayalık olmayan ve üzerinde birçok ağacın bulunduğu İzmir Bayraklı ’da ki 3 milyon 753 bin 603 m2 ormanlık alanının da orman sınırı dışına çıkarıldığını hatırlatan Bekir Başevirgen, “Yani ihtiyaç duymaları halinde ağaçları keserek betonlaşmaya göz yumacak ve kapalı orman alanları içerisinde bulunan açıklıkları bile yapılaşmaya açabilecekler. Sonrasında yol, alt ve üst yapılaşma gerekçeleriyle tahribatı iyice büyütecekler.” Dedi.
“Ormana Çevrilecek Alanların Ada, Parsel Numaraları İle Mevki Adları Neden Yazılmıyor?”
CHP’li Başevirgen “Öte yandan ilgili Cumhurbaşkanı Kararlarında yer alan ifadeye göre “orman sınırları dışarısına çıkarılan alanların iki katı kadarı, Orman Genel Müdürlüğü’ne ağaçlandırarak orman yapmak kaydıyla verilecek” deniyor. Orman dışına çıkarılan alanların adları bu kararlarda yazılıyken bunların yerine ormana çevrilecek alanların parsel numarası, ada numarası veya mevki adı neden yazılmıyor? Ormandan bir parça koparıp sonra geri vereceğim gibi bir anlayışla ormancılık yapılamaz. “ diye konuştu.
“Orman Katliamına Davetiye Çıkartılıyor, Müteahhitlerin Önleri Açılıyor”
Ülkemizin 23 milyon hektar orman alanı bulunduğunu söyleyen Manisa Milletvekili Bekir Başevirgen, “ ‘Küçük bir kısmını yapılaşmaya açsak ne olur ki?’ diyerek orman katliamına davetiye çıkarılıyor. Alınan bu kararların benzerlerini maalesef birçok yer için çıkarmaya devam edecekler ve belki de on binlerce hektarlık orman alanını yok edecekler. Gözüne kestirdiği alana bina yapmak isteyen birçok müteahhidin önü de bu yolla açılmış olacak. Arsa vasfına dönüştürülen bu alanların kimlere hangi amaç ve bedellerle satılacağına da yakın zamanda göreceğiz. Rant ve talandan beslenen bu zihniyetin yıllarca verimli tarım alanlarını da betonlaştırdığını unutmamak gerek.” Dedi.