Kırklareli CHP Milletvekili Vecdi Gündoğdu, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde gündemle ilgili yaptığı konuşma büyük ses getirdi. İşte Gündoğdu’nun Meclis’te yaptığı konuşmanın tamamı:
"Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; yine yüreğimiz yanıyor. Kuzey Irak’ta gerçekleştirilen operasyon sırasında gelen şehit haberleri tüm milletimizi yine yasa boğmuştur. Gara bölgesinde yürütülen askerî operasyonlarda bölücü terör örgütü, askerlerimizi, polislerimizi, 13 silahsız yurttaşımızı bir mağarada alçakça şehit etti.
Maalesef operasyona katılan 3 askerimiz de bu arada şehit oldu.
Gencecik fidanlarımız, ana kuzularımız yine vatan toprağına düştü.
Tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet, ailelerine ve milletimize bir kez daha başsağlığı diliyoruz.
Bir kez daha, terörün ve teröristin her türlüsünü şiddetle kınıyoruz. Lakin ülkeyi yönetenlerin, sorumluluk makamında olanların görevi sadece başsağlığı dileyip terörü lanetlemek değildir, yönetenlerin sorumluluğu, oturdukları koltuklarında gereğini yapmaktır; gereğini yapamadığında, hata yaptığında o makam koltuklarını da bırakmasını bilmektir.
Milletimiz şehitlerimizin haberini keşke Sayın Cumhurbaşkanından duysaydı.
Hemen her konuda milletimize canlı yayınlarda açıklama yapan Cumhurbaşkanımız, şehitlerimizin acısını da milletimizle keşke paylaşabilseydi, Malatya Valisine bırakmasıydı.
Yurttaşlarımızın şehit edilmesinin ardından sadece kırk sekiz saat geçmeden, milletimiz acı, üzüntü, keder içerisindeyken, şehit evlerinde, mahallelerinde gözyaşı varken,
AK PARTİ kongrelerinde türküler, espriler, şakalar keşke yapılmasaydı.
AK PARTİ kongrelerinde yapılan bu şakaları şiddetle kınıyorum.
Bir şehit anasının parti kongresine canlı bağlantısını keşke yapmasalardı, keşke yapmasaydınız arkadaşlar.
Suudi Arabistan Kralının ölümünde Türk Bayrağı’mızı indirip yas ilan edenler, şehitlerimiz için de yas ilan etmeyi keşke becerebilselerdi.
Sayın milletvekilleri, millet olmak, acıları ve sevinçleri birlikte yaşamaktır; birlikte ağlamak, birlikte gülmeyi becerebilmektir.
Saray hükûmetinin yanlış tercihleri ile sağlık krizi, devlet krizi, ekonomik kriz derken milletimizin üzerine âdeta bir karabasan gibi çöktünüz.
Esnaf, kafe, bar, restoran çalışanları ve işletmecileri dükkânlarına afiş asıyor, artık haykırıyorlar: “Lütfen sesimizi duyun, dükkânımızı kapatmayın, kapatacaksanız da sahip çıkın.” Esnaf nefes alamadığını ve sesini de duyan olmadığını aşağıdan yüksek sesle dile getiriyor.
Sadece esnaf mı? Değil. Çiftçi perişan, çiftçi mazot almış, gübre almış, borçlu; yemciye borçlu, tohumcuya borçlu, Tarım Kredi Kooperatiflerine borçlu, Ziraat Bankasına borçlu, tarlalarına, traktörlerinin hepsine haciz gelmiş; Kanunların emrettiği desteği alamıyorsa bunun sorumlusu da saray hükûmetidir değerli arkadaşlar.
Saray, esnaftan, çiftçiden esirgediğini faiz lobilerine sürekli olarak veriyor.
Bakın, geçen yıl salgın döneminde bütçeden millete verilen destek sadece 6,5 milyar lira ama faizcilere giden, tek bir ayda yapılan ödemeyse tam 22 milyar lira.
Milletimiz de bu gerçeği bilsin. Milletten esirgenen kaynak, faiz lobilerine oluk oluk -şu anda da hâlâ- akıtılıyor.
Sarayın yandaş basını “Markette nasıl az para harcanır?” diye yayın yapıyorsa, devletin resmî ajansı kendi esnafını unutup Japon esnafının hâlini soruyorsa, fakir fukara semt pazarlarının döküntülerinden evinde tencere kaynatmaya çalışıyorsa bunların sorumlusu on dokuz yıldır bu ülkeyi yönetenlerdir.
Üniversiteli işsizler 1 milyonu aştıysa, gençlerimizin işsizlik oranı yüzde 41’i bulduysa 37 üyeli OECD içinde en çok ev genci olan biz isek tek sorumlusu da tamamen bunlardır.
Milletin derdine dertlenmeyenler, feryadını duymayanlar, milletle dalga geçer gibi “2023’te Ay’a çıkıyoruz.” diyorlar fakat milyonlarca öğrenciye hâlâ EBA’yı ulaştıramıyorlar.
EBA’yı ulaştırdıklarına ise baktığımızda tableti ulaştırmadıklarını görüyoruz.
Böyle bir düzen içindeyiz.
Sonra da “Ay’a çıkacaksınız.” diyorsunuz, peki ben de şunu diyorum:
Millet yaya, siz aya. Ay yolculuğunuzda Allah yolunuzu açık etsin."