"AKP'den sorunları çözmesini beklemek, çölde su aramaktan farksız"

Kayseri

İYİ Parti Kayseri Milletvekili Dursun Ataş, “Yirmi yıldan sonra mental anlamda çöküş yaşayan ve kendi çöküşünün faturasını millete ödeten AKP iktidarından ülkenin sorunlarını çözmesini beklemek, çölde su aramaktan farksızdır, ama bu sorunları çözecek İYİ Parti iktidarına çok az kaldı” dedi.

İYİ Parti Kayseri Milletvekili Dursun Ataş, “Yirmi yıldan sonra mental anlamda çöküş yaşayan ve kendi çöküşünün faturasını millete ödeten AKP iktidarından ülkenin sorunlarını çözmesini beklemek, çölde su aramaktan farksızdır, ama bu sorunları çözecek İYİ Parti iktidarına çok az kaldı” dedi. “AKP iktidarı yirmi yıldır her türlü yasama ve yürütme gücünü tek başına elinde tutmasına rağmen sanayide de ülkeyi getirdiği durum ortadadır” diyen Milletvekili Ataş, “AKP,  Merkez Bankasının içini boşaltılmış, Türkiye’yi elindeki tüm döviz rezervi borç ve emanet alınmış kaynaklardan oluşan bir ülke hâline getirilmiştir” diye konuştu. 

İYİ Parti Kayseri Milletvekili Dursun Ataş, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) parti grubu adına söz aldı. Meclis’te görüşülen endüstri bölgelerinde ÇED sürecinin kaldırılmasına yönelik düzenleme üzerine konuşan Ataş, “ÇED raporu sürdürülebilir, doğal bir çevre için gerekli unsurdur ancak iktidar partisi yine, geçmişte birçok örnekte olduğu gibi, doğayı korumaya yönelik ÇED süreçlerinden kaçınmakta, doğanın çeşitli bahanelerle talan edilmesine göz yummaktadır. ÇED süreçleriyle ilgili düzenleme yapılacaksa daha sıkı denetimler, daha büyük yaptırımlar ve daha sistematik bir süreç getirilmelidir. Dolayısıyla, bu maddenin tekliften çıkarılması gerekmektedir” diye konuştu.

DÜNYA TİCARETİNDE 3. LİG SAYILACAK ÜLKELERİN BİLE GERİSİNE DÜŞTÜK

Ülke ekonomisinin gelişimi açısından imalat sanayisinin güçlendirilmesinin önemli olduğunu ifade eden Ataş, “Ancak AKP iktidarı yirmi yıldır her türlü yasama ve yürütme gücünü tek başına elinde tutmasına rağmen sanayide ülkeyi getirdiği durum ortadadır” dedi.  Milletvekili Ataş, “Her gün ismi değişen ekonomi modelleri, ekonomiyi yöneten kişilerin sürekli görevden alınması, istikrarsız ekonomi politikaları, Merkez Bankasının bağımsızlığının hiçe sayılarak tek adama bağlanması akla, mantığa, bilime sığmayan ‘Faiz sebep enflasyon sonuçtur’ teorisi yüzünden bugün yıllık dış ticaret açığı tarihî seviyeleri aşmış, kredi notu ise iflas sınırına gelmiştir. Türkiye, Merkez Bankasının içi boşaltılmış, elindeki tüm döviz rezervi borç ve emanet alınmış kaynaklardan oluşan bir ülke hâline getirilmiştir. Bakınız ‘Türkiye ekonomi modeliyle ihracat artacak ithalat azalacak.’ dediler. Yılın ilk sekiz ayında ihracat artışı yüzde 18,21’de kalırken ithalattaki artış ise yüzde 40,69’la ihracat artışını 2’ye katladı. Sekiz aylık dış ticaret açığı 29,82 milyar dolardan 73,44 milyar dolara fırladı. Yüzde 146,3 artışla geçen yılın tam 2 katına çıktı. İhracatın ithalatı karşılama oranı da bırakın Avrupa Birliği ülkelerini, dünya ticaretinde 3. lig  sayılacak ülkelerin bile gerisine düştük” şeklinde konuştu.

BAKAN YARDIMCISI DA BU KÖTÜ DURUMU BİRİLERİ “ZENGİNİZ, BÜYÜYORUZ” DİYE MASALLAR ANLATSA DA “TÜRKİYE FAKİR ÜLKE” DİYEREK İTİRAF ETMİŞTİR

Ülkenin geldiği bu durumu Bakan Yardımcısının da Komisyon görüşmeleri sırasında itiraf ettiğini ifade eden İYİ Parti Kayseri Milletvekili Dursun Ataş, Bakan yardımcısının Türkiye’yi fakir ülke olarak nitelendirdiğine dikkat çekti. Milletvekili Ataş, “Millete şöyle zenginiz, böyle büyüyoruz masalları anlatsalar da gerçekte bizi kıskanan Avrupa’nın çok gerisinde 8.500 dolar gayrisafi millî hasılasıyla fakir bir ülke olduğumuzu itiraf etmiştir. Evet, bu ülkeyi fakir hâle getiren AKP yirmi yıl sonunda bunu itiraf etmek zorunda kalmıştır. Görüştüğümüz kanun teklifinde sanayicinin sorununu çözmekten, tarihî zirveyi gören dış ticaret açığını düşürmekten, katma değeri yüksek üretimi artırmaktan çok uzaktır. 15 maddelik teklifte sanayinin girdi maliyetlerinin azaltılmasına, ham madde fiyatlarının düşürülmesine, ihracatçıların finansman sıkıntılarının çözümüne, personel maliyetini azaltacak bir teşvike, navlun bedellerine dair bir desteğe yer verilmemiştir. Bunun aksine Cumhurbaşkanına yetki devri, ÇED sürecinin baypas edilmesi, yandaşa mülkiyet devrini sağlayacak düzenlemeler yapılmıştır” dedi.

ÇÖKÜŞÜNÜN FATURASINI MİLLETE ÖDETEN AKP’DEN ÜLKENİN SORUNLARINI ÇÖZMESİNİ BEKLEMEK ÇÖLDE SU ARAMAKTAN FARKSIZDIR

İhracat ürünlerinin hâlâ düşük katma değer ürünlerinden oluştuğunu kaydeden İYİ Parti Kayseri Milletvekili Dursun Ataş, şunları söyledi: Baktığınızda 2021 yılında toplam ihracatımızın kilogram fiyatı yalnızca 1,29 dolar seviyesindedir. Bu rakam Japonya’da 3,86 dolar, Almanya’da 3,68 dolar, İtalya’da 3,21 dolar seviyelerinde gerçekleşmiştir. 2022 Ocak-Nisan döneminde yüksek teknoloji ürün ihracatımızın toplam ihracat içindeki payı ise sadece yüzde 3’tür. Bu oran İsrail’de yüzde 10’u, Güney Kore’de ise yüzde 21’leri geçmektedir. Görülmektedir ki yirmi yıllık iktidar döneminde AKP, Türkiye’nin sanayi bölgeleriyle ilgili makro plan yapamamıştır. Ülkemizi endüstriyel gelişmişlik bakımından zayıf ülkeler grubuna düşürmüştür, AR-GE yatırımlarını yapmamış, katma değeri yüksek üretimi gerçekleştirememiştir. Yirmi yıldan sonra mental anlamda çöküş yaşayan ve kendi çöküşünün faturasını millete ödeten bu iktidarın ülkenin sorunlarını çözmesini beklemek çölde su aramaktan farksızdır, ama bu sorunları çözecek İYİ Parti iktidarına çok az kaldı.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.