CHP PM Üyesi ve İstanbul Milletvekili Özgür Karabat, AKP'nin ucuz iş gücüne dayalı ekonomik sisteminde tıkanma noktasına gelindiğini söyledi. Karabat, 21 yıllık AKP iktidarında halkın refahının artmadığını dile getirirken yoksulluğun sistematik hale geldiğini aktardı. Karabat, çalışan haklarının törpülendiği sistemin sonuna gelindiğini ve baharın yaklaştığını belirtti.
Karabat'ın açıklamaları şöyle:
1-AKP’nin yarattığı ekonomi modelinden neden kurtulmamız gerektiğini bu özel günde, yani 1 Mayıs’ta daha iyi anlamamız gerekiyor. Verilerle tek tek anlatalım...
2-Türkiye’de son 21 yılda 70 milyar dolara yakın özelleştirme yapıldı. Bu dönemde 2,7 trilyon dolar vergi topladı. Bu tutar, 2002 yılına kadar geçen 79 yılda toplanan vergilerden katbekat fazla. 2002’ye kadar kamu üretimdeydi, binlerce fabrika, baraj, yol, köprüler yapıldı.
3-AKP ise neoliberal politikalarla bunların neredeyse hepsini sattı. Vergi geliri artmasına rağmen hastaneler, köprüler, barajlar özel sektöre yaptırıldı, faturası halka kesildi. Dünyanın en büyük 16’ncı ekonomisiyken 21’inci sıraya geriledik.
4-Duble yol yapmakla övünen AKP’nin 21 yıllık iktidarında halkın refahı artmadı. Ucuz iş gücü ile sürdürülebilir yoksulluk sistematik hale getirildi. İhracatta rekor kırılıyor ama emek yoğun sektörlerin düşük katma değerli ürünleriyle...
5- 4857 sayılı İş Kanunu’nun 63. Maddesi’ne göre haftalık çalışma saati en fazla 45 saat olmalı. Ancak OECD verilerine göre Türkiye, Avrupa’da ortalama çalışma saatinin en uzun olduğu ülke. OECD’ye göre Türkiye’de her 4 çalışandan 1’i 50 saatin üzerinde çalışıyor.
6-Köle şartlarında çalışma düzeni kuruldu. Sonuçta, bir işçinin maaşıyla ne araba ne de ev alabilmesi mümkün değil. Karnını bile zor doyuruyor. İşsizlere “Gençlerimiz iş beğenmiyor” diyorlar. Hizmet sektöründe ağır şartlarda ucuza çalışmaları isteniyor.
7-Peki, 15 Mayıs’tan itibaren biz ne yapacağız? Ortak Politikalar Mutabakat Metni’nde bunları kayıt altına aldık. Yasal sınırlarla belirlenen çalışma sürelerine ve fazla mesai düzenlemelerine uymayan işyerlerine ağır yaptırımlar uygulayacağız.
8-Sendikal alanı düzenleyen mevzuatı ILO ve AB standartlarına uygun hale getirecek ve böylelikle çalışanların sendikal hak ve özgürlüklerden çağdaş normlara uygun biçimde ve azami ölçüde yararlanmalarını sağlayacağız.
9-Hatırlayın, 15 Temmuz’u bahane ederek Erdoğan grevleri yasakladıklarını övünerek anlatmıştı. İşçi hakları, ağır çalışma koşulları, denetlenmeyen çalışma saatleri, bunların hiçbiri AKP’nin umurunda değil.
10-2022'de en az 1843 işçi iş cinayetlerinde hayatını kaybetti. 3 ayda en az 463 emekçi iş cinayetlerinde öldü. Ama tüm bunlara göz yuman Erdoğan çekinmeden 1 Mayıs paylaşımı yapabiliyor.
11-Göreve geldiğimizde iş sağlığı ve güvenliği kurallarına uymayan işyerlerine ağır yaptırımlar getireceğiz. İş yerlerinde işçi sağlığı ve güvenliğinin denetlenmesinde, sendika temsilcilerinin de bulunmasını sağlayacağız.
12-Meslek hastalıklarını ILO standartlarına göre yeniden değerlendirecek, meslek hastalıklarına sebep olan nedenlerin kaldırılması için iş hukuku ve tıp alanını kapsayacak çalışmalar yapacak, meslek hastalığı hastanelerinin sayısını arttıracağız.
13-İş yeri müfettişlerinin sayısını arttıracak, iş yeri denetimlerini düzenli hale getirecek, risk bazlı denetimi mümkün kılacak dijital altyapıyı geliştireceğiz. Sendikalaşmayı ve işyerlerinde toplu iş sözleşmesi yapılmasını destekleyeceğiz.
14-Bunların yanı sıra işverene de destek vereceğiz. Sendikalı işyerlerinin rekabet gücünü korumak amacıyla destek modelleri geliştireceğiz. Çalışma hayatında işçilerimizin hakkını alacak bunlar gibi daha onlarca madde belirledik.
15-Bu ülke zengin ve kaynakları adil dağıtılmadığı için halkımız sefalete, işçilerimiz de köleliğe mahkum ediliyor. Kimsenin kuşkusu olmasın buna son vereceğiz ve #SanaSözBaharlarGelecek diyoruz.