CHP İstanbul Milletvekili Av. Mahmut Tanal, 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür nesiller yetiştiren öğretmenlere minnet borçlu olduklarını söyledi.
Eğitimin fedakâr emektarlarının Öğretmenler Günü’nü en içten dilekleriyle kutladığını belirten Tanal, “Hepimizin üzerinde kıymetli öğretmenlerimizin emeği ve hakkı vardır. Öğretmenlerin hakkı ödenmez. Kendimden örnek verirsem: Eğitime ilk adımımı, yatılı bölge okulunda attım. Eğitim hayatım hep yatılı olarak geçti. Öğretmenlerimin yol göstermesiyle, teşvik etmesiyle başarıyı elde ettim ve avukatlık diploması alarak üniversiteyi tamamladım. Eğer öğretmenlerim elimden tutmasaydı, muhtemelen yaşamıma köyde çoban olarak devam edecektim” dedi.
ÖĞRETMENLERİN CEBİNDE KİTAP ALACAK KADAR PARA YOK
Öğretmenliğin, saygınlığına gölge düşürülmemesi gereken bir meslek olduğunun altını çizen Tanal, “Bugün öğretmenler sosyal sorunlarla, maddi sıkıntılarla boğuşmaktadır. Öğretmenlik maaşı yetersiz kalmaktadır. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2002 yılında 470 lira olan öğretmen maaşının, 2021’de 5 bin 100 liraya yükselmesiyle övünmektedir. Biz de kıyaslamaya girersek, 470 liralık maaşla 14 çeyrek altın alınabiliyordu. Şimdiki maaşla 4 çeyrek altın güç bela alınabiliyor. Öğretmenlerin maaşı dün de yetersizdi, bugün de yetersizdir. Geleceğimizin mimarı çocuklarımızı yetiştiren öğretmenlerimiz geçinemiyor. Borç yükü altında eziliyorlar. Faturaya, kiraya, diğer masraflara para yetiremiyorlar. Ailelerini geçindirmek için ek iş yapmak zorunda kalan öğretmenlerimizin cebinde kitap alacak kadar para yok. Bir öğretmenin kitap alamayacak durumda olması ne kadar üzüntü vericidir? İktidar, hamasi, popülist söylemleri bir kenara bırakıp öğretmenlere verdiği sözleri biran önce tutmalıdır. Öğretmenlerimiz, geçim telaşı olmadan sınıfların kapısını açmalıdır” değerlendirmesinde bulundu.
ATANAMAYAN ÖĞRETMENLER DİYE BİR SORUN KALMAMALI
Atanamayan öğretmenlerin sorununun ivedilikle çözülmesi gerektiğini vurgulayan Tanal, ücretli öğretmen, sözleşmeli öğretmen, özel sektör çalışanı öğretmen meselelerinin de çözüme kavuşturulması gerektiğini belirterek, şöyle devam etti: “Atanamayan öğretmenler, ülkeminiz kanayan yarasıdır. Sınavlarda başarılı olan 10 binlerce eğitim fakültesi mezunumuzun yeri okuldur. Ancak atama yapılmıyor. Atanamayan öğretmenlerimiz, meslekleri dışında başka işlerle uğraşmak zorunda kalıyor. Geçtiğimiz günlerde milletçe acı bir hadiseye şahit olduk. Ataması yapılmayan genç öğretmen Fedai Altun, inşaatta çalışırken elektrik akımına kapılarak yaşamını yitirdi. Bunalıma girerek yaşamına son veren atama mağdurları var. Bu gençlerimizin hayatını karartmaya kimsenin hakkı yok. Atanamayan öğretmenler diye bir sorun kalmamalıdır. Öğretmenler arasındaki eşitsizlik de kaldırılmalıdır. Ücretli, sözleşmeli, kadrolu öğretmen ayrımı olmamalıdır. Öğretmenlik Meslek Kanunu bir an çıkarılmalıdır. ‘Belirli süreli iş sözleşmesi’ nedeniyle kıdem, ihbar tazminatı başta olmak üzere birçok haktan mahrum bırakılan, düşük maaş verilen özel öğretim kurumu çalışına öğretmen ve öğreticilerin yaşadığı sorunu da görmezden gelmemeliyiz.”