'Yurttaşa 'Suya gir ıslanma, ateşe düş yanma' deniliyor'

Gündem

Geçim sıkıntısına çözüm üretmeden "Evde kalın, virüsten korunun" diyen iktidara tepki gösteren CHP'li Mahmut Tanal, "Yurttaşa 'Suya gir ıslanma, ateşe düş yanma' deniliyor" dedi. Tanal, işçilerin sağlığına önem vermeyen yandaş patronların, kendilerini nasıl korumaya aldıklarını da anlattı.

Geçim sıkıntısına çözüm üretmeden "Evde kalın, virüsten korunun" diyen iktidara tepki gösteren CHP'li Mahmut Tanal, "Yurttaşa 'Suya gir ıslanma, ateşe düş yanma' deniliyor" dedi. Tanal, işçilerin sağlığına önem vermeyen yandaş patronların, kendilerini nasıl korumaya aldıklarını da anlattı.


CHP İstanbul Milletvekili Av. Mahmut Tanal, dünyayı kasıp kavuran koronavirüs salgınının başladığı ilk günden itibaren yaşanan birtakım tartışmaların, sosyal devlet anlayışının ne kadar önemli olduğunu gösterdiğini söyledi.


Türkiye'de de sosyal devlet ilkesinin yara aldığını belirten Tanal, sadaka kültürü yaygınlaştırılarak salgınla mücadele edilemeyeceğini kaydetti.



İHTİYAÇLARI GİDERİLMEYEN YURTTAŞA 'SUYA GİR ISLANMA, ATEŞE DÜŞ YANMA" DİYORUZ!


"Evde Kal Türkiye" kampanyasının geçim derdindeki yurttaşlar için bir anlam ifade etmediğini belirten Tanal, bu yüzden ısrarla "Evde Tut" aşamasına geçilmesi gerektiğini vurguladıklarını belirtti.


Tanal, "İzolasyonun, sosyal mesafenin önemini her fırsatta bizler de vurguluyoruz. İmkanı olanlar zaten bir şekilde evde kalıyor. Ancak mecburen dışarıda olanlar var. Geçim sıkıntısı yaşayanlara, günlük kazançla yaşamını idame ettirenlere 'Evde kalın' tavsiyesinde bulununca haklı olarak 'Nasıl evde kalalım? Evde durursak aç kalırız' diyorlar. Bu yüzden sosyal devlet ilkesi gereği koronavirüs salgını süresince dezavantajlı gruplara, tarım işçilerine, mevsimlik işçilere, günlük ev temizliğine gidenlere, inşaat işçilerine, turistik otellerde, tesislerde çalışanlara, günlük yevmiyeyle ev geçindirenlere, sokakta para kazananlara, kağıt toplayıcılara, kültür ve sanat emekçilerine, mahalli sanatçılara, davulculara, müzisyenlere, çiçekçilere, kısacası bütün emekçilere gereken desteği sağlamalıyız. Yurttaşlarımıza hiçbir destek sunmadan, ihtiyaçlarını gidermeden, dışarıda bulunma gerekçelerini ortadan kaldırmadan kuru kuruya 'Aman evde kal. Koronavirüsten korun, salgına yakalanma' uyarısında bulunarak, 'Suya gir ıslanma, ateşe düş yanma' demiş oluruz. Bu nasıl mümkün olacak? Şu an akılca tedbir paketlerine ihtiyacımız var" diye konuştu.



PATRONLAR İŞÇİ SAĞLIĞINI DÜŞÜNMÜYOR


CHP'li vekil Mahmut Tanal, birçok yerde işçi sağlığı konusunda kurallara riayet edilmeden faaliyetlerin sürdüğü yönünde şikayetler aldıklarını belirterek, şunları söyledi: "Ülkeyi yönetenler, tebdili kıyafetle gidip yandaş patronların, müteahhitlerin, şirketlerin tesislerini, şantiyelerini, üretim ve yapım merkezlerini gezip dolaşsın. Yandaşlarının uyarılara, sözlere kulak asıp asmadıklarını kendi gözleriyle görsünler. Şantiyelerde yüzlerce işçi 7/24 dip dibe çalışıyor. Patronlar salgın nedeniyle yavaşlama bir yana işleri biran önce teslim etme derdindeler. Emekçiler tedirgin. Serviste, yemekhanede, koğuşta, çalışma alanında sosyal mesafe kuralı diye bir şey yok. Salgından önce nasılsa yine aynı şekilde devam ediliyor. Ha, bir fark var: Patronlar, yöneticiler, koronavirüsten sonra işçilerin arasına karışmamaya, uzak durmaya özen gösteriyor. Kendileri açısından sosyal mesafeye, hijyene uyulmadan bir problem yok. Patronun canı can, emekçinin canı patlıcan! Bazı yerlerde rahatsızlanan, hastaneye kaldırılan işçiler oluyor. İşçiler, arkadaşlarının Covid-19 salgınından dolayı mı, yoksa başka bir hastalıktan dolayı mı rahatsız olduklarını bilmeden çalışmaya devam ediyor. Şeffaf davranılmıyor. Gerekli bilgilendirmeler yapılmıyor. Çalışmak istemeyenler, izin kullanıp evinde kalmak isteyenler, işten atılmakla korkutuluyor. Mevcut izin hakları dahi kullandırılmıyor."

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.