TÜİK’in rakamlarına göre; işsizlik rakamları bir önceki aya göre 100 bin kişi azalarak 3 milyon 312 bin kişi olarak açıklandı.
Türkiye'de işsizlik oranı, ağustosta bir önceki aya göre 0,4 puanlık azalışla yüzde 9,6 seviyesinde gerçekleşti.
TÜİK'in hesaplamalarıyla ilgili bir açıklama yapan Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu Genel Başkanı Mehmet Balık, bu hesaplamaların gerçek durumu açıklamaktan çok uzak olduğunu söyledi ve "TÜİK işsizlik hesaplamalarını manipüle etmek adına milyonlarca insanı işsizlik rakamlarına dâhil etmemek için kırk dereden su getirerek hesaplama yönteminde çeşitli oyunlar çevirmektedir." dedi.
Balık'ın açıklamaları şu şekilde:
"TÜİK’in trajik komik bir şekilde açıkladığı her istatistikte olduğu gibi işsizlik rakamları hesaplama yöntemlerinin yanlışlığı bir kenara devletin diğer bir kurumu olan İŞKUR verileriyle bile çelişmektedir.
Sadece İŞKUR’a kayıtlı işsiz sayısını 3 milyon 343 bin kişi olması ve İŞKUR’a kayıtlı olmayan işsizlerin hesaba katılmamasına rağmen 31 bin kişiyi TÜİK yok etmiştir.
TÜİK işsizlik hesaplamalarını manipüle etmek adına milyonlarca insanı işsizlik rakamlarına dâhil etmemek için kırk dereden su getirerek hesaplama yönteminde çeşitli oyunlar çevirmektedir.
Türkiye’nin içinde olduğu ekonomik dar boğazda ve iş aramaktan vazgeçen, ne eğitimde ne istihdamda olanlar, altı aydan az sigortasız olanlar, kayıt dışı çalışanlar hesaba katılmadan açıklanan yüzde 9,6 seviyesindeki işsizlik rakamı yurttaşlar nezdinde hiçbir anlam ifade etmemektedir.
Ayrıca devletin bütün kurumlarında liyakatsizlik ve adam kayırmacılığı ile sadece yandaşlara sağlanan iş kapılarıyla devlet kurumları istihdam sağlamaktan vazgeçerek istihdam görevini özel sektörün sırtına yüklemektedir.
TÜİK sadece Kamu Personeli Seçme Sınavına katılan milyonlarca memur adayını ve atamasını gerçekleştirdiği kadro sayılarıyla kıyaslasa bile işsizlik rakamının ne ölçüde büyük bir sorun olduğunu, açıkladıkları yüzde 9,6 oranının ne kadar komik bir rakam olduğunu görecektir.
Defalarca dile getirdiğimiz üzere TÜİK verileri yıllardır yurttaşların sorunlarını yansıtmaktan uzak kalmaktadır. TÜİK’in hesaplama yöntemleri ve çeşitli manipülasyon teknikleri ile yurttaşların haklarını gasp etmekten bir an önce vazgeçilmelidir."