CHP Antalya Milletvekili Çetin Osman Budak, özellikle yaz aylarında nüfusu 200 bini bulan Antalya Serik'te, Kadriye ve Belek'te bulunan halk plajlarının yeni imar değişiklikleriyle otellere tahsis edilmesinin vatandaşları isyan ettirdiğini söyledi.
Budak, "Yaz geldi insanlar pandemi nedeniyle yazlıklarına, eş dost akrabalarının evlerine gitmeye başladı. Ama Serikliler bu yazı denizden mahrum geçirmeye mahkum oldu. Sahilleri zaten otellerin işgali altında olan Serik'te elde kala kala 540 metrelik bir sahil kaldı. Kuşa çevirdikleri sahildeki düzenlemeyi bile hala bitiremediler. Serikli vatandaşlarımız zaten rüşvete kurban giden sahillerinden bir de denize giremediği için iki kere mağdur oldu" dedi.
Kültür ve Turizm Bakanlığının Kadriye ve Belek'te yapılan imar değişiklikleri ile halkın denizle buluştuğu bir avuç yeri de otel rantına teslim ettiğini vurgulayan Budak açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
"İsyan ediyorlar"
"Serikli hemşehrilerimiz isyan ediyorlar. Çünkü vatandaşın denize girebildiği kısıtlı alan da Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından ellerinden alındı ve otellere tahsis edildi. Zaten Serik'in 22 km uzunluğundaki sahil şeridi oteller nedeniyle halka kapalıydı. Şimdi kala kala elde avuçta 540 metrelik sahil kaldı. Yaz geldi, pandemi nedeniyle herkes yazlıklarına, eş dost akrabalarının deniz kıyısındaki evlerine koştu. Serik'in nüfusu zaten yaz aylarında 200 bini aşarken, bu yıl bu sayı biraz daha arttı. Kültür ve Turizm Bakanlığı, kuşa çevirdiği sahil düzenlemesini bile hala bitiremedi. Serikli vatandaşların, yazlıkçıların denize girecekleri bir karış sahil bile kalmadı. Rant uğruna, kendi menfaatleri uğruna halkın plajlarını heba ettiler.
Sivil toplum örgütlerinin temsilcilerinden oluşan heyetler, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy'a defalarca taleplerini dile getirdi, 'elimizden bu son alanı da almayın' denildi ama Bakanlık Nuh dedi peygamber demedi. Geldiğimiz noktada Serik halkı da burada yazlıkları bulunan vatandaşlar da iki kere mağdur oldu. Rüşvet skandalıyla gündeme gelen Serik sahillerinde vatandaş özgürce denize giremez hale geldi. Belediyenin kasasından çıkan rüşvetin de yolsuzlukların da bedelini yine yurttaş ödedi.
Göstermelik bir müfettiş incelemesiyle bir yandan rüşveti unutturmaya çalışıyorlar diğer yandan halkın denize girme hakkını ellerinden alıyorlar. Ama yağma yok, ne Serik halkı ne de biz mücadeleden vazgeçmiş değiliz. Ne rüşveti unutturacağız ne de sahillerimizi terk edeceğiz. Ayrıca vatandaş aleyhine olan imarın iptali konusunda yargının da vicdanları rahatlatacak bir karar alacağına inanıyoruz."