Millî Eğitim Bakanlığı’na (MEB) bağlı Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumlarına Öğretmen Atama ve Yönetici Görevlendirme sonuçları açıklandı. İstanbul başta olmak üzere Türkiye'nin birçok kentinde bulunan köklü liselerde çok sayıda öğretmen kadro dışında bırakıldı. Bu uygulama "siyasi kadrolaşma"iddialarını akıllara getirdi.
KEYFİ ATAMA VURGUSU
Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen), konuya ilişkin açıklamalarda bulundu. Yapılan atamaların şeffaflıktan uzak olduğuna vurgu yapılan açıklamada, "Proje okullarına yapılan atamalarda süreç; somut, ölçülebilir ve nesnel hiçbir kritere dayanmamakta; tamamen siyasi ve idari takdirle şekillenmektedir. Bakanlık; herhangi bir kriter ilanı yapmadan, kıdem, hizmet puanı ya da mesleki yeterlilik gibi objektif göstergelere bakmadan, istediği öğretmeni ya da eğitim yöneticisini proje okullarına atayabilmektedir. Bu uygulama, yıllardır eğitimde adalet ve hakkaniyet duygusunu ciddi anlamda zedelemekte; emek, birikim ve mesleki yetkinlik yok sayılmaktadır" denildi.
'SİYASİ SADAKAT, MESLEKİ LİYAKATİN YERİNİ ALDI'
"Proje okullarında öğretmen ve yönetici atamaları uzun süredir siyasi sadakatin belirleyici olduğu bilinmektedir" ifadelerinin yer aldığı açıklamada şu ifadelere yer verildi, "Mülakat gibi denetime kapalı uygulamalar, yandaş sendikalara mensup olanlara sağlanan ayrıcalıklar ve hakkaniyetsizlik, öğretmen atamalarını ve eğitim yöneticiliği görevlendirmelerini proje okullarına yönelik açık bir siyasi kadrolaşma aracına dönüştürmüştür. 2025 yılı atamaları da bu tabloyu değiştirmemiştir. Yüzlerce nitelikli ve deneyimli öğretmen ve eğitim yöneticisi hak ettikleri halde “Bakanlık takdiri” sonucunda proje okullarına atanmamıştır. Bu durum, sadece kişisel mağduriyetler yaratmakla kalmamakta; aynı zamanda eğitimin niteliğini doğrudan etkilemektedir."