CHP Afyonkarahisar Milletvekili ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlık Divanı Katip Üyesi Av. Burcu Köksal, AKP'nin millet can derdindeyken, koronayı fırsat bilip resmen istismarcıyı, gaspçıyı, rüşvetçiyi, kadına şiddet uygulayanı, yaralayanı af derdine düştüğünü belirterek, "Korona salgını nedeniyle geçtiğimiz haftalarda açıklanan ekonomik pakette yine vatandaş yok. Varsa yoksa yandaş var" dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Afyonkarahisar Milletvekili ve Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanlık Divanı Katip Üyesi Av. Burcu Köksal, İnfaz düzenlemesi kapsamı ve koronadan ekonomik olarak etkilenen kesimlerin sorunları ile taleplerini TBMM'de yaptığı konuşmada gündeme getirdi. Köksal'ın "Millet can derdinde, siz koronayı fırsat bilip resmen istismarcıyı, gaspçıyı, rüşvetçiyi, kadına şiddet uygulayanı, yaralayanı af derdindesiniz." diye başladığı ve "Millete 'Evde kal.' demek değil, milleti evde tutmak önemlidir. Bunun için de onun geçim sıkıntısını, borcunu, faizini, kredisini çözmeniz gerekir." diye devam eden meclis konuşması kamuoyunda büyük yankı uyandırdı.
MİLLET CAN DERDİNDE...
Ulusal basında ve sosyal medyada büyük ses getiren Meclis konuşmasında toplumun tüm kesimlerinin sesini dile getiren Milletvekili Köksal, "Millet can derdinde, siz koronayı fırsat bilip resmen istismarcıya, gaspçıya, rüşvetçiye, kadına şiddet uygulayana, yaralayana af derdindesiniz. Öyle bir düzenleme getirdiniz ki bankayı soyan çıkacak ama o bankaya kira yatıran içeride kalacak; rüşveti alan çıkacak ama o rüşveti haberleştiren içeride kalacak. Öncelikle şunu söyleyeyim: FETÖ'ye hizmet eden bütün FETÖ'cülerin ve devletin birliğine, bütünlüğüne karşı eline silah alanların Allah belasını versin! Tek suçları komutanlarının emrine uymak olan askerî öğrenciler ve askerler içeride kalacak ama devleti soyanlar dışarı çıkacak." dedi.
İNFAZ DÜZENLENMESİNDE İŞLERİNE GELENLERİ YARARLANDIRIYORLAR..!
Konuşmasına 15 Temmuz darbe girişimi sonrası tutuklanan 3 harbiyeli öğrencinin resmini genel kurula göstererek devam eden Köksal, "Şu resme iyi bakın. Bunlar Nagihan Yavuz, Şuheda Sena Öğütalan ve Nimet Ecem Gönüllü. 3 genç kız, kırk dört aydır cezaevindeler, tek suçları okullarındaki kamplarında olduğu sırada komutanlarının "Terör saldırısı var." deyip dışarı çıkarmaları neticesinde şu an cezaevindeler, kimseye ateş etmemişler, silah sıkmamışlar. Nimet Ecem'in bir özelliği var; o, şehit kızı, babası bu topraklar için canını ortaya koymuş, sahip çıkamadığınız şehit kızı. O, babası gibi asker olmak istedi ama cezaevinde, eline silah almadan ne yazık ki ceza aldı. Onun gibi bir sürü insan var şu anda, bu düzenlemenin dışında kalacak. O yüzden bu af düzenlemesiyle, bu infaz düzenlemesiyle ilgili söylediğimiz bir şey var: "İşinize gelenleri yararlandırıyorsunuz, işinize gelmeyenleri bu düzenlemenin dışında tutuyorsunuz." Bu, işte adalet anlayışınızda, bu saraya bağladığınız, yandaşı koruyup muhalifleri sopa olarak kullandığınız adaletiniz, ısmarlama yasalarla Meclisi çalıştırıp vatandaşın feryadına kulak tıkadığınız bu anlayışınız batsın." ifadelerini kullandı.
EKONOMİK PAKETTE YİNE VATANDAŞ YOK, VARSA YOKSA YANDAŞ VAR
"İnfaz düzenlemesini konuşuyorsunuz ama infaz koruma memurları umurunuzda bile değil, onların maaş, özlük hakları gibi hiçbir sıkıntısına bir çözüm öneriniz yok, bir fazla mesai ücretini bile onlara çok görüyorsunuz." diyen Köksal, "Korona salgınından etkilendiğimiz şu günlerde, geçtiğimiz haftalarda bir ekonomik paket açıkladınız ama pakete baktığımızda, pakette işçi yok, çiftçi yok, emekli yok, esnaf yok, yoksul yok, öğrenci yok, KOBİ yok, emeklilikte yaşa takılan yok, vatandaş yok, orada da varsa yoksa yandaş var. Meclis çalışıyor ama şu zor günlerde koronadan ekonomik olarak etkilenenler adına bir tane tedbiriniz yok. "Bari, bizim önerilerimize kulak verin." diyoruz, o da yok. Millete "Evde kal." diyorsunuz, dükkânını kapatan berber, lokantasına kilit vuran işletmeci, kepengini indiren kahvehaneci, çay bahçesi, kafe sahibi, zarar eden mahalle bakkalı, kontağını kapatmak zorunda kalan kamyoncu, minibüsçü, servisçi, Allah aşkına, devlet yardımı olmadan nasıl ayakta duracak. Ücretsiz izne çıkarılmak zorunda kalan işçi, tarlasını ekip biçemez hâle gelen çiftçi, emeklilikte yaşa takılan, doğal gaz faturasını yatıramayan emekli, okulu tatil edildiği için ücret alamayacak olan ücretli öğretmen, işsizlikten kıvranan vatandaş ne yiyip, ne içecek." şeklinde konuştu.
BİN LİRALIK YARDIM MEVCUT LİSTELERE DAĞITILDI
Kendisine bir vatandaş tarafından yollanan faturayı gösteren Köksal, "Şimdi, bu faturayı Nurettin amca yolladı; kendisi emekli, kirada oturuyor, diyor ki: "Bu salgın günlerinde evimden çıkamıyorum, başka bir iş yapamıyorum. Bu faturayı ertelemesi gerekenler, bana, 205 liralık doğal gaz faturası yolladılar, on beş gün içinde de ödemi istiyorlar. Allah aşkına, çık, Meclis kürsüsünde bunun hesabını sor." "Bin liralık yardımları vereceğiz." dediniz; paralar koronavirüs salgınından ekonomik olarak etkilenenlere gitmedi, Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğündeki mevcut listelere dağıtıldı. Şunu net ifade edeyim: Burada da siyaset yaptınız. İhtiyaç sahibi olmasa bile kendinizden olan partililerinize ödediniz. Virüs siyaset tanımıyor ama AKP için siyaset her şeyin üstünde geliyor. Bin liralık yardımı alamadığı için, reddedildiği için, o yardıma ihtiyaç duyduğu için isyan eden insanların mesajlarıyla dolu telefonlarım ama siz telefonlarınıza bakmadığınız için, sizin için önemli bile değil. Bizi kıskanan Almanya, korona salgınından etkilenen esnafa üç aylık 9 bin euro ödedi. Beğenmediğiniz Fransa, salgından dolayı vatandaşlarına bin euro ödeyeceğini, faturaları faizsiz erteleyeceğini, şirketlerin batmayacağını, işçilere destek olacağını belirtti. Belçika salgından dolayı etkilenen esnafına 4 bin euro ödedi. Siz ne yaptınız? "Evlerinizde kalın, kendi OHAL'inizi ilan edin." dediniz. Kusura bakmayın, faturalar geldiğinde ödeme için "OHAL'deyim." diyemiyorsun. Ev sahibine kira için "OHAL'deyim." diyemiyorsun. Gıda ihtiyaçların için para istendiğinde "OHAL'deyim." diyemiyorsun. Millete "Evde kal." demek değil, evde tutmak önemlidir. Milleti evde tutmak için de onun geçim sıkıntısını, borcunu, faizini, kredisini çözmeniz gerekir. Hayatınızda ilk defa vatandaşa kulak verin. Herkese koronasız günler diliyorum.
KURTULUŞ SAVAŞI GAZİSİ İSMAİL ÇAVUŞ'UN TORUNUYUM
SARAYIN LÜTFUYLA MİLLETVEKİLİ OLMADIM..!
Köksal, meclis konuşması esnasında korona salgınında Avrupa ülkelerinin vatandaşları için aldığı ekonomik önlemleri dile getirdikten sonra AKP Grup Başkanvekili Özlem Zengin'in, "Siz gidin Avrupa'da vekil olun" sözlerine ise şu şekilde cevap verdi: "Sayın Zengin, biraz önceki kürsü konuşmamdan sonra "Gidin, Avrupa vekili olun." dedi. Avrupa vekili olmak, Kurtuluş Savaşı Gazisi İsmail Çavuş'un torunu olan şahsıma değil, Büyük Orta Doğu Projesi Eş Başkanının partisinin vekiline yakışır. Ben beş yıldır bu Gazi Meclisteyim ve ilk vekilliğimde de Cumhuriyet Halk Partisinde parti içi demokrasiyle ön seçimle, bileğimin hakkıyla gelmiş bir Milletvekiliyim. Sarayın lütfuyla listeye yazılanlar benim nereden vekil olacağıma karar veremezler."