HDP Sözcüsü ve Mardin Milletvekili Ebru Günay, partisinin Genel Merkezinde haftalık basın toplantısı düzenleyerek güncel gelişmeleri değerlendirdi.
HDP'li Günay şu ifadeleri kullandı:
Bildiğiniz üzere MYK'miz olağanüstü bir toplantı gerçekleştirdi. Önemli tartışmalar yürüttük, önemli kararlaşmalara vardık. Bu toplantıya giderken sevgili Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eşbaşkanımız Selçuk Mızraklı, 9 yıl 4 ay 15 günlük bir hapis cezası aldı.
Kürt halkının iradesi bir kez daha cezalandırıldı
Aslında bu ceza ile Kürt halkının iradesi bir kez daha cezalandırıldı, Kürt halkının iradesi bir kez daha tanınmamış oldu. Bu iradeye yönelik açık bir saldırı gerçekleştirildi. Tabii bu aslında AKP hükümetinin Kürt düşmanlığı politikasının açık göstergesiydi. Yine toplantımız devam ederken Diyarbakır'da aralarında avukatların da olduğu 13 kişinin gözaltına alındığı haberleri geldi. Hafta başında gazeteciler tutuklandı. Yani AKP hükümeti bir kez daha muhaliflere yönelik düşman hukukunu işletmeye başladı ve bunu yargı eliyle gerçekleştirdi. Buradan AKP hükümetini bir kez daha uyarıyoruz: Başta Kürtler olmak üzere bütün muhaliflere yönelik baskı politikalarından ve düşman hukukundan bir an önce vazgeçin.
Savaşta ısrar Türkiye toplumuna kaybettiriyor, zarar veriyor; çözüm sulh ve uzlaşmadır
Biz aynı zamanda MYK toplantımızda önemli tartışmalar da yürüttük. AKP'nin savaş politikaları, yaşanan kriz hali, Koronavirüs salgını, İdlib'de yaşanan gelişmeler, Moskova görüşmesi ve daha pek çok gelişmeyi bu kapsamda değerlendirdik. İdlib'de ortaya çıkan sonuç çok nettir. AKP'nin Türkiye toplumuna dayattığı savaş politikasının bir çıkmaz olduğu ortaya çıktı. Bu politikaların Türkiye'ye kaybettirdiği ve savaş politikasının Türkiye toplumuna zarar verdiği ortaya çıktı. Bu savaş Türkiye toplumunun geleceğini esas olarak tehdit etmektedir. Buradan çıkışın yolu bir an önce Suriye'den çekilmektir. Mevcut siyaset tarzında ısrar etmek, Türkiye'yi uluslararası alanda hüsrana uğratan Moskova'dakine benzer diplomatik hezimetlere yol açar. Başta Kürtler olmak üzere bütün halklara yönelik düşmanlık politikalarından vazgeçilmeli bunun yerine diyalog kapları açılmalıdır. İlhak ve işgal politikalarının ve zihniyeti yerini bir an önce sulh ve uzlaşmaya bırakmalıdır.
Bütün kurumlarımızla geleceğe ve çözüm üretmeye hazırlanıyoruz
Partimiz, toplumun bütününü kapsayacak Türkiye'yi mevcut bütün sorun alanlarından çıkaracak projelere ve çözüm gücüne sahiptir. Partimiz muhalefeti örecek, savaşa, ölüme ve tecride karşı barışı, özgürlüğü ve demokrasiyi savunacak mücadele hattını oluşturmaya ve buna öncülük etmeye hazırdır. Bütün ilgili kurum ve kuruluşlarımızla bununla ilgili tartışmalarımız ve hazırlıklarımız devam ediyor.
Sistem salgınlara karşı çözüm üretemiyor aksine bu salgınları üretiyor
Koronavirüse yönelik de değerlendirme ve tartışmalarımız oldu. Bir kez daha açığa çıktı ki toplumları savaşa, ölüme, yoksulluğa sürükleyen bu sistem, toplumu doğal afetlere ve felaketlere karşı savunmasız bırakıyor. Bunu bir kez daha açık bir şekilde gördük. Sistemin kendisi ekolojik dengeyi bozarak bu tür küresel salgın ve afetlerin yaşanmasının temel sebebidir. Dünyada bu durum ciddi bir şekilde tartışılırken maalesef başta Sağlık Bakanı olmak üzere iktidar yetkilileri durumun ciddiyetinden uzak bir şekilde olaya yaklaşmaktadır. Bu konuda tedbirlerin bir an önce kamuoyu ile paylaşılması, tedbirlerin şeffaf yürütülmesi, çalışmalar yürütülürken sağlık örgütleri ile koordineli bir çalışma yürütülmesi esas alınmalıdır. Kamuoyu gerçek ve doğru bilgiye ulaşabilmelidir, bu sağlanabilmelidir. Halk sağlığını ilgilendiren konularda halkımız doğru bilgilendirilmelidir. AKP bütün doğal afetlerde ve kriz alanlarında meseleyi iç güvenlik meselesine dönüştürerek ve kendi iktidarını sürdürmeye çalışarak kriz süreçlerini yürütüyor.
AKP bu salgından siyasi çıkar devşirmemeli, yoksullara hijyen malzemeleri ücretsiz dağıtılmalıdır
Bunu Elazığ depremi ve çığ meselesinde gördük. Bu mesele bir iç güvenlik meselesi, AKP'nin kendisine iktidar devşireceği bir mesele değil; bu mesele tam da halk sağlığını ilgilendiren bir meseledir. AKP buradan bir siyasi çıkar çabasına girmemelidir. Yoksullara yönelik hijyen ve dezenfektan malzemeleri bir an önce ücretsiz dağıtılmalıdır. Bu, sosyal devlet olmanın gereğidir. AKP ve Sağlık Bakanlığı bu konuda gerekli girişimleri başlatmalıdır.
Cezaevlerindeki hasta tutsaklar biran önce serbest bırakılmalıdır
Bir diğer risk alanı maalesef ki cezaevleri. Cezaevlerinde sağlık sistemindeki sorunlar da düşünüldüğünde ayrı bir önleme ve tedbire ihtiyaç var. Başta hasta mapuslar olmak üzere risk grubunda bulunan bütün tutsaklar bir an önce serbest bırakılmalı ve onların hijyen koşullarına ulaşması sağlanmalıdır.