CHP Adana Milletvekili Burhanettin Bulut, TBMM Genel Kurulu’nda Çukurova Havaalanı’nın ihale sürecini anlattı. Havaalanının daha temeli bile atılmadan şaibeli hale geldiğini kaydeden Bulut, “7 yılda 7 bakan eskitti; havaalanına 3 kez temel atıldı. Kapasitesi 30 milyon denildi, 12 milyona düşürüldü. Tarım arazileri köylülerden dönemin etkin iş adamları tarafından satın alındı, sonrasında kamulaştırıldı” dedi.
CHP Adana Milletvekili Burhanettin Bulut, yapımı yılan hikayesine dönen Çukurova Havaalanı’ndaki şaibeleri Genel Kurul’da dile getirdi. Çukurova’nın dünyanın en verimli topraklarına sahip olduğunu kaydeden Bulut, Yaşar Kemal’in, Peri Bacaları kitabında Çukurova’yı: "Çukurovalı toprağına çok inanır. O kadar ki 'taş eksen boy verir' derler. Toprak bire 30, bire 40, bire 50 verir. Çeltik bire 100 verir, susam bire 500 verir, darı bire 10 verir. Altın mı, bir avuç toprak, işte sana altın." İşte biz, Çukurova'nın topraklarını böyle tarif ediyoruz” sözleriyle betimlediğini aktardı.
ARAZİLER KÖYLÜLERDEN SATIN ALINDI
2011 yılında Yenice'de bir havalimanı projesi başlatıldığını, 8 milyon metrekare tarım arazisinin kamulaştırıldığını, projeden ilk kötü kokuların o yıl başladığını belirten Bulut, 24. Dönemde havaalanı ile ilgili milletvekillerinin “Çukurova Havalimanı için kaç dönüm tarım arazisini kamulaştırdınız?", "Buna ne kadar bedel ödediniz?" sorularının hiçbirine yanıt verilmediğini kaydetti. Havaalanındaki kamulaştırılan arsaların kimler tarafından satın alındığının “sır” olduğunu belirten Bulut, “Tarım arazileri köylülerden dönemin etkin iş adamları tarafından satın alındı ve sonrasında kamulaştırıldı. Yolsuzluk burada başladı, ancak durmadı. İlk ihale 2011 yılında 350 milyon Euro’yla yapıldı. ‘30 milyon yolcu kapasiteli bir havalimanı yapıyoruz. Bölge havalimanı değil, bölgesel havalimanı olacak tüm bölgeye hitap edecek’ denildi” ifadelerini kullandı.
İHALE ŞARTNAMESİ DEĞİŞTİ
Yenice’ye 40 kilometre uzaklıktaki Adana Şakirpaşa Havaalanı’nın kapanmayacağının, AK Partili bir yetkili tarafından "Adana havalimanını kim kapatıyor diyorsa o bir istismarcıdır" sözleriyle yalanlandığını kaydeden Bulut şöyle devam etti:
Doğa bu inşaata izin vermedi, yedi yıl boyunca zemini bitmedi, çünkü su bastı. O kadar bereketli topraklar ki o alanın betona tahammülü yok ve sonuçta yedi yıl sonra oraya bir yapay göl yaparak bu sorunu çözmüşler. Ancak oraya müteahhit dayanmadı; 3 defa temel atıldı, 7 defa Bakan değişti, son olarak da bu yılın mart ayında ihaleye açıldı, ihaleyi 100 milyon Euro bedelle bir şirket aldı. Ancak o ihaleyi-sarayın 5 müteahhitinin içerisinde olan şirket alamayınca iptal edildi. İhalenin iptal edilmesinin hemen akabinde Bakan görevden alındı. 2020 yılının ekim ayında yeni bir ihale açıldı. Bu ihalede yine ilgili firmalar başvurusunu yaptı. Ancak geçtiğimiz hafta bu ihale de iptal edildi, kasım ayında yapılacağı ifade edildi. Kasım ayındaki ihalede yolcu sayısı 30 milyondan 12 milyona düşürüldü. Kapalı alan 160 bin metrekareden 50 bin metrekareye düşürüldü. Tüm bu iyileştirmelere rağmen ihale yapılmadı.
İHALEDEN KÖTÜ KOKULAR GELİYOR
İhaleden kötü kokular gelmeye devam ettiğini belirten Bulut, şehir hastanelerinde olduğu gibi, otoyollarda, köprülerde olduğu gibi ihalenin iç yüzünün anlatılmadığını bildirdi. Projenin yetim hakkı yenilen, peşkeş çekilen bir projeden öte olmadığını kaydeden Bulut, Adana milletvekillerinin, tarımı önemseyen tüm milletvekillerinin hiçbir parti ayırmadan ihalenin peşine düşmesini istedi. Bulut, “Bari doğaya zulmettik, halkın parasını burada peşkeş çektirmeyelim” dedi.